1
OSMAN NURİ CERİT
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığında kol kola giren zıt kutuplar, 16 Nisan’da tecelli eden milli iradeye karşı, eski Türkiye’ye dönüşün yollarını arıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İP Genel Başkanı Meral Akşener dün bir araya gelerek, Türkiye’de istikrarsızlık, siyasi kaosların yolunu döşeyen parlamenter rejime dönüş için bir “yol haritası” üzerinde çalışmaya başlayacaklarını duyurdu. İki Genel Başkan görüşmenin ardından yaptıkları açıklamada, TBMM’de çoğunluğu sağlamaları halinde Türkiye’nin ayağına yıllarca pranga vuran, vesayet odaklarına millet iradesine müdahale zemini hazırlayan, ekonomik kriz ve kaoslara sebep olan Parlamenter Sistemi geri getirme konusunda uzlaşıya vardıklarını bir kez daha açıkladılar.
BİR KİTAPÇIKLA YIKILDI
Türkiye’nin kalkınma ve büyümesini frenleyen, temel hak ve özgürlüklerin vesayet dönemlerinde askıya alınmasına sebep olan Parlamenter sistem, her dönemde seçilmiş iktidarların reform adımlarının önünde engel ve baskı unsuru oldu. Cumhurbaşkanın ile iktidar arasındaki tartışmalar toplumsal krizlerin fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı Sezer’in Başbakan Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatması ekonomiyi altüst etti. Faizler bir gecede yüzde 7500 yükseldi, bir milyona yakın kişi işini kaybetti. Parlamenter sistemin sonucu olan bu krizin, Türkiye’ye ekonomik maliyeti 5 milyar doları aştı. Kurulamayan hükümetler seçilemeyen Cumhurbaşkanları ülkeye çok zaman kaybettirdi. Millet iradesini hedef alan 1960 darbesi, 1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat post modern darbe girişimi, e-muhtıra ve 15 Temmuz ihanet girişimi Parlamenter sistemin sağladığı zeminde gerçekleşti.
PRANGA KIRILDI
16 Nisan 2017’de yapılan referandumdan, Türkiye’nin ayağına pranga vuran, bürokratik oligarşi, kriz, koalisyon sancısı, kaos ve darbelere zemin hazırlayan Parlamenter sistemi sonlandıracak karar çıktı. 24 Haziran seçimlerinden sonra uygulamaya girecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Millet iradesinin “evet” oylarıyla kabul edildi.
FETÖ’nün kanlı ihanet girişimi
FETÖ ihanet örgütünü kullanan kirli ittifak, 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik operasyon girişimi ile harekete geçti. Bu kalkışmayı 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimi izledi. Tüm saldırıları Millet’in desteği ile engelleyen dönemin Başbakanı Erdoğan, yine milletin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçildi. Parlamenter sistemin ürettiği FETÖ, Erdoğan’ı devirmek için 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdi. Hain kalkışma milletin direnişiyle sonuçsuz kaldı.
İşte eski Türkiye panoraması
1950 yılında başlayan çok partili hayat 60 darbesiyle kesintiye uğradı. Kurulan vesayet sistemi Türkiye’yi içinden çıkılamaz krizlerin içine yuvarladı. İşte eski Türkiye manzaraları…
ANAYASAL SIKINTILAR: Parlamenter sistem, Türkiye’de ülkenin özgül koşullarından kaynaklanan çeşitli sorunları birlikte getirdi. 1961 Anayasası’ndaki aşırı temsil vurgusu ağır hükümet istikrarsızlıklarına yol açtı. Buna karşılık, 1982 Anayasası ile Cumhurbaşkanı’na geniş yetkilerin verilmesi, yürütmenin iki başlılık sorununu doğurdu.
VEKİL PAZARLIKLARI: Koalisyon hükümetleri ile birlikte ülkede yasa yapılamadığı, yatırımların gerçekleştirilemediği zamanlar yaşandı. Otel odalarında (Güneş Motel vakası) milletvekilleri ile yapılan rüşvet pazarlıkları sonucunda hükümetler düşürüldü. Türk siyasi tarihinde kurulan 16 ayrı koalisyon hükümetinin ömrü ortalama 1.5 yıl oldu.
SEÇİLMİŞ BAŞBAKAN ASILDI:1960 yılının 27 Mayıs’ında ordu seçilmiş hükümete darbe yapıldı. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamı ile sonuçlanan süreç, parlamenter sistemin getirdiği en büyük kaoslardan biri oldu.
12 EYLÜL ASKERİ DARBESİ: 1980 öncesinde parlamenter tarafından seçilen cumhurbaşkanı, Meclis’te bir anlaşma olmaması nedeniyle 115 tur geçmesine rağmen belirlenemedi. Ülkedeki kaos ve Cumhurbaşkanın seçilmemesini bahane gösteren güç odakları 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirdi.
EKONOMİK KRİZLER TETİKLENDİ: 1990 yıllar boyunca ülke yönetimi koalisyonların en yoğun yaşandığı süre oldu. Koalisyon hükümetleri ortaklar arasında yaşanan krizler nedeni ile sona erdi. 90 yıllarda iktidarların ömürleri ortalama 3 yıla kadar düştü.
28 ŞUBAT DARBESİ: 28 Şubat sürecine gelindiğinde ise ülkedeki vesayet odakları yine boş durmadı. Ankara Sincan’da yürütülen tanklarla sözde “demokrasiye balans ayarı” yapıldı. Ama fatura yine halka kesildi. Ülkede baş örtüsü takan kızlar üzerinden başlatılan linç kampanyası ile demokrasi ayaklar altına alındı.
IMF BAKAN ATADI: IMF ülkeyi yönetmek için seçilmiş hükümete emrivaki yapacak kadar ileri gitti ve Kemal Dervişi hükümette görevlendirdi. Derviş’in IMF talimatlı uygulamaları, Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde başbakanlığın önüne atılan “yazar kasa” tepkilerini getirdi.
“367” KRİZİ VE e-MUHTIRA: 2002 Kasım 2020 tarihinde millet koalisyon dönemlerine son vererek AK Parti’yi tek başına iktidar yaptı. İlk Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde parlamenter sistemin yarattığı 367 krizi gündeme getirildi. e-muhtıra ile milletin seçtiği hükümete ayar verilmek istendi.