İçişleri Bakanı Soylu: Sana 4 duvar verdik, ister o duvara daya, ister o duvara daya

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''Bana kızıyorlar çok sert konuşuyorsun diye, ben sert mi konuşuyorum? Kadın diyecek ki 'Ben sırtımı PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye dayadım.' Biz ne diyeceğiz Allah aşkına? Bu ülkede kardeşi kardeşe düşürmeye çalışacaklar, biz ne diyeceğiz? Bizi tehdit edecekler, ülkemizi tehdit edecekler. Ne demişim yani... Sen sırtını PYD'ye, PKK'ya, YPG'ye dayadıysan, şimdi sana 4 duvar verdik. İster o duvara daya, ister o duvara daya.'' dedi.

Soylu, Tekirdağ Kapaklı ilçesi meydanında düzenlenen mitingde yaptığı  konuşmada, Türkiye'nin uzun yıllar darbeler, terör, ekonomik saldırılarla  mücadele ettiğini, halkın birbirine düşürüldüğünü anlattı.

Bakan Soylu, "On yıllardır bu ülkenin başında kaynar kazan kaynattılar  'Büyümeyelim, özgür olmayalım, hür olmayalım, güçlü bir Türkiye olmayalım, tam  bağımsız olmayalım, dünyaya sözümüzü hüküm olarak haykırmayalım.' diye. On  yıllardır hiç ama hiç geri adım atmadılar. Şu yakamızı hiç bırakmadılar." diye  konuştu.

Türkiye'nin her on yılda bir yaşadığı darbelere son yıllarda  farklıları da eklendiğini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"1960, 1971, 1980, 28 Şubat, 27 Nisan darbe, en son o Amerikan uşağı  Pensilvanya'daki şarlatanın gerçekleştirmeye çalıştığı darbe. Bitti mi? Hayır. 7  Haziran sonrası HDP oyunu yüzde 13'e çıkardı, ardından doğu ve güneydoğuda orada  yaşayan kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı mağdur eder bir şekilde yaktılar  yıktılar. Camileri, okulları, kütüphaneleri yaktılar. Oradaki kardeşlerimizin  oradan gitmesine vesile oldular. Yetti mi? Hayır. Irak'ın kuzeyinde bir devlet  kurmaya çalıştılar. Afrin'de bir terör merkezi oluşturmaya çalıştılar, Amerika  destekledi, Avrupa fişekledi, tahrik etti. Hiçbir zaman bizi burada huzurlu  oturtmak istemediler.

On yıllardır bunları görüyorsunuz, bu söylediklerimin hepsi başka  ülkede değil - az bile söylüyorum - ama bu ülkede gerçekleşti. Yarını, umudumuzu  getirmek istemediler, her sevincimizi kursağımızda bıraktılar, bizi birbirimize  düşürmek istediler, kutsallarımıza ve değerlerimize saldırdılar, inançlarımıza  saldırdılar, kıyafetlerimizle bizi küçük görmeye çalıştılar, 'köylü, şalvarlı,  fötrlü' dediler, 'Siz bu ülkeyi yönetemezsiniz, iktidara gelirsiniz ama siz bu  ülkede muktedir olamazsınız.' dediler. Bizi hakir görenlere, bizi küçük görenlere  karşı biz hem iktidarız hem muktediriz diye haykırdınız."

"Her türlü kumpası yaptılar"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin güçlenmemesini isteyen  odakların her türlü tezgahı çevirdiğini, her türlü kumpası gerçekleştirdiğini  anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"En son Gezi olaylarında faiz 3,5-4 puandı, Türkiye 100 milyar  dolarlık yatırımın önünü açmıştı, bir taraftan IMF'ye çantasını vermiş,  memleketimizden göndermiş, bir prangadan daha kurtulmuştuk. Birinci sıçramamızı  gerçekleştirmiş, ikinci bir sıçrama gerçekleştirmek istiyorduk. Zengin, özgür,  hür, ayakları üzerinde duran bağımsız bir Türkiye için ama müsaade etmediler.  Gezi olayları, 17-25, 6-7 Ekim, 15 Temmuz ve sonrası en son Türkiye'ye döviz  operasyonu yaptılar.

Arzuları şuydu; ülke yerel seçime giderken acaba AK Parti iktidarı ile  Cumhur İttifakı'yla milletin arasını biraz bozabilir miyiz? Sonra seçime  gidilecek, biraz zayıf oy alınacak, sonra 4,5 yıl seçimsiz bir dönemde geçmiş  yıllarda nasıl anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye çalışmışlarsa,  önümüzdeki 4,5 yılda da anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek için  ellerinden gelen her şeyi yapacak ve gerçekleştireceklerdi. Tezgahları buydu.  Yapmak istedikleri buydu."

