Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Külliyesi Kongre Merkezi'nde engelli vatandaşların kamudaki atama töreninde konuştu.

1

Beştepe Külliyesi Kongre Merkezi'nde engelli vatandaşların kamu atama töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat Kalkanı" operasyonuna ilişkin, "Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyor, 'Suriye Türkiye için şöyle olacak, böyle olacak.' diye. Onlara ben buradan sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Ülkemize ve milletimize böyle acılar, cinayetler, ihanetler yaşatmasın diye Rabbime dua ediyorum. O gece karşılarında her meşrepten, her siyasi görüşten kenetlenmiş bir millet buldular. Sizi buldular. Az önce Fatma kardeşimin ifade ettiği gibi o gece sokaklarda olduğunu, tankların üzerine çıktığını çok iyi biliyorum. Üsküdar'da tankın üzerine çıkan spastik engelli kardeşimiz gösterdiği kahramanlıkla orada bulunan herkesin hayranlığını kazanmıştır. Koltuk değnekleriyle, tekerlekli sandalyeleriyle, bastonlarıyla yakınlarının yardımlarıyla yollara düşen engellilerimizin gösterdiği yüreklilik her türlü takdirin üzerindedir. Türkiye her kesimin olduğu gibi engellilerine de sahip olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Ne FETÖ, ne DAİŞ, ne PKK'nın bu birlik ve beraberlik karşısında başarılı olma şansı yoktur. 


ONLARA SESLENİYORUM: SİZ NE OLACAĞINIZIN HESABINI YAPIN!

Bu sabah 04.00 itibarıyla Suriye'nin kuzeyinden ülkemizi tehdit eden DAİŞ, PYD gibi terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz, güvenlik güçlerimiz başlatmış durumda. Bir millet şüphesiz ki onuruyla vardır, gururuyla vardır. Bir millet istikbal mücadelesine, istiklal mücadelesine iman etmesiyle vardır. Şu anda da ne yazık ki, Suriye'den ülkemize, Gaziantep, Kilis ve diğer bölgelere yapılan bu tür saldırılar artık işin bir yere kadar, artık son, bu iş burada noktalanması lazımdı. Bu sabah süreç başladı. Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyorlar, "Suriye Türkiye için şöyle olacak, böyle olacaktır" diyorlar. Onlara buradan sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın... Türkiye'ye tehdit unsuru oluşturacak olan kim olursa olsun onlara karşı bu millet ordusuyla, polisiyle, korucusuyla ve milletiyle vardır, var olacaktır, bu böyle bilinsin. Bu milletin, bu ülkenin arkasında kendi vatandaşlarımızla birlikte dünyanın her yerinden 100 milyonlarca kardeşimizin de duası vardır. 


FAİZ İNDİRİMİNİN DAHA DA AŞAĞILARA ÇEKİLMESİ LAZIMDIR

Milletimizin cesareti, mazlumların duası sayesinde Allah'ın izniyle önümüze çıkan, çıkacak olan tüm engellerin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bugün geleceğimize 15 Temmuz sabahından daha emin, daha güçlü olarak bakacak yerde duruyoruz. Şu anda engelli kardeşlerimizin atamasını yapıyoruz. 14 yıl önce engelli kardeşlerimizin devlette yer alacak diye bir mekanizma var mıydı? Özel sektör burada biraz ağır hareket ediyor. Değerli bakanlarımdan rica ediyorum, özel sektörü daha da sıkıştıracağız. Onlar da devletten geri kalmamalıdır. Biz burada sadaka değil, orada katkıda bulunmak suretiyle, onuruna, şahsına saygı göstermek suretiyle istihdam ediliyorlar. Ekonomide faiz indirimi başta olmak üzere olumlu haberler ardı ardına geliyor. Dün yine bir indirimde bulundular teşekkür ediyorum. Bu yetmez, daha da faizin inmesi lazım. Ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarıma sesleniyorum; yatırımın daha da artması için, istihdamın, üretimin daha da artması için, rekabetin uluslararası camiada yapılabilmesi için faizlerin inmesi lazım. 

