Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadınlar Günü resepsiyonunda konuştu.

1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Külliyesi'nde verilen Kadınlar Günü dolayısıyla verilen resepsiyonda çok önemli mesajlar verdi. 


Erdoğan geçen hafta polislerle girdiği çatışmada öldürülen iki kadın terörist için geçmişte bazı siyasilerin sahip çıktığını hatırlatarak isim vermeden CHP Genel Başkanı'na çattı.  Erdoğan iki kadın teröristi geçmişte savunan gazetecilere ise 'terörist kılıklı gazeteciler' ifadesini kullandı. 

Erdoğan konuşmasının son bölümünde sözü paralel yapıya getirerek şöyle konuştu: "Paralel çetesi ve onun elebaşısının iğfal ettiği zihinlerini iğfal ettiği çocuklar şimdi Türkiye'nin aleyhinde kullanılıyor"

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Bu müstesna günde emeğiyle, canıyla bu toprakları bize vatan kılan Anadolu'nun ve Trakya'nın tüm çilekeş kadınlarını selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında zulüm altında, baskı altında, tehdit altında yaşayan tüm mağdur ve mazlum kadınları selamlıyorum. İsterse ailesinin işleriyle meşgul olsun, isterse çalışarak hayatın farklı alanlarında çalışan her kadın saygıyı hak ediyor. Bu gün aramızda medyaya da yansıyan fedakarlıklarıyla milletin gönlünde yer etmiş olan sayın Sinem Aydemir, Tülay Yazlık, Sevim Günhan, Semin Öztürk, Semim Koçak, Aynur Eken, Fadime Kural, Türkan Harmankaya, Leyla Ildırlı, Gülsüm Kabadayı gibi misafirlerimiz de var. Kendilerine şahsım ve milletim adına asil duruşları, gayretleri ve özverileri için şükranlarımı ifade ediyorum. 

KADINLARIN YER ALMADIĞI BİR ANLAYIŞ ÜLKE İÇİN EKSİKLİKTİR

Geçtiğimiz ay şehit düşen başkomiser Ahmet Çamur'un eşi Gökçen Hanım'ın eşine bir kez daha başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum. Kendisi hakim olan Gökçen hanım şehit eşi ünvanıyla bana göre payelerin en yücesine şahit olmuştur. Tüm şehitlerimiz ve gazilerimiz adına Gökçen Hanım'ı saygıyla selamlıyorum. 81 ilden gelen kadınlarımızı, kadın valilerimizi, engellilerimizi, kadın muhtarlarımızı, Suriyeli misafirlerimizi, külliyemizde görev yapan kadın personelimizin temsilcilerini bir kez daha selamlıyorum. 40 yıllık siyasi hayatımda kadınların hayatın tüm alanlarında daha fazla rol üstlenmesi için çaba harcadım. Bana göre kadının yer almadığı siyaset, kadınları dışlayan bir yönetim anlayışı sadece kadınlar değil, bütün toplum için büyük bir eksikliktir. Bir ülkede kadınlar iş ve çalışma hayatında etkin değilse o ülkenin kalkınması, büyümesi, hedeflerini gerçekleştirmesi hayalden ibarettir. 

KADIN VE ERKEK BİRBİRİNİN RAKİBİ DEĞİL; TAMAMLAYICISIDIR

Kadın ve erkek birbirlerinin rakibi değil; bilakis tamamlayıcısıdır. Kadını veya erkeği sadece cinsiyetçi bir bakış açısıyla ele alanlar onların aslında insan olduğu gerçeğini gözden kaçırır. Kuran-ı Kerim, Allah'ın bir hikmeti olarak tezekkür ve tefekkür içinde yaşamamız için çiftler halinde yaratıldığımızı ifade eder. Bilim, kültür, edebiyat, sanat ve hatta savaş meydanlarında temayüz etmiş kadınların gurur verici hikayeleri ile doludur. Hz. Hatice, Hz. Ayşe, Hz. Zeynep validemiz hayatıyla örnek olmuş şahsiyetlerdir. Tarihimizde efsane haline gelmiş nice kadınlar var. Paramızdaki Fatma Aliye Hanım dünyada birçok kişinin ilham kaynağıdır. Nasıl tarih boyunca kurduğumuz devletlerin harcını yoğuran kadınlarımızsa son istiklal mücadelemizin görünmez kahramanı yine kadınlarımız olmuştur. Hal böyleyken birilerin ısrarla kendi ülkesinin kadınlarını yok sayıp, sadece batılı kadının serencamını idealize etmesini manidar buluyorum. 

