HDP seçimlerde ne kadar oy aldı? İşte HDP’nin aldığı oy oranı

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) 1 Kasım seçimlerinde ne kadar oy aldı? HDP'nin oy oranı ve milletvekili sayısı...

HDP, 1 Kasım Milletvekili Seçimlerinde yüzde 10.7 alarak 59 milletvekili çıkardı. 

7 Kasım 2015 genel seçimlerinde seçmenin kimseye tek başına iktidarı vermemesinin ardından partilerin koalisyon denemelerinin de başarısız olmasıyla yeniden seçime giden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 1 Kasım genel seçimlerinde yüzde 49,41 alarak büyük bir zafer elde etti.

Geçtiğimiz seçimlerde ilk defa parti olarak seçime giren HDP ise oy oranını yüzde 13,12’den yüzde 10,7’ye düşürdü. Böylelikle HDP, mecliste elinde bulundurduğu 80 milletvekilinden 21’ini kaybederek 59 milletvekili ile yoluna devam edecek. Meclis aritmetiğinin yeniden değişmesiyle HDP sahip olduğu milletvekili sayısıyla Milliyetçi Hareket Partisini geride bırakarak mecliste 3. Parti konumuna geldi. 

Resmi olmayan sonuçlara göre partilerin oy oranları yüzde olarak şöyle:

AK Parti: 49.4 (316 Milletvekili)

CHP: 25.4 (134 Milletvekili)
MHP: 11.9 (41 Milletvekili)
HDP: 10.7 (59 Milletvekili)

HDP EŞ BAŞKANLARINDAN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

HDP Genel Merkezi’nde eş başkanlar Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ile basın açıklaması yaptı.

Demirtaş, ’Yeni bir seçim gelmezse 2019’a HDP’yi çok daha güçlü taşıyacağız. Bizim için her yer mücadele alanıdır’ dedi.

Demirtaş, yüksek katılımın olmasının sevindirici olduğunu belirterek, “Bizler seçmenin ortaya koyduğu sonuca saygılı olduk, Herkesten de bu saygıyı beklerdik. Dolayısıyla seçmenlerimizin her bir oyu kıymetlidir, bugün Türkiye siyasetini yeni Parlamento’yu şekillendirmesi de son derece saygındır” ifadelerini kullandı.

Ortada adil, özgür bir seçim olmadığını kaydeden Demirtaş, “Kimse kusura bakmasın ama biz kıyametin içinde hiç kampanya yürütmeden yüzde 11’e yakın oy aldık. Hiç kampanya yürütmedik, yürütemedik. Sadece katliamlara karşı halkımızı korumaya çalıştık, gençlerimizi korumaya çalıştık, saldırılara karşı tek bir insanımızın canına, tırnağına zara gelmesin diye büyük bir katliam politikasına karşı biz sadece insanlarımızı korumaya çalmıştık. Kararlı, inançlı, bütün bu saldırılara karşı onurlu, dik bir duruş sonucunda partimizin etrafında kenetlenmiş halkların oyudur. Eğer ki, bu saldırı, katliam politikası bu derece yoğun uygulanmış olsaydı, hiçbir partiye bu durumu göstermesin, bugün siyaset sahnesinden silinmiş olurdu. Biz bu katliam politikası karşısında yanımızda duran ve bizi parlamentoda üçüncü büyük muhalefet partisi olarak onurlandıran herkese sonsuz teşekkürlerimiz sunuyoruz” şeklinde konuştu.

Demirtaş, şöyle konuştu:

“Ortada HDP’nin büyük bir zaferi vardır. Bir milyon oy kaybettik ama biz bütün katliam politikalarına karşı faşizme karşı dimdik durmayı başarmış bir partiyiz. Yeni dönem parlamentosu şüphesiz önünde sorunlarla çözüm bekleyen devasa problemlerle göreve başlayacak. Bizler her doğrunun yanında, her yanlışın karşısında olduk. Halk bir bayram havasıyla seçim sonuçlarını karşılamıyor, çünkü herkes büyük bir kaygı içerisindedir. Hiç kimsenin korkmasına gerek yok biz varız, hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. Gücümüz haklılığımızdan kaynaklanmaktadır. Herkes bundan emin olmalıdır. Bizler yeni Anayasa ve çözüm konusunda ilkeli duruşumuzu sergileyeceğiz. Yapıcı bir muhalefet sergileyeceğiz. Halkın her türlü sorununun çözümü konusunda çabalayacağız, koşturacağız. Bize oy vermiş her yurttaşımız bizlere emaneti teslim etmişlerdir, halkın bu iradesini ezdirmeyeceğiz. 22 vekiller parlamentoya girdiğimizde kararlı duruşumuzu sergiledik. Bugün çok şükür parlamentonun 3. Büyük partisi olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Kapsamlı değerlendirmeler yapacağız. Yeni bir seçim gelmezse 2019’a HDP’yi çok daha güçlü taşıyacağız. Bizim için her yer mücadele alanıdır.”

Yüksekdağ, şunları kaydetti:

Yüksekdağ, 7 Haziran’da Türkiye halklarının güzel bir sonuç ortaya çıkardığını belirterek, “Türkiye siyasetindeki olağandışı gelişmeler, 7 Haziran sonuçlarının yok sayılması ve tekrar bir seçimle karşı karşıya kalınması Türkiye’de aslında geride bıraktığımız beş aylık olağanüstü ve anormal seyrini gösteriyor. 1 Kasım sonuçlarını değerlendirirken, Türkiye siyesi ötekileştirmenin beş ay boyunca sürüklendiği anormal koşullarda bağımsız bir değerlendirme yapamıyoruz. 7 Haziran sonuçlarının hemen arkasından siyasi iktidar ve saray merkezli olarak Türkiye siyasetindeki gerilim tırmandırıldı, kutuplaşma ve çatışma siyaseti sivrilerek ve keskinleşerek Türkiye halklarının karşısına çıkarıldı. Bizler açısından 7 Haziran’dan sonraki beş aylık süreç, çok olağandışı, adaletsizlik koşullarında bir seçim çalışması yaptığımız dönem oldu. 7 Haziran’da da aslında Halkların Demokratik Partisi baskı ve siyasi kuşatma içerisinde seçim çalışması yürütmüştü. 1 Kasım seçimleri arifesinde baskılar, ayrımcılık azalmadığı gibi, misliyle arttı, fazlalaştı. Her yerde sayısız zorluğun, kuşatmanın içerisinde rüzgara karşı yürüyerek bir seçim çalışması yürütmek durumunda kaldık” şeklinde konuştu.