Konuşacakmış, kendisi korkarsa/susarsa vatandaş konuşamazmış.
Konuşmuş ama içeri değil; Financial Times’a.
Vatandaş, her sabah Financial Times okuyor zaten.
Erdoğan’ın elindeki güç Türkiye’ye zarar veriyormuş...
Türkiye çok otoriterleşmiş...
Herkes biliyor artık; bu işin parolası “Erdoğan” olmuş.
Batı’da icazet aramanın yolu Erdoğan’a küfretmekten geçiyor.
Evdeki hesap çarşıya uymayınca, cepte sanılan “dışarı” desteği yön değiştirince; Batı, Gül-Babacan ekibiyle yola devam etmek isteyince, rezil olup ortada kalma tehlikesi baş gösterince iş başa düştü. Siyasi etik metik bir tarafa atılıp “dışarı”dan icazet dilenme noktasına gelindi.
Batı’ya “ben de Erdoğan düşmanlığı yapıcam, beni de oyuna alın” deniliyor, özetle.
Siyaset bilmemek mi desek, paniğe kapılıp kendini kaybet mi, bilinmez.