BUGÜN NÜFUSU YAŞLI OLAN AVRUPA TUTUŞMUŞ DURUMDADIR

Yıllarca kadını özgürleştirmek adına bu ülkenin milyonlarca kadınına zul edilmiştir. Kızlarımıza üniversite kapılarını kapatanlar, ikna odalarında onlara işkence edenler bu zihniyetin uzantılarıdır. Köylü, makarnacı, kömürcü diyerek milleti aşağılayanlar yine bunlardır. 3 çocuk tartışmalarında da bu zihniyet kendini ele veriyor. Bu ülkede doğum kontrolleri yapılıyor. Bir toplumun kalkınması insandır. Bunun karşılığında emek, sermaye hepsinin türevidir. İnsan varsa emek, sermaye, üretim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur. Bu da genç ve dinamik bir nüfusa bağlıdır. Şu anda batı tutuştu, dünya tutuştu. Niye mi, nüfusları yaşlanıyor da ondan. Bizim nüfusumuzun artış hızı 2'nin altı. Burada bocalıyoruz. Nüfusu arttırmamız gerekiyor. Burada bir numaralı aktör annelerdir. Ben 'cennet ayakları altındadır' diyen bir dinin mensupları olarak neden babalarının altında değil. Annelerin ayağının altı öpülür, ben öptüm. Buradakilere sesleniyorum, siz de annenizin ayağının altını öpsün. O başkta bir zenginliktir. 

BAZI SİYASİLER VE BİR GENEL BAŞKAN BU TERÖRİSTLERİ KAMUFLE ETMEYE ÇALIŞT

Bazıları anne olmak istemeyebilir. İnanıyorum ki, bir kadını en üst seviyeye çıkaran olay anneliktir. Son dönemlerde özellikle terör eylemlerinde polisimize, askerimize köy korucularımıza, vatandaşımıza kurşun sıkan, bomba atan eli kanlı teröristlere sahip çıkacak, kahramanlığa çalışacak kadar alçalananlar olmuştur. Bunlar da güya aydın biliyor musunuz? Bunlar aydın müsveddesi, ne aydını? Geçen hafta bizzat şahit oldunuz. İki kadın terörist İstanbul'da polisimizi hedef alan bir eylem düzenliyor. Akabinde polisle çatışmaya giriyor ve her ikisi etkisiz hale getiriliyor. Bazen gazeteci kılıklı terör sempatizanları utanmadan, sıkılmadan iki kadın öldürüldü diye haber yapıyor. Daha önce yargılanan cezaevine giren bu kadınlara birtakım milletvekillerinin, hatta genel başkanlarının nasıl canhıraş bir şekilde sahip çıktıklarını gazete sahiplerinden, televizyon arşivlerinden görüyoruz. Kadınlardan terörist olmaz mı? Kimi gazeteciler, sözüm ona siyasetçiler günlerce bu teröristleri sivil vatandaş diye kamufle etmeye, yutturmaya çalıştılar. 

BUNLAR KÖR İDEOLOJİLERİNE KÖRPE BEYİNLER ARAMAKTADIR

Kandil'de eli kanlı canileri ekolojik rol modeli olarak gözü dönmüşlerdir. Bunların meselesi kadının özgürleşme meselesi olmadı, olmayacak. Bunlar kör idelolojilere körpe beyinler aramanın peşindeler. Terör örgütlerinin özellikle genç kızlarımızı zehirlemesine asla izin vermeyeceğiz. Bu mücadele zor ve meşakkatli bir mücadeledir. Toplumsal yaralar, toplumun tüm kesimin katılımıyla tedavi edilebilir. Dağlara giden kızların anneleri bana geldiler, benim kızım böyle değildi, aldatıldı ve kaçırıldı dediler. Öncelikle teröre prim veren, kimliğine bakarak teröristleri kahramanlaştıran zihniyeti hep beraber mahkum etmeliyiz. PKK, DAEŞ, DHKP/C gibi örgütlerin kadına yaklaşımlarında hiçbir fark yoktur. Bunlar için kadın sadece kullanılacak bir şeydir. Paralel çetesi ve onun elebaşı yıllarca zihinlerini iğfal ettikleri çocukları bugün Türkiye aleyhinde kullanılıyor. Artık kız veya erkek tek bir evladımızın cinsiyeti ne olursa olsun, terör örgütlerinin, paralel yapıların tuzağına düşmesine seyirci kalamayız. 

SİZLER GÜÇLÜ DURUSANIZ BU MİLLETİ ŞER ŞEBEKELERİ KANDIRAMAZ

Hiçbir anne baba evladının bu hainlerin elinde heba olmasını istemez. Ben bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu ülkede kadınlarımızın haklarını teslim etmede sessiz bir devrim yaptıysak bunu da başaracağız. Sizler güçlü durursanız hiç kimse bu milleti terör örgütleriyle şer şebekeleriyle ikna edemez.