aksam.com.tr
Türkiye, 2000'li yılların başlarında 28 Şubat darbesinin paletleri arasında çiğnenmiş bir demokrasiyle yönetiliyordu. Millet, "bu böyle gitmez" diyerek 3 Kasım 2002'de AK Parti'yi tek başına iktidara getirdi.
O günden bugüne demokrasi birçok sınamayı aşmayı bildi. Darbeciler de vesayetçiler de püskürtüldü. Türkiye yüzyılında birçok bedel ödeyerek korunan demokrasi yenilikçi adımlarla geliştirilecek.
15 TEMMUZ 2016'DA GÖRÜNDÜ
14 Ağustos 2001'de "Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye yola çıkan kadro Türkiye'yi her alanda değiştirdi.
O gün kurulan bu cümlenin ne kadar gerçek olduğu yıllar sonra 15 Temmuz 2016'da göründü. Başkan Erdoğan o gün, darbe düdüğü çalınca şapkasını, ceketini alıp kaçanlardan olmadığını kanıtlamıştı.
28 Şubat acılarından, 12 Eylül dramlarına, 27 Mayıs kaosundan 12 Mart dayatmalarına kadar tüm mağdurların sesi nefesi olarak kuruldu AK Parti.
"Türkiye demokratikleşecek" cümlesi hem gür bir şekilde haykıran hem de gereğini yapan adımlar atıldı. Sessiz devrim süreçleri için düğmeye demokratikleşme söylemleriyle basıldı. Türkiye'de siyasal hayatı dönüştürücü, yasakların kulelerini yıkıcı icraatlar birbirini izledi.
Farklı yaşam tarzlarına, değer ve inanç gruplarına eşit ve özgür yaklaşım devletin felsefesi haline getirildi. Antidemokratik yasaların ayıklanması ile işe başlandı. Başörtüsü sorunundan, katsayı adaletsizliğine kadar birçok sorun çözüldü.
Sıkıyönetim kavramı anayasadan kaldırıldı. Milli Güvenlik Kurulu asli görevine ve sınırlarına çekildi.
Siyasi partilerin örgütlenme sorunları ortadan kaldırıldı. Partilerin ekonomik açıdan ayakta kalması için hazine yardımı alma şartı yüzde 3'e indirildi.
KÜRTÇE TABUSU YERLE BİR EDİLDİ
Darbelerin gerekçesi Anayasa'nın geçici 15. maddesi yürürlükten kalktı. Tabi bu adımların bedeli vardı. E-muhtıra verildi, direnildi.
Kapatma davası açıldı. Milletin hareketi savunuldu. Tabuların bir bir yıkılması Türkiye'yi rahatlatmaya başladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ilan edildi.
Yassıada demokrasi ve özgürlükler adası yapıldı, Türkçe dışındaki dillerle propaganda yapılabilmesinin önü açıldı, Kürtçe tabusu yerle bir edildi.
Serbestlik iklimi sayesinde Kürt sorunu ortadan kaldırıldı.
EN TEMEL VAAT YENİ ANAYASA
Azınlıklara ait devletin el koyduğu araziler ve yapıların iadesi sağlandı. Türkiye yüzyılı demokratikleşmenin de yüzyılı olacak. En temel vaat yeni anayasa. 12 Eylül ruhundan tamamen arındırılmış sivil bir anayasa için milletten destek aranıyor.
Siyasi partiler kanunu, meclis iç tüzüğünün de demokratik değerlere uygun biçimde değiştirilmesi de hedefler arasında.
Suçun şahsiliği ilkesi gereği kamu hizmetine alımlarda başkasının suçunun kişilere yüklenmemesi temel olacak.
Kamuda mülakat gerekli olan haller dışında tarihe karışacak. Vatandaşın kanun teklif edebileceği, anayasa mahkemesine kanun iptali başvurusu yapabileceği bir dönem başlayacak.
Parti kapatma davaları meclis onayına bağlanacak.
Alevi, roman, gayrimüslim vatandaşların talepleri karşılanacak. Teröre ve vesayet odaklarına tahammülsüz yaklaşım ise kararlılıkla sürecek.