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye üzerinde oyunlar oynayanların  amaçlarından birinin de Irak'ın kuzeyinde bir devlet, oradan bir hatla Afrin'de  bir terör yerleşkesi kurmak olduğunu anlatarak, "Ne oldu Irak'ın kuzeyinde  devleti kurabildiler mi? Peki Afrin'e çatır çatır girdik mi, Amerika'nın 'girme'  demesine rağmen... Dünyaya bir mesaj verdik, gelecek nesillere Tayyip Erdoğan bir  not bıraktı, 'Ey dünya bizi dinleyin.' dedik 'Bu coğrafyada biz karar vermedikçe  kimseye oyun kurdurmayız.' dedik." ifadelerini kullandı.

Kendisinin çok sert konuştuğuna yönelik eleştirilere cevap veren  Soylu,  "Bana kızıyorlar çok sert konuşuyorsun diye, ben sert mi konuşuyorum?  Kadın diyecek ki 'Ben sırtımı PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye dayadım.' Biz ne  diyeceğiz Allah aşkına? Bu ülkede kardeşi kardeşe düşürmeye çalışacaklar, biz ne  diyeceğiz? Bizi tehdit edecekler, ülkemizi tehdit edecekler. Ne demişim yani...  Sen sırtını PYD'ye, PKK'ya, YPG'ye dayadıysan, şimdi sana 4 duvar verdik. İster o  duvara daya, ister o duvara daya." diye konuştu.

'Yüzdük yüzdük sonuna geldik'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sizin şu  çektiklerinizi gelecek nesillerin çekmemesini istiyoruz. Büyük bir Türkiye'de  yaşasın istiyoruz. Yüzdük yüzdük sonuna geldik. Şimdi Cumhur İttifakı'nın da  gücüyle inşallah hep birlikte yarınlara güçlü adım atacağız. Bunlara fırsat  vermeyelim, bunlara yüz vermeyelim, bizim istediğimiz gelecek nesillerimizin  pürüzsüz bir Türkiye'de yaşamasıdır." dedi.

Soylu, Kapaklı ilçesi meydanındaki mitingde, terörle mücadelenin  sonuçlarının huzur olarak doğu ve güneydoğu illerinde görülmeye başladığını  söyledi.

Kapaklı'da olduğu gibi Diyarbakır'da, Mardin'de, Siirt'te, Batman'da  da vatandaşların huzur içinde olduğunu anlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oradaki kardeşlerimiz de huzur içinde. Terör örgütünün esamesi  okunmuyor esamesi... Bana kızıyorlar, böyle konuşuyorum diye onların vekilleri.  Ben onlara milletvekili demiyorum, kimse kusura bakmasın. Demem, demeyeceğim de.  Onlar terörün vekili, onlar PKK'nın vekilidir. Onların kendi adına bir söz  söyleme ihtimali yok, onlar robotturlar, robot. Karakterleri ve şahsiyetleri yok.

Ne yapacaklarmış, İstanbul'dan Diyarbakır'a kadar, 15 vilayette  Apo'nun İmralı'dan serbest bırakılması için yürüyüş yapacaklarmış. Ben ne demişim  kötü bir şey demedim ki. 'Ulan sizi yürüten adam değil.' dedim. Yürüyebildiler  mi? O eskidendi. Ben de 2 evlat babasıyım, bir kızım var. İçim acıyor,  yanıyor.13-14 yaşında kızları alıp, dağa terörist götürenlere, ardından onları  taciz edip, tecavüz edip daha sonra Murat Karayılan hayvanı ile Cemil Bayık  hayvanının masasına meze olarak koyanların burunlarından fitil fitil getirmezsem  namerdim, namerdim."

"Kim taşıdı bunları Meclis'e?"

Bazılarının Türkiye'ye saldırarak zengin ve güçlü ülkeyi ele geçirmeye  çalıştıklarını ifade eden Soylu, şunları anlattı:

"Becerebilselerdi, 15 Temmuz'da geçireceklerdi. Şimdi acaba önümüzdeki  4,5 yıl seçim yok. Bu dönemde Türkiye'nin büyümesini, sıçramasını ve istikrarını  engellemek için bir çalışma içerisindeler. Hepsi bir araya geldi. Kılıçdaroğlu,  bu tezgahın kurucularından bir tanesi. Ne yuhtan ne söylenen sözden anlıyor.

24 Haziran'da HDP'yi, PKK'nın vekillerini kim taşıdı Meclis'e?  Kılıçdaroğlu, televizyona çıktı dedi ki 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye.' Oraya  çıktım kendi bütçemi savunmaya. Kadının biri kalktı dedi ki 'Sizin Hakkari,  Diyarbakır, Mardin'deki işgal askerleriniz, sizin işgal polisleriniz, sizin işgal  jandarmalarınız...' Bizim evlatlarımıza söyledi, bizim kahramanlarımıza. O zaman  şunu söyleyeyim, şimdi de 299 HDP'li ve PKK'lıyı listelerine koydular, il genel  Meclis ve Büyükşehir Belediye Meclis listelerine koydular."

