Erdoğan: Dertleri vatan değil  millete kin kustular 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademisyenlerin farklı düşünmesine itirazı olmadığını belirterek, “Mesele bu kitlenin tamamı yalan olan terör örgütü dilini kamuoyuna dayatmasıdır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara'da 99 baraj ve HES açılış töreninde konuştu. Terör örgütüne ve örgüte destek veren bildiriye imza atan akademisyenlere sert sözler sarf eden Erdoğan, şöyle konuştu: 

RUHU BU TOPRAKLARA DÜŞMAN 

“Maalesef ülkemizde bedeni bu topraklarda yaşayan ama ruhu bu milletin birikimine, değerlerine düşman, sayıca az ama sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar her fırsatta kinlerini çirkinliği ortaya saçıyorlar. Son örneğini pazartesi günü yaşadık. Kendilerine akademisyen diyen bir güruh çıkıp terör örgütü yanında saf tutarak, devletine ve milletine kin kustu. Her ne kadar bu bildiriyi ülkemizdeki 151 bin akademisyenin sadece bin 200'ü imzalamış da olsa çok düşündürücüdür. Bu sözde aydınlar aydın değil karanlık. Bunların vatan diye bir meselesi yoktur. Millet diye bir meselesi yoktur. Bunlar sadece güzel ülkemizi nasıl karıştırırız, milleti nasıl birbirine düşürürüz bunun gayreti içindedir.” 

KURŞUNDAN FARKSIZ 

Akademisyenlerin farklı düşünmesine itirazı olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin demokraside geldiği yer itibariyle hoşumuza gitmese de farklı görüşlerin ifade edilmesine saygı duyuyoruz. Mesele bu kitlenin tamamı yalandan terör örgütü dilini kamuoyuna dayatmasıdır. Terör örgütü adına silah atmanızla onun propagandasını yapmanız arasında fark yoktur” ifadelerini kullandı.

MANDACI ZiHNiYET 

Erdoğan, “Bildiri imzalayanları sineye çektik. Kendi ülkesine yabancıları davet etmek neyin nesidir? Bu mandacı zihniyeti 100 yıl önce bir yandan düşman işgaline uğradığında da aynı zihniyet arz-ı endam etmiştir” dedi. 

Al kazma küreği, bir hendek de sen kaz 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ana muhalefet partisi genel başkanı çıkıyor, terör örgütü propagandasına alet olmaktan pişman olan televizyon programcısına 'dik durmadın' diyor. Bu genel başkana göre o televizyon programcısı aynı tavrını sürdürmeli, yani terör örgütü propagandasına devam etmeliymiş. Aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de arkadaşı olarak ilan etmişti. Beyefendi, bir kazma kürek al sen de orada hendek açıver. Bu partinin bazı üyeleri de yaralanan teröristleri ziyaret etmekten, ilan asmaya kadar yapılmadık kepazelik bırakmadılar.

İsminde yeşil olanlardan daha çok yeşilciyiz 

Erdoğan: Bilirim HES'lerde özellikle yine bu sözde akademisyenlerin bu işlerin önüne geçmek için neler yaptığını. Biliyorsunuz bunlar Greenpeace'ciler hep bir araya gelirler. Bir şeyler yapıp önünü kesmeye çalışırlar. Yeşili biz isminde yeşil olanlardan çok daha fazlasıyla severiz. Onlarınki Greenpeace'tir. Bizimki tam manasıyla yeşildir.

Ahlaksız duruşları ortaya çıktı

Erdoğan, “Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde teröristler emniyet kuvvetlerinin binalarına saldırdılar. Bombalı araç, roket ve silahlarla gerçekleştirilen saldırıda bir polisimiz 5 vatandaşımız hayatını kaybederken 39 vatandaşımız da yaralandı. Bu saldırı dahi terörün karşısında haysiyetli duruş sergilemeyenlerin alçak, ahlaksız, karanlık yüzünü göstermeye yeter. 

Devlet olmazsa hak olmaz

Cumhurbaşkanı: Bu mesele demokrasi, hak ve özgürlükler ve hürriyet meselesi değildir. Bu mesele devletin ve milletin bekası meselesidir. Saldırılar karşısında her türlü tedbiri almak, ülkeyi yönetenler olarak vazifemizdir. Devletin olmadığı yerde ne özgürlük ne demokrasi ne hak ne hürriyet olur. Devletin olmadığı yerde kaos olur, kan olur gözyaşı olur. İlgili kurumlarımızın da anayasa ve yasalara göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısındsa gerekenleri yapacaklarına inanıyorum. Bundan asla taviz verilemez. 

Bu ülkenin gazetesi değil misin!

“Sultanahmet'te bir bomba patlıyor ve dünya medyası rahatsız edici görüntüleri servis etmemek konusunda hassasiyet göstermiştir. Ülkemizde hassasiyetin zerresini göremiyoruz” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Fransa'daki saldırıyı manşetlerinden benim ülkemdeki bir gazete "Fransa çocuklarına ağlıyor" başlığıyla verdi. Fakat Sultanahmet'teki olayı "Katliam ülkesi" olarak sunması bizi şaşırtmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Sen bu ülkenin bir yayın organısın ve benim ülkemi katliam ülkesi olarak sürmanşetten veriyorsun.”