Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere New York'ta bulunan Çavuşoğlu, "AB ev sahipliğindeki Suriye krizi toplantısı" başlıklı oturumda konuştu.
Yaşanan gelişmelere rağmen, Suriye'nin "ciddi bir zorluk" olmaya devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Yaklaşık 8 senedir ortak istikrarımız ve güvenliğimizi doğrudan tehdit ettiğine şahit oluyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeli göçmene ev sahipliği yaptığını ve bugüne kadar 32 milyar dolar para harcadığını belirten, Çavuşoğlu, AB'nin ayırdığı bütçenin ise hızlandırılması için çalışmaların yapıldığını dile getirdi.
Konuşmasında İdlib'de yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İdlib, kritik bir kavşak. Rusya ve İran ile yaptığımız azimli ve sürekli temaslar olumlu sonuç verdi, felaketin önüne geçti. Soçi'de, İdlib'de istikrarın sağlanması için bir anlaşmaya varıldı ve kargaşanın düşürüleceği bölge olarak korunmasına karar verdik. Binlerce insanın hayatını kurtardık ve sınırlarımıza, Avrupa'ya olacak bir mülteci akınının önüne geçtik. Bugün öğleden sonra da İran ve Rusya ile üçlü görüşme yapacağız."
İdlib'de yaşanan gelişmelerin "yeni bir pencere" araladığını kaydeden Çavuşoğlu, bu sürecin politik bir döneme girmesi için sürecin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "(Suriye'nin) Yeniden inşası başka, Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesi başka bir şeydir." dedi.
- "İdlib Anlaşması umut verdi"
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, burada yaptığı açıklamada, Suriye'de BM önderliğinde yeni bir siyasi süreç için çağrı yaparak, anayasa komitesi için bir an önce çalışmalara başlanması gerektiğini vurguladı.
Mistura, Soçi'de yapılan İdlib mutabakatına da değinerek, "İdlib konusunda yapılan anlaşma bize bir umut verdi ve kaçırılmaması gereken bir fırsata kapı araladı." diye konuştu.
ABD'nin Suriye Temaslarından Sorumlu Özel Temsilcisi James Jeffrey de Suriye'de diasporanın da katıldığı BM gözetiminde bir seçim yapılması gerektiğini belirterek, anayasa komitesinin de daha fazla gecikme olmadan ekim ayında BMGK'ya bir rapor vermesi gerektiğinin altını çizdi.
(AA)