"Türkiye eski Türkiye değil"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın herkesin istediğini  söyleyebileceği özgürlük ortamı oluşturduğunu vurgulayan Soylu, "Sizin şu  çektiklerinizi gelecek nesillerin çekmemesini istiyoruz. Büyük bir Türkiye'de  yaşasın istiyoruz. Yüzdük yüzdük sonuna geldik. Şimdi Cumhur İttifakı'nın da  gücüyle inşallah hep birlikte yarınlara güçlü adım atacağız. Bunlara fırsat  vermeyelim, bunlara yüz vermeyelim, bizim istediğimiz gelecek nesillerimizin  pürüzsüz bir Türkiye'de yaşamasıdır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin her geçen gün daha da güçlendiğine işaret eden Bakan  Soylu, "Şimdi insansız hava aracının altına bir yazılım yaptık, ona bir aparat  takıyoruz. Mayıs ayında başlatıyoruz. Mayıs ayından sonra teröristler var ya  dağlarda bırakın yürümeyi kafalarını çıkaramayacaklar kafalarını. Aşağıdan  evlatlarımız, yukarıdan insansız hava araçlarımız… Türkiye eski Türkiye değil."  dedi.

"Büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye de  değinerek, şunları kaydetti:

"Yine kızıyorlar bize? 'Uyuşturucu satıcıları okulun etrafında  satıyorlarsa polislerimiz onların ayaklarını kırsın.' demişim. Yanlış mı  söylemişim? Anne gözüne yumruk yemiş gelip kolumu tutuyor 'Allah'ını seversen  evladımı da kurtar beni de kurtar. Benden para istiyor veremeyince böyle yaptı.'  diyor. 57 bin uyuşturucu satıcısını kodese gönderdik. Cumhuriyet tarihinin en  büyük yakalamalarını yaptık. Hiç merak etmeyin güvenlik güçlerimiz, savcılarımız,  hakimlerimiz büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar. Hem bu uyuşturucu satıcılarını  hem de onların patronlarını yerin yeri kat dibine gömmezsek Allah da millet de  hesabını sorsun bizden."

"Hırsızlık olayları yüzde 35 düştü"

Bakan Soylu, Türkiye genelinde bekçilerin göreve başlamasıyla  hırsızlık olaylarının bir önceki yıla göre yüzde 35 düştüğünü belirti.

Katılımcılara "Bekçi var mı, geldi mi? Düdük öttürüyorlar mı?" diye  soran Bakan Soylu, "Tayyip Erdoğan dedi ki 'Süleyman vatandaşımız evde uyurken  bekçinin düdük sesini duymazsa ben sana hesabını sorarım.' Yandım ben. Bekçilere  diyorum ki boyuna düdük öttürün. Şimdi evden hırsızlıklar 2018 yılında 2017'ye  göre yüzde 35 düştü. Bu yıl 2 ayda yüzde 22 düştü. Ama daha fazla düşüreceğiz.  Sadece uyuşturucuyla sadece PKK ile uğraşmıyoruz. Aynı zamanda hırsızların da  iflahını kesiyoruz." şeklinde konuştu.

"Biz millete hile yapmadık"

Millete hile yapmadıklarını, perdenin arkasında başka, önünde başka  konuşmadıklarını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"Benden önce de İçişleri Bakanları vardı, benden sonra da olacak. Bu  memleketten ve bu milletten bir tane var, bir tane. Kimseye yar etmeyiz. Biz  Müslümanız, sadece bizim ölçümüz bu dünya değildir. Bizim esasımız ahirdir. Ne  tarihimize ne inancımıza ne medeniyetimize sırtımızı dönebiliriz.

15 Temmuz'dan kendi irademizle kurtulduk. Dünyaya, mazlumlara elimizi  uzattığımız için kurtulduk. On yıllardır, yüz yıllardır dünyada haksızlıklara  uğrayanların hamisi olduğumuz için kurtulduk. Yemen'den Somali'ye kadar yetim  evlerinde ay yıldızlı bayrak bulunduğu için kurtulduk. Kimse kusura bakmasın öyle  kolay değil bu iş. Bu ülkede 15 Temmuz'u yaptılar. Cumhurbaşkanı'mızın gönlüne o  feraseti, o cesareti veren kimdir? Milletimizin gönlüne o cesareti, o feraseti  veren kimdir? Kardeşiniz olarak söylüyorum Allah'tır."

İçişleri Bakanı Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın futbola  olan ilgisiyle bezediği konuşmasını "Hemşehrilerim şimdi önümüzde 4,5 yıl var. Bu  Tayyip Erdoğan futbolu biliyor değil mi? Ayağına top yakışıyor mu? Şimdi bu 4,5  yıl için Tayyip Erdoğan'ın ayağına topu verin de Kılıçdaroğlu'nun kalesine bir  doksandan çaksın." diye tamamladı.

(AA)