AK Parti İstanbul milletvekili, Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı, hukukçu Prof. Dr. Mustafa Şentop son gelinen durumu Star'dan Fadime Özkan'a anlattı.
DÖRT ANAYASA İLE REFERANDUM
4 ayrı anayasayla gidilecek bir referandumdan mı bahsediyorsunuz?
Ben yeni duyuyorum!
Eğer anayasa konusunda diğer partilerin gerçekten bir samimiyeti varsa, bunu daha ayrıntılandırmak mümkün olabilir. Her parti kendi teklifini de getirebilir ya da uzlaşılan maddeler mutabakatla çıkar ve ihtilaflı olan maddeler millete sunulabilir. Mesela, tartışmalı olduğu için anayasanın hükümet sistemi ile ilgili kısmını millete sunarız. Buradaki meselemiz, yeni anayasa tartışmalarını sadece meclis içerisindeki partiler arasında bir tartışma olmaktan çıkarıp millete mâl etmek, bunu milletin önünde tartışmak ve meseleyi millete götürmektir.
MECLİS MUTABIK KALACAKTIR
AK Parti hükümet sistemi değişikliğiyle ilgili bu teklifi anayasa paketinin içinde mi getirir kamuoyunun önüne?
HAZİRAN TAKVİMİ İŞLİYOR
Yeni anayasa Haziran’da gelir demiştiniz Meclis’e. O takvim işliyor mu, devre dışı mı?
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI GÜNDEMDEN DÜŞER
Partili cumhurbaşkanlığı tartışması gündemden böylece düştü sanırım?
İNEB, ÜZÜM, ENGÜR, İSTAFİL
AK Parti’nin yeni anayasa önerisi bağlamında gündeme gelen ve tartışılan bir diğer başlık laiklik. Bu tartışmayla birlikte gördük ki muhalefet 28 Şubatta donmuş kalmış, refleksler sözler ta o günlerden... AK Partinin anayasa önerisinde laikliğin olduğunu, tartışılmadığını bile net olarak söylediniz ama muhalefetin korkusunu ciddiye alarak sormak istiyorum yine de. Olur ya, parti tabanından ya da teşkilatından laiklik kalksın vesaire diyen parti üst yönetimini zorlayan bir talep tazyik var mı?
Hayır. Ama tabi kavramları tartışmak çok anlamlı değil. Mevlana’nın Mesnevî'de anlattığı bir hikaye vardır. Bir Türk bir Rum bir Acem ve bir Arap ellerindeki ortakpara ile bir şey almak istiyorlar. Arap diyor ki 'ineb alalım', Türk diyor ki 'üzüm alalım', Acem diyor ki 'engür alalım', Rum da diyor ki 'istafil alalım'. Farklı şeyler söyledikleri için kavgaya tutuşuyorlar. Oradan, dört dili de bilen birisi geçerken müdahale edip 'Bir dakika niye kavga ediyorsunuz' diyor. Anlaşmazlığın içyüzünü öğrenince 'Parayı verin, anlaştırayım sizi' deyip üzümü getiriyor. İhtilaf böylece bitiyor. Somut içerik ortaya çıkınca farklı kelimelerin bir anlamı kalmıyor. Bu kıssanın sonunda denir ki, 'Cümlenin maksudu bir, muradı bir; rivayet muhtelif' Türkiye’de kavramlar üzerinden yapılan tartışmaları çok anlamlı bulmuyorum. Mesela Demokratik Kongo Cumhuriyeti diye bir ülke var. Adına bakarsanız cumhuriyet demokrat falan dünyanın en demokratik ülkesi diye düşünebilirsiniz, öyle bir ülke değil. Dolayısıyla bir ülkede laiklik varsa, din hürriyeti vardır ya da bir ülkede laiklik yoksa, din hürriyeti yoktur denilemez. Mesela İngiltere’de laiklik yok. Hatta İngiltere’nin resmi devlet kilisesi vardır. Kraliçe de Anglikan Kilisesinin başıdır. Ama İngiltere’deki din hürriyetini Fransa ile de Türkiye ile de mukayese edemezsiniz. Kaynak: Star