CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN BEA DIŞİŞLERİ BAKANI’NA ÇOK SERT FAHREDDİN PAŞA TEPKİSİ!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “42. Muhtarlar Toplantısı”nda, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in, Twitter’da bir kullanıcının, Medine müdafisi Fahreddin Paşa’nın “yerel halka karşı suç işlediğini” iddia eden mesajını paylaşmasına çok sert tepkide bulundu: Bugünlerde birilerinin büyük bühtanı ile hatırladığımız destanımız bizim Medine müdafaamızdır. Zalimlerin safında yer almayı maharet sananların Medine müdafaasını ve onun büyük kahramanı Fahrettin Paşa’yı hedef almaları boşuna değildir. Medine müdafaası İslam’ın ve onun büyük Peygamberinin, adının, sembollerinin nasıl korunması gerektiğini gösteren ibretlik bir hadisedir. Fahrettin Paşa, Musul’da, Urfa’da Ermeni isyanlarının bastırılmasında görevler üstlenmiştir. 1916’da Medine’ye tayin edilen Fahrettin Paşa 1919’a kadar korunmasını üstenmiştir.
Malum yere mi gitseydi
Ey bize bühtanda bulunan zavallı senin ceddin neredeydi. Fahrettin Paşa’nın 2 yıl 7 ay süre ile müdafaa ettiği Medine’de yaptığı işler, direniş takdire şayandır. Utanmadan, sıkılmadan Erdoğan’ın ecdadının mukaddes emanetleri oradan çalarak İstanbul’a getirdiklerini söyleyecek kadar hezeyan içinde olan zavallılar! Paşa, mukaddes emanetleri 2 bin kişilik koruma gücü ile İstanbul’a göndermiştir. Emanetler Topkapı Müzesi’nde. Batı’daki o malum yerlerde akıbeti belli olmayan yerlere mi gitseydi. Çünkü bunların kafası Batıcı. Onun için bu saldırıyı başlattılar.
Tarihimize dil uzatanın amacını gayet iyi biliyoruz!
“Tarihimizin bu mümtaz şahsiyetine dil uzatanların bugün kimlerle, nerelerde, ne işler çevirdiğini biz gayet iyi biliyoruz” diyen Erdoğan şöyle devam etti: Yeri gelecek bunları da açıklayacağız. Fahrettin Paşa Medine’nin tek taşına el uzatmamış, adaletten uzaklaşmamış bir komutandır. Arap ülkelerindeki kimi yöneticilerin Türkiye’ye yönelik husumetlerinin kendi dirayetsizliklerini, acziyetlerini, hatta ihanetlerini örtme amaçlı olduğu da açıkça ortadadır. Meydanı kendi şahsi çıkarları uğruna, Müslümanların birliği ve dayanışmasına çamur atanlara asla bırakmayacağız.
Mazlumun yanında hep Türkiye var
-Erdoğan, kendi özgürlükleri, onurları ve gelecekleri için ne kadar hassasiyet gösteriyorlarsa kardeş ve dost kabul ettikleri toplumlar konusunda da aynı duyguları beslediklerini belirtti. Erdoğan, “Bunun için Suriye ağladığında bizim de gözyaşlarımız akıyor. Irak ağladığında aynı şekilde biz de mahzun hale geliyoruz. Bunun için Filistin’deki masumlara eziyet edildiğinde bizim de yüreğimiz yanıyor. Bunun için Afrika’da çocukları, açlıktan bir deri, kemik haline gelmiş olanları gördüğümüzde bizim de lokmalarımız boğazımıza diziliyor” dedi.
Kudüs için İslam dünyası vicdan terazisinde!
Erdoğan, Kudüs’ün tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de hem Müslümanların kendi aralarındaki hem de dünyadaki vicdanlar için adeta bir ölçü vazifesi gördüğüne işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: Dün Kudüs’ü işgal etmek için İstanbul’dan Anadolu’ya 600 bin kişiyle geçen haçlı ordularını Toroslar’a kadar 60 bin kişiye indiren bir millet, biz de bu vicdan terazisinde şu anda tartılıyoruz. Ecdadımız bin yıl boyunca kanı ve canı pahasına Kudüs’ü ve tüm İslam coğrafyasını korumuştu. Birinci Dünya Savaşı bu büyük imtihanla bir kez daha yüzleşmemizin, Kurtuluş Savaşımız ise diriliş ruhuyla önümüzde yeni bir dönem açışımızın adıdır.
