1
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu sıcak gündemi 24'te ekrana gelen Moderatör programına değerlendirdi.
Kelkitlioğlu'nun değerlendirmelerinden öne çıkan başlıklar şöyle:
2011 yılında ben Star Gazetesi'nde yazı işleri müdürüydüm. Gürsel Tekin'le ilgili haberleri afişe eden, deşifre eden, onları manşete taşıyan bendim. Gürsel Tekin Es Medya'ya düşman olmasını bir anlamda anlayabiliyorum. Çünkü kendisiyle ilgili çok ciddi yolsuzluk dosyaları mevcut. Bu dosyaların, CHP'li milletvekili, FETÖ'cülerle Yargıtay'dan kaybettirildiğine dair haberler yapmıştık. Hatta Tekin'in milletvekilliğinin önünün Yargıtay'da kaybolan dosyalardan sonra açıldığını da söylemiştik. Çünkü bu dosyalardan yargılandığı sürece Gürsel Tekin milletvekili olamazdı. Biz halen bu dosyaları arıyoruz. Gürsel Tekin mahkeme karşısına çıkmadı, çıkmış olsaydı milletvekili seçilemezdi. Kaybolan bilgi ve belgelerin bulunarak Gürsel Tekin'in bu konuda mutlaka hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Kendisinin medya özgürlüğüne bakış açısı ortada. 7 Haziran'da iktidar olduklarında 8-9 Haziran'da bizim gazetelerimize el koyacaklarını açıklamışlardı.
FİRUZAĞA'DAN GEZİ ÇIKARMAYA ÇALIŞTILAR
Firuzağa'dan bir Gezi kalkışması, Validebağ'da yaşanan olaylar gibi ne çıkabiliriz diye düşünüldü. 28 Şubat'ta böyle haberleri çok yaşamıştık. Ramazan'da oruç tutmayanlara yobazlar saldırıyor diye haberler yapılmıştı. Birçok insan bu haberlerden haksız yere yargılanıp cezaevinde yattılar. Bugün de aynı şeyler yaşanmaya çalışıldı. Orada yoldan geçen kadının çarşaf giymesinden kaynaklı yapılan tacizler sonucunda eşinin göstermiş olduğu bir tepki ki herkesin göstereceği tepkidir. Bu tabii o sırada talihsiz bir olay. 7-8 ülkeye yapılan canlı yayında izlenirken bunun yapılması tamamen talihsiz bir olaydır. Bir gün sonra Hürriyet, Cumhuriyet, Sözcü'nün attığı manşetlere bakın.. Sadece onlar mı? Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök tipindeki gazetecilerin olayın üzerine atlamaları, köşe döşemeleri, 'keşke olmasaydılar' falan. Yarın öbür gün başka şeyler de yapmaya çalışacaklar. Bunlar üst akıl dediğimiz Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere'yi hesaba katarsanız, Türkiye üzerinde düzenlemeye çalıştığı oyunun Türkiye'deki parçaları dersek gelişmeleri anlamlandırabiliriz.
Bir siyasi parti içerisindeki değişim, siyasi argümanlar üzerinden yapılırsa buna kimsenin diyecek bir şeyi yok. MHP siyaset sahnesinde sayın Bahçeli dönemi için söylüyorum, çok başarılı kabul edilemez. Böyle bir durumda genel başkan değişikliği siyasi dinamikler açısından belki gerekli bile olabilir. Benim itirazım MHP içinde bir değişim yaşanacaksa bu dışarıdan, Pensilvanya'dan örgütlenen bir operasyonla olmaz. Paralel çete operasyonuyla olmaz.
PARALEL YAPININ AKŞENER'E VERDİĞİ DESTEK O KADAR AÇIK Kİ...
Bu iş o kadar net bir paralel yapı operasyonu olduğu ortaya çıktı ki. Sayın Akşener'in paralel örgütle içli dışlı olduğu aşikar hale geldi ki. Cumhuriyet Gazetesi size bu konuda destek veriyorsa en büyük kanıt budur. Cumhuriyet Gazetesi paralel doğrultuda yayınlar yapan bir gazete. Cumhuriyet'in MHP kongresine bu kadar çok ilgi gösteriyor, Akşener'e destek veriyor. Akşener de Cumhuriyet'in yıllarca 'faili meçhullleri ortaya çıkartın' diye manşet atıyor, Akşener de faili meçhullere sahip çıkıyor. MHP'de tüzük değişiklikleri yapıldı. Adaylar arasında çok ciddi sıkıntılar var. Salonda Başbuğ Meral sloganları ciddi sıkıntılar yarattı. 10 Temmuz sayın Bahçeli'nin de istediği bir tarihti.
DIŞ GÜÇLER FAZLA ETKİLİ OLMAZSA SAYIN BAHÇELİ YİNE KAZANIR
Dış güçler çok fazla etkili olmazsa 4 adayın potansiyelinin sayın Bahçeli'yle yarışacak durumda olmadığını söylüyorum. Devletin ve ülkenin sayın Bahçeli gibi liderlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sayın Bahçeli'nin ülkeye çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum. İç politikada bazen şirazeyi kaçırdığı zamanları gördük ama milli duruş sergilemesi açısından sayın Bahçeli'yi her zaman takdir etmişizdir.