1
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CNN International canlı yayınında TSK ve ÖSO'nun Afrin'in merkezini tamamen kontrolü almasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesini terör örgütü PKK’nın kolu olan PYD/YPG'den temizlemek için gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “PKK, BM ve ABD tarafından bir terör örgütü olarak tanınıyor. Eğer teröre karşı mücadelede samimi iseler Türkiye’nin sınırlarını bu terörist unsurlardan arındırmasını desteklemeliler.” ifadelerini kullandı.
Harekatın başında gündeme gelen, sivillerin korunması gibi konularda Türkiye’nin çok dikkatli davrandığını ve sicilinin temiz olduğunu vurgulayan Kalın, şöyle konuştu:
“Geçen yıl Fırat Kalkanı Operasyonu'nda, yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alanı DEAŞ’tan temizledik, aynısını Afrin’de de yaptık. Sivil kayıplardan kaçındık. Musul, Rakka ve diğer bölgelerdeki operasyonlardaki sivil kayıplarla karşılaştırdığınızda, buralardaki operasyon yapılan kentlerin operasyon öncesi ve sonrası görüntülerini karşılaştırdığımızda, sicilimizin ne kadar temiz olduğu gayet açık görünüyor."
Türkiye’nin operasyonun başından bu yana amaçları konusunda şeffaf olduğunun altını çizen Kalın, Afrin’e giren ÖSO unsurlarının evleri yağmaladığına dair iddiaları ciddiye aldıklarını, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını söyledi.
Bazı grupların verilen emirlere aykırı davranarak bu tür eylemlere girişmiş olabileceğini ifade eden Kalın, Türkiye’nin Afrin operasyonunun asıl amacının ilçe halkının güvenliğini sağlamak olduğunu, söz konusu olayların ciddi şekilde incelendiğini, halkın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemlerin alınacağını vurguladı.
Kimsenin güven problemi nedeniyle ilçeyi terk etmesini istemediklerini kaydeden Kalın, PYD/YPG’nin sivillerin çıkmasına izin vermeyerek onları kalkan olarak kullandığını hatırlattı.
PYD/YPG TERÖRİSTLERİYLE KÜRT HALKI ARASINDA NET BİR AYRIM YAPMAMIZ GEREKİYOR"
Afrin'de sivillerin evlerine dönüşünün nasıl sağlanacağına dair bir soruya Kalın, "Öncelikle PYD/YPG teröristleriyle Kürt halkı arasında net bir ayrım yapmamız gerekiyor. Kürtlere karşı bir düşmanlığımız yok. Bilakis Kürtleri Suriye'de, Irak'ta ve başka yerlerde destekledik. Hatta Suriye'de iç savaş başlamadan çok önce, Beşşar Esad yönetimiyle iyi ilişkilerimiz varken, ülkedeki Kürtlerin haklarını ilk kez gündeme getiren Cumhurbaşkanımız olmuştu. O zaman kimse Suriye'deki Kürtlerden, Kobani'den söz etmiyordu." dedi.
Özellikle Batı medyasında PYD/PKK ile Kürtleri birbirine karıştıran çok sayıda yoruma rastladığına işaret eden Kalın, bunun "Tüm Müslümanlar DEAŞ'tır" demek gibi bir şey olduğunu dile getirerek, Afrinlilerin de PYD/PKK'nın zulmü nedeniyle topraklarını terk ettiğini, Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi Zeytin Dalı'nda da sivillerin evlerine döndüğünü görmek istediklerini belirtti.
CNN muhabirinin bölgedeki Kürtlerin "etnik temizlik endişeleri" olduğuna dair iddiaları sorması üzerine Kalın, "Etnik temizlik mi? Kim etnik temizlik yapıyormuş? Bu çok çirkin bir iddia." eleştirisinde bulundu ve şunları kaydetti:
"ÖSO içinde savaşan Kürtler var. Afrin şehrine giren savaşlar arasında çok sayıda Kürt var. İşte problem tam da burada. Ne yazık ki Batı medyasındaki bazı yorumcular PKK mensubu olmayan Kürtleri Kürt olarak görmüyorlar. PYD/YPG'den sanki Kürtlerin tek ve yegane temsilcisiymiş gibi bahsediyorlar. Bu doğru değil. PKK'nın Marksist ideolojisini paylaşmayan binlerce hatta yüzbinlerce Kürt var. Burada modern tarihin bir ironisiyle karşı karşıyayız. ABD, Suriye'de ne yazık ki kendine Marksist-Leninist bir örgütü müttefik olarak seçti. Biz geçmişte hem Obama yönetimine hem de şimdiki Amerikan yönetimine DEAŞ'a karşı savaşın aralarında PKK'lı olmayan Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin ve başka Suriyelilerin olduğu başka güçlerce yürütülmesi gerektiğine dair öneriler yaptık."
"RUSYA İLE KOORDİNELİ OLMAK DİĞER MÜTTEFİKLERİNİZE SIRTINIZI DÖNDÜĞÜNÜZ ANLAMINA GELMEZ."
Türkiye'nin Afrin'in ardından Menbiç'e de bir operasyon düzenleyip düzenlemeyeceğine ilişkin soru üzerine Kalın, bu konuda ABD hükümetiyle önceki yıllarda da iletişimde bulunduklarını ve son 3-4 haftadır yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini belirterek, PYD/PKK unsurlarının Fırat'ın doğusuna geçmesi konusunda ana çerçevenin belirlendiğini kaydetti.
Kalın, "Menbiç bir Kürt kenti değil, büyük oranda Arap kenti. Rakka operasyonunda önemli olabilir ama Rakka operasyonu bitti ve DEAŞ bu alanda büyük oranda silindi. Onların (PKK/PYD) burada kalmasına gerek kalmadı. Türkiye sınırına karşı bir tehdit oluşturuyor." dedi.
Terör örgütünün Menbiç'teki alanları, Afrin'de olduğu gibi eğitim alanları olarak kullandıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, "Fotoğraflarlardaki bütün bu küçük askeri üsler, silahlara, paralara bakılırsa Afrin'in teröristleri eğitmek için ikinci bir Kandil yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Sınırımızda böyle bir şeye izin veremeyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda Rusya ile iş birliği yapmasına ve bunun Türkiye-ABD ilişkilerine etkisine dair bir soru üzerine ise Kalın, "Afrin'de açık bir şekilde Rusya, İran ve aynı zamanda ABD ile koordineli çalıştık. Çünkü hava operasyonları yaptık, karadan da askerimiz girdi. Bu durumlarda koordineli olmanız gerekiyor ki böylece herhangi bir kazayı ya da çatışmayı engelleyesiniz." ifadelerini kullandı.
Kalın, Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunda da ABD başta olmak üzere uluslarası koalisyon ile çalıştığına işaret ederek, "Rusya ile koordineli olmak diğer müttefiklerinize sırtınızı döndüğünüz anlamına gelmez." değerlendirmesinde bulundu.
Şu anda Türkiye ve ABD ilişkilerinde iki ana konu bulunduğuna ve bunlardan ilkinin ABD'nin PYD/PKK'ya olan desteği olduğuna işaret eden Kalın, "Bir müttefik ya da stratejik ortak böyle bir terör örgütü ile nasıl çalışabilir anlamıyoruz." görüşünü paylaştı.
Kalın iki ülke arasındaki bir diğer meseleninde ABD'deki FETÖ yapılanması olduğunu iki ülke sorunlarının çözülmesi için ABD'den güven tesis edici somut adımlar beklendiğini kaydetti.
(AA)