İçişleri Bakanı Soylu: Bu toprakların sahibi biziz, bu millettir

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombaladığı Ankara Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi. İçişleri Bakanı Soylu, 'Bu toprakların sahibi biziz, bu millettir.' dedi.

Ankara Emniyet Müdürlüğündeki "15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü" etkinliğine, şehit aileleri ve gazilerin yanı sıra Soylu, eşi Hamdiye Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Sahil Güvenlik Komutan Vekili Tuğamiral Bülent Olcay, Ankara Valisi Ercan Topaca ile bazı milletvekilleri katıldı.

"Bir yanımızda hüzün var... Attığımız adımda, içtiğimiz suda, yürüdüğümüz yolda, baktığımız ağaçta, bayramlarımızda, kucaklaşmalarımızda ve çocuklarımızın mezuniyetlerinde hüzün var." ifadelerini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir tarafımızda hüzün varken bir tarafımızda da büyük bir kahramanlık var. Bayrağı, anası, atası, toprağı, hürriyeti, namusu, kendine bırakılan için, kutsal emanet, ezan için ve 'Allahuekber' diyerek bu toprakları bize bırakan yiğitler için bir tarafımızda kahramanlık var." dedi.

Türk milletinin iffetine, topraklarının hürriyetine saldıranların Ankara Emniyet Müdürlüğüne de saldırdığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kolumuzu, kanadımızı budamak, kırmak istediler. Ama bilemediler ki burada mücadele eden ve bugün hayatta olan kahramanlarımız, gazilerimiz ve o gün canını feda eden şehitlerimiz, geleceğimize ve tarihimize, bu memleketin kimsesiz olmadığını gösterdiler. Bu ülkeye saldıran hainler, birilerinden talimat alıp bu ülkeyi o talimat aldıklarına peşkeş çekmek isteyen kimileri zillet içindedir. Kimileri de Allah'a şükürler olsun ki bu toprakları bir daha göremeyecek kadar düşüklük içerisindedir. Bu toprakların sahibi biziz, bu millettir. 'Biz müslümanız, biz Türküz' diye bağıranlar... Biz toprakları şehitlerimizin kanlarıyla aldık ve ölene kadar da kimseye bırakmayacağız."

Konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamayan Soylu, "Kimse gözyaşlarımızı yanlış anlamasın. Bunlar acziyetin değil kahramanlığın gözyaşlarıdır. Bu gözyaşları, bu toprakları bize özgür ve hür yaşatmak için, biz yatağımızda uyurken bizi 'Allahuekber, Allahuekber' diye sabah namazına çağıran ve hürriyetimizin bir timsali olarak çağıran ve onu bugün bizle buluşturan şehitlerimiz içindir." dedi.

"O meczubun uşaklarına zillet ve lanet nasip oldu"

Türk milletinin çilekeş bir millet olduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

"Bu millet, sevdası, bereketi, medeniyeti, anlayışı, sorumlulukları ve yükü büyük, çok kıymetli topraklarda yaşayan bir millettir. Bu aziz millet, mücadelenin, kavganın her türlüsünü görmüş ve hepsinin de üstesinden gelmiş bir millettir. Çok ihanetler gördük, çok hainlikler gördük ama 15 Temmuz kadar sinsi olanı, onun kadar yakınımıza sokulanı belki de daha önce hiç görmedik. Ama elhamdülillah sonuç değişmedi. 40 yıl hazırlık yaptılar, hiç beklemediğimiz anda saldırdılar. Cenabıallah'ın izniyle milletimiz yine galip geldi. Bizim evlatlarımıza şehadet, o meczubun uşaklarına da zillet ve lanet nasip oldu." 

Türk milletini güçlendiği, geliştiği ve ayağa kalktığı için 15 Temmuz darbe girişimine maruz kaldığını dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu aziz millet güçlendiği, geliştiği, dünyada mazlumun sesi haline geldiği ve birilerinin karakolu olmayı reddettiği için bu işlerle bizi karşı karşıya bıraktılar. Bizim evlatlarımız, sadece bu devlet için şehit olmamışlardır, aynı zamanda dünya mazlumlarının son kalesini savunmak için şehit olmuşlardır. 15 Temmuz darbe girişiminin ana hedeflerinden biri de işte şu anda bulunduğumuz Ankara Emniyet Müdürlüğü binasıdır. Devletin kendilerine emanet ettiği helikopterlerle, silahlarla, bizim evlatlarımıza kurşun sıktılar. Emin olunuz Ankara Emniyetine kurşun sıkanlar, PKK'lı teröristlere dahi öyle inatla saldırmadılar. Çünkü atasözümüzdeki gibi, 'İt iti ısırmaz'.' PKK'lıların zihniyeti neyse, bunların ki de aynıdır.

İçişleri Bakanlığı olarak, bu törende ve diğer törenlerde bakanlık kurumsal kimliğimizin yanı sıra bir şehit ailesi kimliğiyle gazi ailesi kimliğiyle de bulunuyoruz. İçişleri Bakanlığı, her türlü terörle mücadelesi bakımından bütün unsurlarıyla beraber bir şehit ailesi halindedir. Allah, hem bu mekanda hem de bu ülkenin her noktasında şehadete erişmiş bütün kardeşlerime rahmetiyle, mağfiretiyle muamele eylesin."

Bakan Soylu, konuşmasının ardından Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehitlerin fotoğraflarına karanfil bıraktı. Bu sırada bazı şehit yakınlarının fenalaştığı görüldü.

"Akıllarını bir meczuba vermiş caniler"

Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ise 15 Temmuz 'da siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin darbe karşıtı tavırları, medya kuruluşlarının darbeyi lanetleyen yayınları ve milletin birlik, beraberlik içerisinde meydanlara çıkarak mücadele etmesi sayesinde, "akıllarını bir meczuba kiraya vermiş canilerin" planlarının bozulduğunu belirtti.

Milletimin imanı karşısında tankın, tüfeğin, uçağın ve helikopterlerin çaresiz kaldığını, ikinci bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi verildiğini vurgulayan Altınok, şöyle devam etti:

"Milletimiz, meydanlarda elinde şanlı bayrağımızla vücutlarını siper ederek dünyaya demokrasi dersi verdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünün değerini bir kez daha kanıtladı. Türk polis teşkilatı da bu vahim hadiseden sonra hızla ve etkin bir şekilde, devletimizin içine sinmiş bu şer kurumlarını bulup hak ettikleri cezaların verileceği yüce Türk adaletine teslim etmiştir. Bundan sonra da bu ve benzer odakların devletimize sızmaya çalışması ve milletimize bu tür üzüntülerin yaşatılmasına asla izin verilmeyecektir. Türk polisi, yalnızca milletin hizmetinde seçilmiş meşru iradenin emrinde ve demokratik hukuk düzeni çerçevesinde bütün birimleriyle suç ve suçluyla mücadelesine kararlılıkla devam edecektir."