Sen Erdoğan’ı hiç tanımamışsın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Paşa askerleri ve şehit halkını toplayıp, “Ey insanlar malumunuz olsun ki kahraman askerlerim, bütün insanların sırtını dayadığı yer Medine’yi son damla kanına kadar müdafaaya memurdur. Allahü Teala bizimle beraberdir” demiştir. Oraya yakın topraklarda bulunanlar utanmadan sıkılmadan, bühtanda bulunuyorlar. Sen Erdoğan’ı da tanımamışsın, Erdoğan’ın ceddini ise hiç tanımamışsın. Biz sizin ne tür garabetler içinde olduğunuzu gayet iyi biliyoruz.
ABD’NİN YENİ ULUSAL STRATEJİSİNE KARŞI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜRK STRATEJİSİNİ AÇIKLADI
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD’nin yeni ulusal stratejisini ‘Her şey Amerika için’ diyerek özetlemek mümkün. Türkiye olarak kendi güvenlik stratejimiz de şu: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisine ilişkin, “Bu stratejiyi ‘Her şey Amerika için’ diyerek özetlemek mümkündür. Elbette her ülkenin kendine göre bir güvenlik stratejisi belirleme ve bunu hayata geçirme hakkı vardır. Dolayısıyla biz de bu hakka sahibiz. Türkiye olarak kendi güvenlik stratejimizi biz şu şekilde özetleyebiliriz, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim güvenlik stratejimiz de bu” diyerek şöyle konuştu:
El uzatanın elini kırarız
Her kim, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine göz dikerse, güvenlik stratejimize saldırmış demektir. Her kim bayrağımıza, ezanımıza, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetleri olan değerlerimize saygısızlık ederse güvenlik stratejimizi ihlal etmiş demektir. Her kim vatanımızın tek bir taşına dahi el sürmeye tevessül ederse, kırmızı çizgilerimizi geçmiş demektir. Her kim devletimizi yıkmaya, paralel devletler icat etmeye çalışırsa, güvenlik stratejimizin kadim duvarlarına kafasını çarpmış demektir. Milli birliğimize, egemenliğimize, toprak bütünlüğümüze ve haklarımıza saygı duyan herkesle birlikte yol yürümeye, ittifaklar kurmaya, müttefiklik ilişkisi içine girmeye hazırız. Bu değerlerimizden herhangi birine el uzatanın elini kırmak da bizim boynumuzun borcudur.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “42. Muhtarlar Toplantısı”nda, Adana, Antalya, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Çankırı, Çorum, Erzincan, Isparta, İstanbul, Kırklareli, Konya, Muş, Samsun ve Tekirdağ’dan muhtarlarla bir araya geldi.
‘Muhtar bile olamaz’ demişlerdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhtarlarımızı üzenler beni de üzerler, o zaman ben de onları üzerim. Arkasında milletin olmadığı devlet adamı ayakta kalamaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz muhtarlarımızla kucaklaştıkça, hasbihal ettikçe, saflarımızı sıklaştırdıkça ülkemizin bu en köklü demokrasi kalelerinin prestijleri de artmaya başladı” diyen Erdoğan şöyle devam etti: Daha düne kadar istihza ile karşılanan, hatta ‘muhtar bile olamaz’ manşetleriyle siyasi hayatımızın sona erdirdiğini ima edenler
TÜRKÇE-ARAPÇA BİRLİK ÇAĞRISI
BEA ile gerilimin ardından Erdoğan,Tweeter’dan Türkçe ve Arapça paylaşımda bulundu.
- Arap halkları, tıpkı Orta Asya’daki, tıpkı Balkanlar’daki, tıpkı Kafkasya’daki, tıpkı diğer bölgelerdeki kardeşlerimiz gibi bizim canımızdır, ciğerimizdir, gönüldaşımızdır, yoldaşımızdır.
Ekonomi tehdit aracı olamaz!
Türkiye’nin hiçbir zaman terör örgütleri üzerinden başka ülkeleri ve toplumları hedef almadığını ve bu yönteme tevessül edenlere de asla teslimiyet göstermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye hiçbir zaman ekonomiyi bir sömürü, bir tehdit, bir şantaj aracı olarak kullanmadığı gibi buna kalkışanlara da eyvallah etmez” dedi.
Hafta sonu Afrika’dayız
Hafta sonu Afrika ülkeleri Sudan, Çad ve Tunus’a gerçekleştireceğini belirten Erdoğan bu ülkelerdeki durumu göreceklerini bildirdi: Bunun için Balkanlar’daki kardeşimiz cami bulamadığında secdeye giden alnımız ateş gibi yanıyor. Bunun için Avrupa’daki göçmenler, ırkçıların tacizine uğradığında oturduğumuz koltuk dikene dönüşüyor.