Kanepeden AB krizi çıktı

'Kanepe krizi'nden liderlik savaşı çıktı. Türkiye'nin itham edilmesine neden olan ‘protokol krizi'nin AB'nin iki lideri arasındaki çekişmeden kaynaklandığı ortaya çıktı.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 6 Nisan'daki Ankara ziyaretinde ortaya çıkan 'koltuk krizi' AB'de tartışmalara neden oldu. Avrupa basınında 'von der Leyen küçümsendi, kanepeye sürüldü' başlıkları kullanıldı, Leyen'in sözcüsü "Şaşırdık, hakarete uğradık" diyerek Türkiye'yi itham etmeye kalkıştı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün protokolün AB heyetinin talebine göre ayarlandığını belirterek, "Türkiye ilk defa misafir ağırlamıyor. Protokol birimlerimiz önceden bir araya geldi. Görüşmede uygulanan protokol de AB tarafının talepleri ve telkinleri karşılanmıştır. Bunu da Türkiye'ye yönelik bu ithamlar olmasaydı bu kadar net açıklamayacaktık" dedi.

YEMEKTE DE KRİZ VARDI

NTV Brüksel Temsilcisi Güldener Sonumut, krizin Michel ve von der Leyen arasındaki çekişmeden kaynaklandığına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Ursula von der Leyen, pandemi nedeniyle Ankara'ya protokol müdürünü getirmedi. Heyette sadece Charles Michel'in protokol müdiresi vardı.Türk yetkililer, toplantıya kimin katılacağı, oturma düzeni gibi hazırlık çalışmalarını Michel'in protokol müdiresiyle gerçekleştirdi. Bu krizin öğle yemeğinde de yaşandığı ortaya çıktı. Yemekte Türk protokol ekibi, oturma düzenine müdahale etmek istedi ancak Michel'in müdiresi bu düzenlemeye de karşı çıktı. Bu sırada müdire ile Leyen'in ekibindeki diğer isimler arasında tartışma yaşandı."

Michel'in basın toplantısıyla ilgili yaptığı "Türk tarafı istemedi, zorluklarla basın toplantısı yaptık" açıklamasının da yalan olduğu ortaya çıktı.

TOPLANTI DA YALAN

Hazırlık toplantısında 3 liderin ortak basın toplantısı yapması öngörülüyordu, ancak Michel öneriyi reddetti ve von der Leyen'den ayrı toplantı istedi. 30 Mart 2020'de de Michel, von der Leyen'e haber vermeden Ankara'yı ziyaret etmek istemiş, 'olası kriz' Türk protokol ekibinin Leyen'i bilgilendirmesiyle önlenmişti.

AB: TÜRKİYE PROTOKOLE SIKI BAĞLI KALDI

Politico'ya konuşan Michel'in ekibi "Her şey protokole uygundu" dedi. Reuters'e konuşan bir başka AB yetkilisi ise "Türkiye saygısızlık yapmak istemedi. Her iki başkana da çok nazik bir karşılama sundu ve uluslararası protokole sıkı bağlı kaldı" ifadesini kullandı. 36 saat sonra Facebook'tan "Türkiye'nin katı protokol kuralları üzücü sonucu doğurdu" açıklaması yapan Michel, gerçeğin ortaya çıkmasıyla hedef isim haline geldi.

AB PROTOKOLÜ NE DİYOR?

1 Mart 2011'de yayınladığı "Protokol düzeni" tüzüğüne göre öncelik Avrupa Parlamentosu başkanına ait. Ondan sonra sırasıyla AB Konseyi Başkanı, AB dönem Başkanı ve AB Komisyonu Başkanı geliyor. Konsey ve Komisyon Başkanı birlikte yurt dışında bir göreve gittiklerinde Konsey Başkanı protokolde öncelikli olarak yer alıyor.

İTALYA BAŞBAKANI, İLK DUYDUĞUNA ATLADI!

İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen'in Ankara'daki görüşmeler sırasında bir süre ayakta kaldığı yönündeki duyumlara inanıp Başkan Erdoğan hakkında küstah ifadeler kullandı. İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Gaiani, Türk Dışişlerine çağrıldı. Bakanlık, Draghi'nin "hadsiz ve çirkin ifadelerini" derhal geri almasını istedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, ''Çirkin ve hadsiz ifadelerini kendisine iade ediyoruz'' dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise "Kendi tarihini unutanlar başkalarını tarif etmeye kalkmasınlar" ifadesini kullandı.

JUNCKER: BAZEN BEN DE KOLTUKTA OTURDUM

AB Komisyonunun eski Başkanı Jean-Claude Juncker, Konsey Başkanının AB protokolünde birinci sırada, Komisyon Başkanının ikinci sırada olduğunu" söyledi. Von der Leyen'den önce başkan olarak görev yapanJuncker, "Normalde Konsey Başkanına ayrılan sandalyenin yanında benim de bir sandalyem olurdu. Ancak bazen benim de koltukta oturduğum oldu" dedi. Juncker, yine de von der Leyen'e uygulanan protokolün farklı olması gerektiğini dile getirerek, "Bence von der Leyen'in Michel ile aynı seviyede oturtulması iyi olurdu ama protokol açısından Konsey Başkanı birinci sırada gelir" diye konuştu.

KABAHAT BRÜKSEL'İN TÜRKLERİN DEĞİL

Fransız Liberation gazetesi, krizin yaşanmasında kabahatin Ankara'da olmadığını belirterek, "Bu görüntüde, Türkler'in hiç bir sorumlulukları yok. Aslında birçok sosyal medya kullanıcısı tarafından kadın düşmanı olarak gösterilen sahne Avrupa protokolüne titizlikle saygı gösteriyor" ifadesini kullandı. Liberation'a konuşan bir AB diplomatı da "Burada Türkler protokol kurallarını harfiyen uyguluyor. Üstelik, Erdoğan'ın, AB ile ilişkileri düzeltmek isterken, ayağına kadar gelen bir AB yöneticisini aşağılamaktan ne tür bir çıkarı olabilir ki?" dedi.

ERDOĞAN ÇOK KİBARDI

Ziyareti anlatan bir başka diplomat ise Başkan Erdoğan'ın tüm ziyaret boyunca son derece kibar olduğunu vurguladı. Liberation haberini, "Özetle eğer bir skandal varsa bu Ankara'da değil, Brüksel'de oldu" sözleriyle bitirdi.

AB LİDERLERİNİN GÜÇ SAVAŞI

Fransız uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Sylvain Khan da BFM TV haber kanalına, "Charles Michel, sadece temsili rolü olduğu halde, ön plana çıkmak istiyor. Avrupa kamuoyu ve liderleri, Konsey Başkanı'nı daha fazla güç toplamasını istemiyor. Ama Konsey Başkanı'na güç vermek isterseniz seçimle gelmesi gerekiyor. Aksi taktirde daha fazla güç alamaz. Ancak AB liderleri de kendi üzerinde bu kadar güçlü bir Konsey Başkanı istemez. Dolayısıyla AB yöneticileri arasında böyle bir güç tartışması hep oldu" dedi.