Hükümet krizlerine elveda Türkiyem

Hem cumhurbaşkanının hem de Meclis’in halk tarafından seçileceği yeni sistemde koalisyon sistemi ortadan kalkıyor. Bu nedenle hükümet krizi oluşma ihtimali bulunmuyor. Hem Meclis hem de cumhurbaşkanı, seçimle meşruiyet kazanıyor. 

HAZIRLAYAN: ŞAKİR AYDIN - HABER MERKEZİ

Türkiye’nin siyaset hayatında yeni bir dönem başlıyor. 10 Ağustos 2014’te düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ortaya çıkan çift başlılığın giderilmesi amacıyla AK parti tarafından hazırlanan yeni Anayasa düzenlemesi TBMM’den geçti. Türkiye’nin uzun yıllar kabusu haline gelen koalisyonları, siyasi tıkanıklıkları, ekonomik krizleri, vesayeti ve iki başlılığı ortadan kaldıracak yeni düzenlemenin önümüzdeki nisan ayında halkın onayına sunulması hedefleniyor. Peki, yeni sistem ne getiriyor? Türkiye’nin devlet yapısına uygun mu? Nasıl işleyecek? Avantajları neler? Muhalefet neden karşı çıkıyor? Muhalefetin sisteme ilişkin iddiaları, tek adamlılık ve rejim değişikliği üzerinden oluşturmaya çalıştığı algı ne kadar gerçekçi? Hangi ülkeler bu yönetim var? Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler neden bu sistemi tercih ediyor?  AKŞAM; Türk siyasi hayatının dönüm noktasını teşkil edecek yeni sistemi ‘Yeni Türkiye’nin Yeni Sistemi’ yazı dizisiyle, yeni sisteme dair tüm soruların yanıtlarını açıklıyor.  

Tıkanıklıkları halk çözecek 

Başkanlık sisteminin parlamenter sistemden farkları neler? 

Parlamenter sistemde parlamento çoğunluğuna dayanan hükümet meşruiyetini, parlamentonun desteğinden alır. Parlamentodan güvenoyu alarak göreve başlayan hükümet, yine parlamentonun güven ve denetimi altında görevini sürdürür. Başkanlık sisteminde ise, başkan ve parlamento halk tarafından seçildiği için çifte meşruiyet söz konusudur. Parlamento ve başkan birbirine denk organlardır ve karşılıklı olarak birbirleri görevden alma, düşürme veya feshetme yetkileri yoktur. Bu nedenle başkanlık sisteminde hükümet krizi yaşanmaz. Türkiye’ye uygun başkanlık sistemi olarak geliştirilen cumhurbaşkanlığı sisteminde, Cumhurbaşkanı ile parlamentonun görüş ayrılığına düşerek uyum içinde çalışamaz duruma gelmesi halinde, hem parlamentonun hem de başkanın erken seçim kararı alma hakkı vardır. Erken seçim kararı hangi organ tarafından alınmış olursa olsun milletvekili seçimi ile başkanın seçimi aynı anda birlikte yapılarak çatışma halkın iradesiyle çözüme bağlanmaktadır. 

Turgut Özal’ın (solda) başbakan, Süleyman Demirel’in (sağda) cumhurbaşkanı olduğu dönemde de başkanlık sistemi gündeme gelmişti.

İki koldan meşruiyet

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine neden ihtiyacı var? 

Cumhurbaşkanlığı sisteminin gündemine gelmesinin nedeni, mevcut anayasal yapının sistem krizi doğurmasıdır. 2014 yılında cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından doğrudan seçilmesiyle yeni sistem yolunda önemli adım atıldı. Meşru Meclis ile birlikteHalk tarafından seçilmesi nedeniyle, halka hesap veren ve buradan aldığı meşruiyet ile yetkilerini kullanan bir Cumhurbaşkanlığı makamı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı sistemi, 1982 Anayasası’nın yasamayı zayıflatan ve siyaset üzerinde bürokratik vesayet oluşturan hükümet sistemini demokratikleştirecek, tek başlı güçlü bir yürütme eliyle istikrarlı ve etkin bir yönetim modeli sağlayacak. 

En büyük tehlike çift başlılık 

Seçilmiş cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümet şu anda uyum içinde çalışsa da iki erkin ileride çatışması halinde hükümet krizinde daha büyük bir tehlike söz konusu olabilir. 

Türkiye’nin mevcut hükûmet sisteminin ne gibi sakıncaları var? 

Mevcut sistemde istikrarsız ve kısa süreli koalisyon hükümetleri ile çift başlı yürütmenin sorumlu ve sorumsuz kanatları arasındaki görüş ayrılıkları, toplumu sarsan ekonomik ve siyasi krizlerin kaynağını oluşturuyor. 2014’te halk tarafından seçilmesiyle de cumhurbaşkanı,  siyasal sistemin en güçlü organı haline geldi. Seçimle gelen ve güçlü yetkilere sahip olan cumhurbaşkanlığı makamı ile sistem gereği güçlü olan başbakan arasındaki bir anlaşmazlık, doğrudan yürütme krizine, oradan da bir siyasal ve anayasal krize dönüşebilir. Bu tehlike koalisyon hükümetlerinde çok daha büyük olacaktır. 

TEK BAŞLI İDARE GELİYOR 

Cumhurbaşkanlığı sistemi nasıl bir hükümet sistemidir? 

