AKSAM.COM.TR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 24 Haziran 2018’deki seçimlerde yüzde 52,59 oy alan Başkan Erdoğan için “Sözde Cumhurbaşkanı” ifadesini kullanmasına tepki yağıyor.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Kılıçdaroğlu'nun skandal sözlerini hazımsızlık ve saldırı olarak yorumlayarak şunları söyledi:
"Milletimizin oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımız için ‘sözde’ diyerek hitap etmek milli iradeye yönelik büyük bir hazımsızlık ve saldırıdır. Millet bu hazımsızlığa sandıkta cevabını gene verecektir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Başkan Erdoğan'a yapılan hakaretin millete yapıldığının altını çizerek, "Milletimizin büyük teveccühü ve desteğiyle devletimizin en saygın makamına seçilen Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan hakaret, milletimize yapılmıştır. Kılıçdaroğlu, bu utanmazlığa son verip Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milletimizden özür dilemelidir." dedi.
Aile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan'a yönelik "sözde Cumhurbaşkanı" ifadesine şu sözlerle tepki gösterdi:
"19 yıldır girdiği her seçimi kazanıp milletimizin teveccühüne mazhar olan bir lidere “sözde Cumhurbaşkanı” demek, milli iradeyi yok saymaktır. Meşru ve demokratik yollardan seçilen Cumhurbaşkanlığı makamına saygı, muhalefetin de görevidir."
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kılıçdaroğlu'nun skandal ifadesine tepki göstererek, "Milletimizin teveccühü ile seçilen Cumhurbaşkanımıza ‘’sözde’’ diyerek milli iradeyi hiçe sayanları kınıyor, özür dilemeye davet ediyorum." ifadesini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine ilişkin, demokrasiden yana olan herkesin bu faşizme karşı durması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Sözde değil özde faşist CHP genel başkanının demokrasimiz için oluşturduğu tehlike her geçen gün büyüyor. İlk kez milletimizin doğrudan oylarıyla seçtiği Cumhurbaşkanımıza yönelik hezeyanları, planlı bir senaryonun parçası."
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kılıçdaroğlu'nun sözlerini kınayarak, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na yöneltilmiş, milli iradeyi hiçe sayan "sözde" ifadesini kınıyor, sözün sahiplerini milletimizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum." dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Kılıçdaoğlu'nun skandal sözlerine tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’nin halk oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı’na “sözde Cumhurbaşkanı” diyen demokrasi ve milli irade düşmanıdır. Halkın iradesine saygı göstermeyen edep yoksunlarına milletimiz dersini yine verecektir."
"DEMOKRASİDE YERİ YOKTUR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin demokraside yeri olmadığını kaydederek, "Kimin 'sözde' kimin 'özde' olduğuna millet karar verir. 18 yıldır girdiği her seçimde milletin 'özü' olan Recep Tayyip Erdoğan’a 'sözde Cumhurbaşkanı' demek, milletin iradesini yok saymaktır. Bu zihniyetin demokraside ve milletin nezdinde yeri yoktur." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kullandığı "sözde cumhurbaşkanı" ifadesine tepki göstererek, şunları kaydetti:
"Muhalefet etmekle millet iradesini kabullenememek, birbirinden farklıdır. Milletin iradesinin tecellisi olarak cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' demek, millet iradesini yok saymaktır."
Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Kemal Kılıçdaroğlu Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve milletimizden derhal özür dilemelidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza "sözde Cumhurbaşkanı" demek her şeyden önce milli iradeye yapılmış bir saygısızlıktır. Yalan, iftira ve hakaret siyasetin değil siyasetsizliğin ve acziyetin göstergesidir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerini derhal geri alması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sözde Cumhurbaşkanı” ifadesi, Cumhuriyeti, demokrasiyi ve milletin iradesini hedef alan son derece tehlikeli bir sözdür ve derhal geri alınmalıdır. Milletin iradesini yok sayan bu şaibeli zihniyetin demokratik siyasette yeri yoktur."