1
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım seçimiyle ilgili önemli değerlendirmeler yaptı: Meclis’teki siyasi partilerin büyük bölümü 7 Haziran’da verilen mesajı anlamadı. Önümüzdeki dönem konuşma dönemi değil, sonuç alma dönemi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Kasım seçimlerinin ardından ilk kez Beştepe Külliyesi'nde 14'üncüsü düzenlenen Muhtarlar Buluşması'nda ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları kaydetti:
UMARIM BİRLİKTE HALLEDERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan: " Temenni ederim ki yeni dönemde, bu yeni anayasa hazırlıklarına katkı vermekten çekinmezler, bunu beraber masaya oturmak suretiyle hallederler. Engellemenin peşinde olan partiler bu anlayışlarından vazgeçmelidir diye düşünüyorum. Milletimizin yeni anayasa talebi karşısında direnen, engelleyici bir tavır içine giren herkes bunun hesabını da 4 sene sonra yapılacak seçimde yine verirler."
TERÖR ÖRGÜTÜNE PARA AKTARDILAR:
Bunu belediyelerin iş makineleriyle yaptılar. Kapatmayı neyle yaptılar? Hizmet alımı suretiyle kendi yandaşlarına iş verdiler, parayı da ora vasıtasıyla terör örgütüne aktardılar. Bütün bunlar takip ediliyor, içişleri bakanlığımız müfettişleriyle takip ediliyor. Gereği yapılacak bunların. Paralel devlet adını verdiğimiz şer şebekesi, tüm imkanlarını Türkiye’nin kazanımlarına saldırmak için hareket etti. Kendilerini ülkemiz medyasının amiral gemisi olarak görenler de bölücü ve paralel örgütlerin bu ihanetine ortak oldular, destek verdiler. Hamd olsun milletimiz bizi mahcup etmedi. Bir kez daha kendisine olan güvenimizi itimadımızı teyit etti. Biz milletin tercihlerine hep saygı gösterdik, bundan sonra da devam edeceğiz. Şu anda Güneydoğu'ya yaptığımız yatırım 260 katrilyon. Cumhuriyet tarihinde yok böyle bir yatırım. Ama biz yapıyoruz, siz yakıyorsunuz, yıkıyorsunuz. Sen ayağına gelen üniversiteyi tararsan, bombalarla yıkmaya çalışırsan, oralardaki akademisyenleri tehdit edersen oraya biz profesör, doçent bile gönderemeyiz.
ÜZERİME DÜŞEN NEYSE YAPARIM
Geçen dönem tartışma konusu olan tüm hususlar, yeni anayasa hazırlanması sürecinde görüşülür, konuşulur, milletin huzuruna getirilir. Bende Cumhurbaşkanı olarak üzerime düşen neyse, hiç gecikmeden desteğini verir, bir an önce milletimizin uygulamasına sunulmasını ben de isterim. Meclis’in iradesine saygı göstermek hepimizin görevidir. Benim 78 milyonla derdim yok. Ama bir şeyi unutmayalım. 78 milyon şu makamı kendi makamı olarak kabullenmek durumundadır. Burası cumhurun makamı. Tayyip Erdoğan’ı seversin, sevmezsin. Benim bununla da derdim yok. Ama buraya hakaret edemezsin. Buraya katil diyemezsin.
KANLARI YERDE KALMAZ
Şu anda bütün güvenlik güçlerimiz, askerimiz, polisimiz hepsi bölgedeler. Maalesef şehidimiz de oluyor. Peygamberlikten sonra en büyük makam olan oraya yürüyen kardeşlerimiz var. Biliyorum aileler bu noktada çok dertli. Ama şunu da bilmemiz lazım ki, o şehitlik makamı öyle bir makam ki o Allah için, vatan için yürüyenlerin kazandığı bir rütbe. Bu mücadeleyle inşallah onların da kanı yerde kalmayacak.
HEPSİ MASADAN KAÇMIŞTI
1 Kasım’ın en önemli mesajlarından biri de, Türkiye’nin bir an önce yeni anayasa meselesini çözmesi gerektiğidir. Daha önce benim Başbakanlığım sürecinde başlattığımız çalışmada, hepsi masadan kaçtı ve işi bitiremedik. Temenni ederim ki yeni dönemde bu yeni anayasa hazırlıklarına katkı vermekten çekinmezler, bunu beraber masaya oturmak suretiyle hallederler.
TÜRKİYE'Yİ ONLARA DAR EDERİZ
Türkiye 4,5 yıldır Suriye ve Irak’tan geçen 2.5 milyon kişiyi barındırıyor. Suriye’deki ve Irak’taki sorunlar elbette bir gün bitecek. Buna şüphemiz sonsuz. O bütün insanlar ülkelerini işgal etmek isteyen teröristlerin onlara sıktıkları, devlet terörünün estiği ülkeden kaçtılar. Ah ah.. Kendimizi onların yerine koyalım. Ne yapardık acaba? Bizi topraklarına kabul etmeyecek birileri olsa ne yapardık? Öyle bir düşünelim ya. Öyleyse bizim bu vatandan başka vatanımız olmadığına göre, bize bu vatanı dar etmeye çalışanlara, kusura bakmasınlar bu vatanı dar ederiz. Birileri de diyor ki kucaklama zamanı. Bundan daha büyük kucaklama olur mu? Biz kucaklamayı çok iyi biliriz. Yeter ki karşımızdaki de bizi kucaklamayı bilsin.
SÜRECİN ADI ARTIK MİLLİ BİRLİK
Bu işe illa bir isim aranıyorsa, bunun adı artık milli birlik ve kardeşlik sürecidir. Yani milli birliğimizden daha iyi bir şey olabilir mi? Kardeşlikten daha güzel bir şey olabilir mi? Milli birlik diyen varsa, kardeşlik diyen varsa hepimiz aynı çatı altında toplanmalıyız. Bunun başka çıkışı yok, bunu yapmamız lazım. Kimse Türkiye’nin geçtiğimiz 13 yılda yaşadığı büyük dönüşümü görmezden gelemez.
İÇ SAVAŞ DİYEN İHANET ŞEBEKESİ
Birileri şu anda hep kucaklaşmaktan bahsediyor, biz hazırız. Siz hiç kucaklaşmadınız ki ya? "2 Kasım’da iç savaş çıkacağından endişe ediyoruz dediniz. İç savaş beklentisi içinde olanlar varsa bunlar ihanet şebekesidir ihanet. O beklenti terör örgütlerinin beklentileridir. Ama bunlar güya aydın geçinen karanlıklar. İç savaş hayaliyle yaşayanlar bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti evvelallah tüm kurumlarıyla dimdik ayaktadır.