AA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD) Buluşması'ndaki konuşmasında, attıkları adımların, yaptıkları politikaların olumlu yansımalarını görmeye başladıklarını belirtti.
Son altı aylık dönemde ülkeye uluslararası sermaye girişinin hızlandığını ifade eden Yılmaz, Merkez Bankası'nın rezervlerinin güçlendiğini vurguladı.
Yılmaz, amaçlarının Türkiye Yüzyılı'nda yaşlısıyla, genciyle, çocuğuyla, bütün insanlarla, bütün bölgelerde Türkiye'yi çok farklı düzeylere yükseltmek olduğunu kaydederek, "Bu yıl rakamlar henüz çıkmadı, büyüme oranlarımız. Orta Vadeli Programda 4,4 demiştik. İlk dokuz ay, 4,7 geldi büyümemiz. Bunun da aşağı yukarı Orta Vadeli Program civarında gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu ayın sonunda istatistikler çıkmış olacak. Şu anki tahminimiz, 1,1 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacak Türkiye. Bununla nominal olarak dünyada on yedinci büyük ekonomi, satınalma gücü paritesine göre de on birinci büyük ekonomiyiz. Ama amacımız daha yükseklere çıkmak." dedi.
6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatan Yılmaz, burada yürütülen çalışmaları anlatarak, "2023'te yaptığımız bütün tahsisatları topladığımız zaman şöyle rakam çıkıyor karşımıza, devlet olarak 960 milyar lira deprem için, rehabilitasyon için tahsis etmişiz. Bu, milli gelirimizin yüzde 3,8'ine denk geliyor. Çok büyük bir rakam. 2024 yılında da bütçemize, sadece merkezi yönetim bütçesine koyduğumuz ödenek 1 trilyon 28 milyar Türk lirası." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, deprem sonrasında Malatya'da yürütülen çalışmalarla ilgili de şunları söyledi:
"Önümüzdeki dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın Malatya'ya teşrifleriyle 5 bin 140'ı il ve ilçe merkezlerinde, 1041'i kırsalda olmak üzere toplam 6 bin 181 konutumuzun kurası çekilecek. Bunlar artık bitmiş konutlarımız. Yaklaşık 17 bin konutumuzun yapımı da devam ediyor. Onlar da bittikçe peyderpey bu kuralar çekilmiş olacak. Sadece bu çalışmalar için Malatya'mıza 11,5 milyar lira kaynak aktarmış durumdayız."
Bir taraftan depremin yaralarını sararken, bir taraftan kentsel dönüşümde yeni bir kanun çıkardıklarına, yeni bir kurul kurduklarına değinen Yılmaz, "Marmara Bölgesi başta olmak üzere bütün Türkiye'de riskleri azaltıcı yatırımları hızlandırıyoruz. Bugüne kadar iki milyonun üzerinde konutu dönüştürdük kentsel dönüşümle. Şimdi yeni bir kentsel dönüşüm kanunu çıktı ve yeni bir başkanlık kuruldu. Başkanlığın içinde de üç tane genel müdürlük var. Birisi tüm Türkiye'yle ilgili, ikincisi sadece Marmara Bölgesi'yle ilgili, üçüncü genel müdürlüğümüz ise bunlara finans, kaynak sağlamakla ilgili bir genel müdürlük. Müstakil bir başkanlık şeklinde, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kuruldu. Meclisimizden de kanuni düzenlemeleri geçmiş oldu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ileriki dönemde kentsel dönüşümün çok daha hızlandığının görüleceğini, riskleri azaltacaklarını belirterek, "Türkiye Yüzyılı'nı dirençli şehirlerle inşa edeceğiz. Bütün afetlere karşı, depreminden yangınına, heyelanına varıncaya kadar bütün afetlerle ilgili daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Bu çerçevede Marmara ve İstanbul çok çok önemli. Buradaki dönüşüm, buradaki çalışmalar çok kıymetli." ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerle ilgili konuşan Yılmaz, Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Murat Kurum'a ilişkin, "Son afetlerde de hakikaten sürekli sahada ve sürekli koşturan bir arkadaşımız. Bu müktesebatıyla İstanbul için son derece uygun bir aday olduğunu ifade etmek istiyorum. İstanbul'un tam da buna ihtiyacı var. Algıya, reklama, sloganlara, boş laflara ihtiyacı yok, iş yapacak insana ihtiyacı var. İstanbul'a odaklanacak yöneticilere, yerel yöneticilere ihtiyacı var. Trafik sorunundan afet meselesine birçok alanda İstanbul'umuz için bir şans olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, belediyelerin hem kendi imkanları olduğunu hem de merkezi yönetimden çok ciddi kaynaklar tahsis edildiğini belirterek, "Eski bir planlamacı olarak şunu çok rahat söyleyebilirim; bu kaynakları etkili, verimli kullanırsanız sorunları çözersiniz. Ama bu kaynakları popülist bir şekilde çarçur ederseniz, reklama, başka şeylere harcarsanız yatırım yapmazsınız. Yatırım yapmamak bir süre sizi idare edebilir, tabiri caizse sermayeden yersiniz. O sermayeyi tüketirsiniz ama bu uzun soluklu olamaz. Bir noktadan sonra sermaye tükenir ve bunun bedelini tüm toplum ödemiş olur." diye konuştu.
Bu kaynakların etkili, verimli ve amacına uygun kullanılmasının çok kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Her sene biz merkezi idare olarak belediyelerimize kanundaki kriter neyse, bütün belediyelere otomatik bir şekilde gelirlerini gönderiyoruz. Hiçbirini diğerinden ayırt etmiyoruz. Neyse hakkı, hukuku, kanunlarla hak ettiği onlar belediyelere gönderiliyor. Hiç kimse başarısızlıklarına başka şeyleri bahane olarak göstermesin." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, tersinden düşünüldüğünde, bunun başarısızlığın itirafı olduğunu kaydederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bazen duyuyoruz, 'Merkezi idare bana şunu yapmadı, bunu yapmadı, o yüzden başaramadım' diyor. Bir defa bu başarısızlığın ikrarı. 'Ben başarısız oldum' diyor. Başka yerlerde bu başarısızlığın sebebini aramaya çalışıyor demek. Diğer yandan şunu da ifade etmek isterim, doksanlı yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul'da belediye başkanlığı yaptı. O dönemde de belediyede farklı bir parti vardı, merkezi idarede farklı bir parti vardı."
O dönemde İstanbul'da çok büyük sorunlar olduğunu söyleyen Yılmaz, "İçme suyundan çöpüne, başka meselelere, ulaşıma varıncaya kadar... O dönemde çözüldü o sorunlar değil mi, çok kısa bir sürede. Demek ki yapılabiliyor. Sen kaynaklarını, insan gücünü, bütçeni doğru amaçlarla kullanırsan sorunları çözersin. Kullanmayıp, başarısızlığın bedelini başka yerlere yüklemeye çalışırsan onu da yapabilirsin tabii. Halkımızın burada en güzel takdiri yapacağına yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Yılmaz, Murat Kurum'un İstanbul'a farklı bir anlayış ve hizmet vereceğini ifade ederek, "'Sadece İstanbul' diyor Murat Bey, İstanbul'a odaklanıyor. Bizim istediğimiz de bu zaten, gerçekten İstanbul'a odaklanan bir yerel yönetim. İstanbul'un sorunlarına odaklanan, polemiklere, şovlara, başka algılara değil, gerçek meselelere, sorunlara odaklanan bir anlayış." dedi.
Programda, MİAD Başkanı Yunus Akdaş da bir konuşma yaptı.