Kaostan beslenen odaklara izin vermeyiz... Başkan Erdoğan'dan bölge için provokasyon uyarısı

Erdoğan, ''Biz barış dedikçe İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları da boş durmuyor. Bunun son örneği, Suriye'de rejim artığı provokatörlerin mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan terör eylemleri'' dedi.

AKŞAM GAZETESİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

BOŞ DURMUYORLAR: Bu ramazanın Türkiye ile birlikte tüm bölgede ve ötesinde kardeşliğe, barışa ve huzura vesile olmasını yürekten temenni ediyorum. Biz herkes için barış, herkes için istikrar dedikçe İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları da boş durmuyor. Afrika'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Balkanlar'a kadar birçok yerde kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi, kimi zaman da inanç ayrımı üzerinden çatışma, gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışılıyor.

SON ÖRNEK SURİYE: Bunun son örneğine, komşumuz Suriye'de, eski rejim artığı provokatörlerin mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan terör eylemlerinde şahit olduk. Ülkenin özellikle azınlıkların yaşadığı bölgelerinde patlak veren olaylarda Suriye ordusu mensuplarının yanı sıra pek çok sivil de hayatını kaybetti. Maalesef bunların arasında teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz de var.

BÖLGE HASSAS: Suriye hükümet güçlerinin etkin müdahalesi sayesinde olayların büyük oranda kontrol altına alındığını ancak sahadaki durumun aynı hassasiyetini halen koruduğunu görüyoruz. Şunu açık açık söylemek isterim; Türkiye olarak Suriye'nin birliğini, dirliğini, toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz.

ŞARA'NIN MESAJLARI: Ülkemiz aleyhine herhangi bir gelişmenin olmaması için gereken tedbirleri alıyoruz. Ayrıca gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı Şara'nın mutedil ve yatıştırıcı olduğu kadar, hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair kararlı mesajlarını olumlu karşılıyoruz. Arap, Türkmen, Kürt, Dürzi, Nusayri demeden Suriye halkının tamamının basiretli davranarak ülkelerinin parçalanmasını ve istikrarsızlık batağına sürüklenmesini isteyenlere müsaade etmeyeceğine inanıyorum.

KADER ORTAĞIYIZ: "Binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada, birlikte yaşıyor, aynı kaderi paylaşıyoruz. İnşallah, ebediyen burada yan yana yaşamaya devam edeceğiz. Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin hamisiyiz, dostuyuz, kader ortağıyız. Şayet biz tefrikayı kapımıza yaklaştırmazsak Müslümanların kanından ve göz yaşından beslenenler hiçbir şey yapamaz. Ama birbirimize düşersek o zaman da bizi kimse koruyamaz. Bölgemizde huzura açılan kapının anahtarı ittihattır, vahdettir, acımızın da sevincimizin de ortak olduğunun şuuruna varmaktır. Birlik ve beraberliğimiz ne kadar sağlamsa kardeşlik kalemiz de o derece muhkem, o derece aşılmaz olacaktır."

MUHALEFET ATEŞE ODUN TAŞIMASIN

"Suriye'deki yangını tam 14 yıldır ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum. Biz ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne de diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeniyle, diniyle, mezhebiyle, inancıyla ilgilenmiyoruz. Her kim Suriye'ye baktığında sadece mezhep, meşrep, köken görüyorsa kör bir taassuba hapsolmuş demektir. Her kim sırf meşrebinden dolayı zalime arka çıkıyorsa insanlığa dair tüm değerlerini kaybetmiş demektir. Türkiye insani ve ahlaki olarak ne yapılması gerekiyorsa dün olduğu gibi bugün de fazlasıyla yapmaktadır. Muhalefet en azından böyle bir konuda sorumlu davranmalı, fitne ateşine odun taşımaktan vazgeçmelidir. Alevi canlarımızı kışkırtarak siyaset yapmak, iç cephemizi sarsmayı hedef alan bir sabotaj girişimidir. Kirli oyunu Türkiye'de de sahnelemek isteyenlere 14 yıldır olduğu gibi yine fırsat tanımayacağız. Ülkemizde ameliyat yapılmasına nasıl izin vermediysek, Suriye'de de kadastro mühendisliğine asla rıza göstermeyeceğiz."

AB İÇİN KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

"Avrupa Birliği ile ortak çıkarlar temelinde karşılıklı saygıyı esas alan tam üyelik hedefine odaklanan bir bakış açısıyla ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Köprüden önce son çıkışın Türkiye olduğunu bir kez daha kendilerine hatırlatıyoruz."