Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Meclis Toplantısı’nda partililere hitap etti. Erdoğan, Halk Bankası’na olan borcunu ödemediği için tartışmaların odağında olan Şehir Üniversitesi’yle ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan “Bunlar Halk Bankası’nı dolandırmaya çalışıyor” dedi. Başkan Erdoğan şu açıklamaları yaptı:
TAPU DEVRİ YAPMADIK
“Şehir Üniversitesi’nin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat başbakan olunca, bu tahsisi Şehir Üniversitesi’ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye’de bugüne kadar hiçbir üniversiteye tapu devri olmamıştır. Öksüzün, yetimin hakkını kurdukları üniversiteye tahsis ediyorlar. Sayın Babacan’ın da imzası var bunun altında, Mehmet Şimşek’in var, Feridun Bilgin’in var. Hani bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyordu. Kimin ne olduğunu neler yaptıkları ile öğrenin. Bunlar Halk Bankası’nı da dolandırmaya çalışıyorlar.”
ÖDEME YAPMADILAR
Başkan Erdoğan Londra'daki 4'lü zirveye değindi: "3 ülkenin liderlerine söyledim. Siz oraları terk etmeden ve Suriye halkı 'teşekkür ederiz, gidin' demedikten sonra biz oradan çıkmayız."
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE
Erdoğan şunları söyledi: "Biz ne oradaki öğrencilerimizin ne de akademisyenlerimizin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde böyle uygulama yok. Bizim burayı tahsis etmemiz bunlara ne denli önem verdiğimizin ifadesiydi. Şahsımın bir muhalefetliği olsaydı, Maltepe’de Tekel’in 2,5 milyarlık arazisini niçin bunlara tahsis edeyim. Derdimiz üniversitelerimizle, geleceğe yürüyelim. Bu işin Danıştay’a başvurusunu yapan da CHP’nin her zaman yanında duran Mühendisler Odası’dır. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
INSANI ATEŞ DEĞİL KİBRİ YAKAR
Başkan Erdoğan, ‘ayağa kalkmadı’ diye işçisine ceza verdiği için görevden alınan belediye başkan yardımcısına işaret ederek partilileri Hz. Mevlana'nın "İnsanı ateş değil, kendi kibri yakar, herkeste kusur görür kendisine kör bakar, neye nasıl bakarsan o da sana öyle bakar" dizeleriyle uyardı: "AK Parti büyük bir davanın sevdalısı insanlardan oluşur. Sadece kendi kariyerine odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. İnsan gönlünü kıranların, biz de kalemini kırarız. Unutmayın, milleti karşısına alanlar, bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır."
Erdoğan, şimdi bir kongre sürecine girildiğini, ilçelerde, illerde bu hassasiyete çok büyük önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak, AK Parti'yi yönetenleri Rabbim katında milletin nezdinde mahcup edecek hiçbir yanlışa göz yumulamayacağını kaydetti.
CUMHUR İTTİFAKI'NI BÖLEMEYECEKLER
Türkiye'nin son 17 yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda büyük saldırılarla da karşı karşıya kaldığını anlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Türkiye ile AK Parti'nin kaderi adeta bütünleşmiştir. Türkiye'yi seven bizi seviyor, Türkiye'den nefret eden bizden de nefret ediyor. Ama milletimiz gerçeği görüyor. Ortada kayda değer bir husus yokken ortaya çıkıp yükselen AK Parti, Cumhur İttifakı ve şahsım aleyhindeki havanın gerisinde işte böyle bir hesap vardır. Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar ve Cumhur İttifakı güçlenerek yarınlara inşallah yürüyecek."
AKDENİZ’DE OYNANAN OYUNLARI BOZDUK
Libya ile imzalanan ve Akdeniz’deki yetki alanının sınırlarının belirleyen anlaşmanın onaylanarak Birleşmiş Milletler’e gönderildiğini belirten Erdoğan, “Hangi ülkelerin oyunlarının bozulduğunu biliyorsunuz. Bu oyunlar bozulurken, Güney Kıbrıs, Mısır, Yunanistan zaman zaman bir araya geliyor. Bir skandal da oldu. Libya büyükelçisini deport etti. Ne kazandınız? Libya’daki kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz. Türkiye ve Libya arasındaki bölgede, garantör ülke olarak haklarımız var. Milletimizin, ülkemizin, dostlarımızın çıkarlarını korumada dik durduk, dik duracağız. Bizi köşeye sıkıştırmak için diplomasinin yanı sıra ekonomiyi de devreye soktular ama başarılı olamadılar” diye konuştu.