Bahçeşehir Kültür ve Sanat Merkezi’nde Doğu ve Güneydoğu kanaat önderleri ile STK temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada “Bize düşen Suriye’de, Irak’ta iç karışıklığı sona erdirmek ve acı çeken bu insanların yurtlarına salimen dönmelerini sağlamak” diyerek terörle mücadeledeki kararlılığa dikkat çekti: Son iki yılda büyük mesafeler katettik. Terör yuvalarını dağıttık, her karış toprağımız güvenli hale geldi.
HDP, PKK’nın karşısında olmalı
Türkiye’de hepimizin de sorunu PKK, FETÖ, DEAŞ terör sorunudur. Bunlar proje örgütlerdir, ağababası dışarıdadır. CHP Edirne’de gidip terör müzahiri bir adayı ziyaret edeceğine, önce Dersim’in hesabını versin. Türkiye Dersim’le yüzleşmelidir. Bizim HDP ile sorunumuz yok, terörle sorunumuz var. HDP siyaset yapacaksa, açık ve net şekilde PKK terör örgütünün karşısında durmalıdır, lanetlemelidir, reddetmelidir. Bunu yapmadığı müddetçe Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz, bu kadar açık söylüyorum.
Kazanımlarımızı kaybettirmeye kimsenin hakkı yok
Başbakan Yıldırım: Kazanımlarımızı kaybettirmeye kimsenin hakkı yok, buna yüce milletimiz asla müsaade etmez.
AK Parti’nin İstanbul Bağcılar’da düzenlediği mitingde konuşan Başbakan Yıldırım, terörle mücadele üzerinden CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi eleştirerek “Bunların ağzından terörle mücadele çıkmadı. Aday olduktan sonra nefes nefese terörün sözcüsünü ziyarete giden Muharrem İnce’den bir şey duyamazsınız. Terörle mücadele
Kandil’de yapılır, Fırat Kalkanı’nda yapılır. Terörle mücadele milletle yapılır” diyerek şunları kaydetti: Bayrağımız ülkenin her köşesinde dalgalanıyor. Dağlarında, meralarında kuzular, koyunlar yayılıyor, teröristlerin yerinde yeller esiyor. İşte Türkiye bu hale geldi. Bu kazanımlarımızı kaybettirmeye hiç kimsenin hakkı yok. Buna yüce milletimiz asla müsaade etmez.
Elleri silah değil kalem tutuyor
Başbakan Yıldırım: Devlet de bölgedeki Kürt kardeşlerimizin konularıyla ilgili çok açılım yaptı fakat bu terör örgütü bunları gölgelemek için elinden geleni yaptı çünkü işler düzelirse onlara ekmek kalmıyor, piyasası tükeniyor, onun için ilk fırsatta yapılanları gölgelemek için şehirlerde, kırsallarda her yerde insanlara korku ve dehşet salmayı ihmal etmiyorlar. Gençleri kazanarak, onların eline silah verenlerden onları kurtardık, ellerine kalem veriyoruz, geleceğe umutla bakmalarını sağlıyoruz. Bu memleketin tek bir evladının dahi vazgeçilemez olduğunu çok iyi biliyoruz.