Herkesin keyfine göre terör tanımı olmaz 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi’ndeki ikili görüşmelerde liderlerden terörün tanımının netleştirilmesini istediğini söyledi: Terör ve teröristin tanımı güncellenmeli ve uluslararası literatüre girmeli. 

1

Emin PAZARCI

NATO Zirvesi için gittiği Varşova’dan dönüşünde beraberindeki gazetecilere önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşmelerinde, NATO’nun terörizmle mücadelede şimdiye kadar olduğundan daha fazlasını yapması gerektiğini ısrarla vurguladığını belirterek, şunları söyledi: 

“Terör ve teröristin tanımının netleşmesi ve uluslararası bir tanımın yapılması gerekli. İsteyen istediği gibi bir terörist ve terörizm tanımı yapmamalı, yapamamalı. Eğer bu uluslararası hukuk literatürüne oturursa, Türkiye’deki terör tanımı ile Almanya’daki farklı olmaz. 

20 yıl önceki şartlar yok

20 yıl önce bir terör tanımı yapılmış, ama şartlar çok değiştiği için mutlaka güncelleme yapılmalı. Biz bunu uluslararası yasaları da göz önünde bulundurarak yaptık. Şimdi bizden bunu tekrar gözden geçirmemizi isteyenlere mevcut şartların dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz. İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Diyarbakır’da terör saldırılarının yaşandığı bir süreçte esnetilmesi doğru olmaz.” 

Zirve sırasında NATO’nun Avrupa için Türkiye’den asker talebi olmadığını açıklayan, lojistik destek talepleri olması halinde ayrıca değerlendirileceğini belirten Erdoğan, kendisinin sık sık Suriye konusunu gündeme getirdiğini belirterek, “Adeta bütün terör konusunda gündeme koydukları DAEŞ. Ben de PKK, PYD, YPG ve DHKP-C’yi özellikle gündeme getirdim. İkili görüşmelerimde ‘ABD’nin Irak’a girişinde DAEŞ diye bir örgüt var mıydı?’ dedim. DAEŞ, El Kaide’nin çocuğudur. Nitekim El Kaide eridi, artık DAEŞ var. DAEŞ güç topluyor ve devşiriyor” şeklinde konuştu. 

Amacımız Gazze’ye her ay bir gemi 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Şefi Halit Meşal’in kendisini bayramda arayarak teşekkür ettiğini söyledi. 

Hamas’ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal’le bayram sırasında bir görüşme yaptığını, kendisinin bizzat Gazze için teşekkür ettiğini açıklayan Erdoğan, şöyle devam etti:  “14 bin tonluk gemimizin götürdüğü yardımların dağımı halen devam ediyor. Hedefimiz, ilk etapta her ay bir gemi gönderelim istiyoruz. Bu hususta İsrail’den de olumsuz bir yaklaşım yok. Görüşme zinciri güçlendikçe inşaat işine gireceğiz. Okullar, hastaneler, elektrik ve su. İsrail de biz de yılda 50 milyon metreküp su verebiliriz, dedik. Orada Türk-İsrail ortaklığında kurulmuş bir enerji santralı var. Oradan da enerji alabiliriz. Gazze’ye yardım konusunda bize söz vermiş üç-dört ülke var. Bu işi beraberce memnuniyetle koordine edebiliriz, dediler. Önce yıllık maliyet çıksın, sonra ona göre paylaşıma gideceğiz ” 

ABD POLİSİNE ELEŞTİRDİ 

Sınırsız yetki olmaz 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de yaşanan polis şiddeti ile ilgili bir soru üzerine “Hayra alamet bir gelişme değil. Polis birçok yetki ile donatılmalı. Ama böylesine sınırsız bir yetki tabii ki olamaz. Siz bir insanı yere yatırıyorsunuz, elleri kelepçeli olduğu halde öldürüyorsunuz. Bunun izahı olamaz. Bana göre savunmasız bir insanın öldürülmesi kategorisine girer. Mesela, eşinin yanında direksiyondaki vatandaşı öldürüyorsun. Bu tür eylemlerin izahı olamaz” değerlendirmesini yaptı. 

Suriyelileri TOKİ’ye yerleştiririz 

Erdoğan, Suriyelilere vatandaşlık konusunda bazı siyasilerin ‘ileri-geri konuşmalarına ciddi manada üzüldüğünü’ söyledi.

“Bugün bir Türk, Almanya’ya, ABD’ye gidiyor, vatandaş oluyor da benzer bir durum bizim ülkemizde yaşayanlar için neden mümkün olmasın? 

Taksitle öderler

Buz bu mültecileri yıllarca kamplarda yaşamaya mı mahkum edeceğiz? Bakıyorsunuz, bodrum katlarında 9-10 kişi tıkış, tıkış kalıyor. Suriyelileri biz ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim.  Hatta, gerekirse TOKİ’nin elinde boş konutlar var. Nasıl Ahıska Türklerine Erzincan’da konut vermişsek,  bunlara da belli bir iskan ve istihdam politikası uygulayarak aynı şeyi yapabiliriz. Taksitlendirerek öderler.  Bu insanların çoğu kaçak çalışıyor. Tüm bunlara biz çözüm üretilmeli.” 

Hiç çekinmeye gerek yok

Suriyeliler için “çifte vatandaşlığın” da ele alınabileceğine dikkat çeken Erdoğan, “dönmezler” diyenlere de “Çifte vatandaş olanların, vatandaşlık alanların dönmesi şart mı? Hiç çekinmeye gerek yok. Bu millet şu anda 

79 milyonuyla 780 bin kilometrede yaşıyor. Bizim yarı yüz ölçümümüzdeki Almanya şu an 85 milyon” dedi.

Fırtına obüslerimiz gayet iyi 

Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye verileceği söylenen, ancak teslimatı ertelenen ABD’nin HIMARS füze sistemi ile ilgili olarak şu bilgiyi verdi: 

“ABD, teslimatı maalesef bize verdiği tarihte gerçekleştiremedi. Mayıs ayı için söz vermişlerdi. Birer ay, birer ay ertelediler. Bizim fırtına obüsleri ile arasındaki fark menzilden kaynaklanıyor. Bizim fırtına obüslerimiz gayet iyi, ama 40 kilometreyi vuruyor, onun menzili 90 kilometre. Kendileri ile konuştuğumuzda, göndereceklerini, vereceklerini söylüyorlar.”  

Gelen bilgi: 14 kişilik ekiple öldürüldü 

Cumhurbaşkanı, terör örgütündeki iç çekişmeler ve Bahoz Erdal’ın öldürülmesi ile ilgili olarak da şunları söyledi: 

“Bize ulaşan bilgiler bu yönde. Suriye tarafındayken 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor. Örgütün ciddi sıkıntılar yaşadığı ortada. Bu sıkıntıyı artık gizleyemez hale geldiler. Örgütten kaçmalar ve terk etmeler de bundan kaynaklanıyor. Bunu terörle mücadelede başarımızın etkisi olarak yorumlamak mümkün. Temenni ederim ki kısa sürede dağılırlar ve terörle mücadelemiz 
sonucunu gösterir.” 

Dönüş sonrası hasta ziyareti 

Cumhurbaşkanı, NATO Zirvesi dönüşü, Bağcılar’da bulunan Medipol Hastanesi’ne gitti. Erdoğan, hastanede tedavi altında bulunan kardeşi Mustafa Erdoğan ve dayısı Saim Mutlu’yu ziyaret etti. Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Bu arada Erdoğan, hastane girişindeki taksi durağında çalışan taksicilerin daveti üzerine aracından inerek, bir süre onlarla sohbet etti.