AKŞAM GAZETESİ
Başkan Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'ne katıldı. Kırsaldan kente göçün artmasıyla kadın odaklı şehircilik politikalarına duyulan ihtiyacın arttığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
OMUZLARINDAKİ YÜK AĞIR
"Kadınların omuzlarındaki yük giderek daha da ağırlaşıyor. Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan da çalışma hayatının içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor. Aynı şekilde, savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal huzursuzlukların yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor."
HUZURUN ANAHTARILAR
"İdeal ve adil bir toplumsal hayat ancak kadınların söz ve hak sahibi olmalarıyla mümkündür. Kadının olduğu yerde barış olur. Kadının olduğu yerde birlik olur. Kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olur. Tıpkı medeniyetimiz gibi. Şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür."
TOPLUMUN TEMEL TAŞI
"Bakınız, kadınların kurucu aklı o kadar kıymetli ki, bunu gündelik hayatta eşlerden birinin vefat ettiği ailelerde çok net görebiliriz. Eşlerden evin erkeği rahmetli olmuşsa, kadın dirayetiyle, metanetiyle, şefkatiyle aileyi kanatları altına alarak tüm bireylere sahip çıkar. Eşi vefat ettikten sonra o ocak sönmüyorsa, başında kadın olduğu içindir. O aile dağılmıyorsa, kadının kurucu ve kuşatıcı fıtratı sayesindedir. Toplumun çekirdeği olan aile, evvel emirde nasıl kadınların fedakarlıkları, gayretleri, emekleri sayesinde ayakta duruyorsa, toplumsal hayatta da şehirler, ülkeler, milletler kadınlar sayesinde ayakta durur. Kemal Tahir'in ifadesiyle, "Devletimizi devlet ana yapan kadınlardır."
AVRUPA'YA ÖRNEK OLDUK
"Bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin 91. yıldönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme seçilme hakkı elde eden kadınlar, dört yıl sonra, 5 Aralık 1934'te anayasa ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. Böylece ülkemizde kadınlar, Avrupa'daki hemcinslerinden çok daha evvel seçme seçilme hakkına kavuşmuşlardır. 1935 yılında gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde de 17 kadın milletvekili, mecliste temsil hakkına sahip olmuşlardır."
ATATÜRK'Ü SABOTE ETTİLER
"Gazi Mustafa Kemal, bu hakkın verilmesinin ardından şöyle demişti: "Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır. Evet, bizzat kendi ifadesiyle kadınların liyakat ve selahiyetle kullanmaları için verilen bu hak, Gazi'nin vefatından sonra gelenler tarafından sabote edilmiş, çeşitli kısıtlamalar ve yasaklarla aşındırılmıştır. Sevgili dostlarım, doğrusu kadınlar bu anayasal haklarını uzun yıllar selahiyetle, liyakatle ve özgürce kullanamadılar."
EĞİTİM ELLERİNDEN ALINDI
"Görünür görünmez birçok engelle karşılaştılar. Mesela başörtüleri dolayısıyla seçilme hakkından mahrum bırakıldılar. Mesela üniversiteyi kazandıklarında karşılarında ikna odalarını buldular. Mesela kimi zaman kılık kıyafetlerinden, kimi zaman mezun oldukları okullardan ötürü ayrımcılığa uğradılar. 28 Şubat'ın baskıcı atmosferinde binlerce kadın, eğitim, çalışma, kamuda istihdam haklarından feragat etmek zorunda kaldı. Kadınlar, yıllarca inanç değerleriyle okulları, eğitimleri, meslekleri arasında çok travmatik tercihler yapmak mecburiyetinde bırakıldı."
'411 EL KAOSA KALKTI' MANŞETİ HAFIZALARDA
"Bunların hepsini beraber yaşadık. Arkadaşlarımın da önemli bir kısmı bu ayrımcılığı iliklerine kadar yaşadı. Şimdi ben buradan soruyorum: Meclis'e başörtüsüyle girdi diye adeta linç edilen kadınları hangimiz, nasıl unutabiliriz? Okullarda, üniversitelerde yürütülen cadı avını nasıl unutabiliriz? Unutmayın! '411 el kaosa kalktı' manşetinin temsilcisi olduğu karanlığı nasıl unutabiliriz? Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet tutan CHP'yi ve özgürlük düşmanı zihniyetini nasıl unutabiliriz? Bugün sesleri eskisi kadar çok çıkmasa da varlığını halen devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz?"
YAĞMACILARIN KARŞISINDAYIZ
"Belediyeler iyi çalıştığında, halka iyi hizmet ettiğinde, merkezi idarenin vizyonunu tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Tersi durumda ise vatandaş hak ettiği hizmete kavuşamamakta. 2019 seçimlerinde el değiştiren birçok belediyede bunu tecrübe ettik. Hizmet ve eser yerine reklamı önceleyen kifayetsiz kişilerin yönetiminde belediyelerimiz irtifa kaybetti. Prüzsüz işleyen hizmetlerde aksaklıklar yaşanmaya başladı. Temel hizmetlerde bırakın iyiye gitmeyi, sorunlar derinleşti, içinden çıkılmaz hale geldi. Tabii bu sorunlar, yolsuzluk, rüşvet, kamu malını talan etme gibi skandallarla ne yazık ki Türkiye'yi bir tahribatla karşı karşıya bıraktı. Ayrım yapmadan şehrini yağmalayanın karşısında olacağız."