Cumhurbaşkanlığı sisteminde yürütme organı tek başlıdır. Doğrudan halk tarafından seçilen başkan, hem devletin hem de hükümetin başıdır. Yasama yetkisini kullanan parlamento ve yürütme yetkisini kullanan başkan birbirinden tamamen ayrı ve bağımsız iki organdır. Başkanlık sistemi kuvvetler ayrılığı esasına dayanır. Anayasa değişikliğiyle getirilen sistemde, halk tarafından doğrudan seçilen cumhurbaşkanı,  devlet başkanı ve hükümet başkanı olarak yürütme yetkisi ve görevine sahip olacak, yürütme görevini, kendi atayacağı yardımcıları ve bakanlar ile yerine getirecek.  

Yeni bir fikir değil 

Sistem değişikliği neden şimdi gündeme getiriliyor? 

Başkanlık sistemi ilk kez Turgut Özal döneminde tartışılmaya başlandı. Özal’ın yanı sıra Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu da başkanlık sistemini savunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığının ilk döneminde başkanlık sistemini tartışmaya açtı. Sistemin bugünlerde yeniden gündeme gelmesinin sebebi mevcut hükümet sisteminin Türkiye’nin yapısı ile uyumlu olmadığı gerçeğinin 7 Haziran seçiminlerinde bir kez daha ortaya çıkmasıydı. 

Yürütme-yasamaya ayrımı

Cumhurbaşkanlığı sisteminde kuvvetler ayrılığı nasıl sağlanacak? 

Hiçbir kimse ya da makam aynı anda hem yasama hem de yürütme organı içinde görev alamayacak. Cumhurbaşkanının doğrudan atayacağı cumhurbaşkanı yardımcıları ile kabine üyeleri, eğer TBMM üyeleri ise görevleri sona ermiş olacak, yasama faaliyetleri artık hükümetin kontrolünden çıkacak. Meclis’in asli görevi kanun yapmak olacak. Milletvekillerinin yasa yapma, yürütmeyi denetleme gibi milletvekili sorumluluklarını daha etkin yerine getirecek. Hükümet Meclis’se kanun tasarısı getiremeyecek, bütçe kanun dışında, sadece TBMM üyeleri kanun teklifi verebilecek. TBMM yasama işlevlerini, cumhurbaşkanının başkanlığındaki yürütme ise hükümet etme işlevini yerine getirecek. Her bir kuvvet kendi görevini yerine getirecek, bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında bir kuvvetin diğerine karışması söz konusu olmayacak. 

En fazla 10 yıl görev alacak 

Teklif edilen sistem cumhurbaşkanı için mi getiriliyor, ülke için mi? 

Cumhurbaşkanlığı sisteminde seçilen kişi, en fazla iki defa ve toplam on yıl bu göreve seçilebilecek. Bir lider ne kadar güçlü olursa olsun, ancak belirlenen süre kadar görevde kalabilecek. cumhuriyet’e bağlılık mesajı

Teklifin adı neden ‘Cumhurbaşkanlığı’ sistemi? 

Başkanlık sistemi yerine tarihsel ve kültürel bir özelliği yansıtan, siyasi olarak anlamı daha açık olan ve toplum tarafından benimsenen ‘Cumhurbaşkanlığı’ kavramı seçildi. Bilinçli olarak yapılan bu tercih, 94 yıllık Cumhuriyet rejimine olan bağlılığın ifadesi anlamına geliyor. Cumhurbaşkanlığı makamının korunması, Türkiye’nin siyasi rejimin değişeceğine yönelik dayanaktan yoksun ithamlara karşı cevap niteliğini taşıyor.

Yine herkesin cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisi nasıl olacak? 

Mevcut anayasadakinin aksine cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin kesilmeyecek. Yeni sistemde seçilen kişi, partili olacak ama seçmenin tümüne hizmet edecek. Cumhurbaşkanı isterse partisiyle olan organik bağını devam ettirebilecek. ABD ve Fransa gibi ülkelerde de devlet başkanı seçilen ismin partisiyle ilişkisi devam ediyor. Buna karşın iki ülkede de devlet başkanları vatandaşları arasında ayrım gözetmeden görevini sürdürüyor.  

Diktatörlüğün tam tersi

Yeni sistem diktatörlük getirir mi? 

Cumhurbaşkanlığı sistemi çoğulcu bir demokrasi modelidir. Bu sistemde getirilecek mekanizmalar ile kişisel bir diktatörlüğün oluşmasının önüne geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemnide diktatörlüğün tam tersi, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı, görev süresine sınır getirilmiş, cezai sorumluluğu bulunan cumhurbaşkanı modeli bulunmaktadır.   

Vesayetçi yapılara son

Cumhurbaşkanlığı sistemiyle rejim mi değişecek? 

Hükümet sistemi değişikliğiyle, demokratik sistemin kesintiye uğramasına ya da geriletilmesine sebep olan vesayetçi yapılar ortadan kaldırılacak.  ‘Rejim değiştirilecek’ iddiasının aksine yeni sistemde demokratik ve laik Cumhuriyet rejimi daha güçlü hale gelecek.  Devlet sistemine yönelik herhangi bir değişiklik yer almayacak. Değişiklik sadece hükümet sistemiyle sınırlı olacak. Dolayısıyla bilinçli olarak ortaya atılan ‘federalizm gelecek’ yalanının aksine üniter yapı da korunacak. 

YAZININ DEVAMI OLAN 2. BÖLÜM İÇİN TIKLAYIN: MECLİS DAHA DA GÜÇLENİYOR