BİZİM KRİZLERE DAYANMA KATSAYIMIZ YÜKSEKTİR ELHAMDÜLİLLAH

Birilerinin parası üzerinden para kazanmak suretiyle finans sektörünü çalıştıranların işine gelmiyor faiz indirimi. Hep söylüyorum işte Amerika, Japonya, Avrupa hepsi ortada. oralardaki faize bakalım, bizdekine bakalım. Süratle daha da bunun inmesi lazım. İnanıyorum ki, daha da inecek. 2023 hedeflerine ulaşmak konusundaki kararlılığımız, karşılaştığımız her badirenin ardından daha da perçinleniyoruz. Darbelerle, terörle, ekonomik saldırılarla, diplomatik ayak oyunlarıyla, siyasi manevralarıyla Türkiye'nin önünü kesmeyi düşenlerin oyununu bozmaya devam ediyoruz. Bizim krize dayanma katsayımız elhamdüllillah çok yüksek. Bize kriz çıkartanların krize dayanma katsayısını göreceğiz. Arapların güzel bir atasözü var; men dakka dukka... Kapı çalanın, kapısını çalarlar. Bugün bizi terör örgütlerine, darbecilere karşı yürüttüğümüz mücadelede yalnız bırakanların yarın aynı akıbete düçar olduklarında kimseden yardım istemeye yüzleri ve hakları olmayacak. 

 O CANIM ÇOCUKLARI CANLI BOMBA OLARAK YETİŞTİRİYORLAR

Bölgedeki çatışmaları sürekli tetikleyerek 600 bin masum insanın hayatını kaybetmesinden sorumlu olanlar bu vebalin altından kalkamayacaklar. DAEŞ'le mücadele etmek yerine Suriye halkını katletmeyi terörle mücadele olarak sunmaya çalışanlar sadece ve sadece kendilerini kandırıyorlar. En son Gaziantep'te 53 vatandaşımızı maalesef öldürdüler. Nereden gelirse gelsin, faili kim olursa olsun bunları lanetledik. Bunlar dikiş tutturamayacaklar. Bedelini çok ağır ödeyecekler. Son günlerde ekranlarda izliyorsunuz, 14 yaşındaki çocukları terörist olarak yetiştiriyorlar, o canım çocukları canlı bomba olarak yetiştiriyorlar. Bunlar lanetlidir, rabbim bunların belasını verecektir. Alnına kelime-i tevhid bandı asmakla müslüman olunmaz. Sancakta kelime-i tehvid olmasıyla müslüman olunmaz. Bunların İslam'la alakası yoktur. Bunlar tam aksine İslam'ın başına bela olmuşlardır bu yüzyılda. Bunların pisliklerini, gölgeyi temizlemeye çalışıyoruz. İslam bir barış dini, bir barış dilidir. Kelimenin itibarıyla da İslam sim kelimesinden türemiştir; yani barıştır anlamı. 

ONLAR SURİYELİLERE KAPILARINI KAPATTI BİZ KUCAĞIMIZI AÇTIK

Manası itibarıyla barış, sevgi olan bir dine gelip de bu kadar çocuğun, kadının öldürülmesine fırsat verenler iflah eder mi? Bunun bedelini ağır ödeyecekler. Bu ülkede bunu yapmak suretiyle işte bir darbe girişiminde 241 kardeşimiz şehit oldu burada da 53. Dünya ne yapıyor, bunu seyrediyor. Sağolsun kınıyorlarmış, lanetliyorlarmış, tamam da ortak ne yapıyouz ona bakalım. Tüm mesele bu, eğer teröre karşı dünya uluslararası bir mutabakat sağlamazsa tüm insanlık bundan sorumludur. Birlikte bir mücadele şarttır. Bizim en başından beri güçlü tarihi bağlarımızın olduğu Suriyeli kardeşlerimize samimi yardım eli uzatmak dışında hiçbir faaliyetimiz olmamıştır. Avrupa'nın sözüm ona anlı şanlı ülkeleri Suriyelilere kapılarını kapatırken Türkiye onlara kucak açmıştır. Dünyada kimsenin yapamadığını biz yapıyoruz. 3 milyon Suriyeli misafirimizi yıllardır topraklarımızda barındırıyoruz, onlara ev sahipliği yapıyoruz. Bombalardan kaçan insanlara kapımızı kapayamazdık. 

BUNLAR "ERDOĞAN BİZİ DİNLEMİYOR BİZE YALAKALIK YAPMIYOR" DİYORLAR

Ülkemizle ilgili en haysiyetsiz kampanyayı yürütülen ülkelere bakıldığında bunlar bölgenin istikrarsızlığı için çalışan ülkelerdir. Hem paylaşmayıp hem de sürekli Türkiye'yi eleştirenlerin bizim nezdimizde bir hükmü kalmamıştır. Ne dediler biz 3 milyar Avro destek vereceğiz, nerede? Sekizinci ayın sonuna geliyoruz, kaldı 4 ay. Nerede peki? Bunlardan sadece nasihat alırız, biz kendi ayaklarımızın üzerinde duruyoruz ve durmaya da devam edeceğiz. Ondan sonra diyorlar ki, "Erdoğan bizim sözümüzü dinlemiyor" diyorlar, yani "yalakalık yapmayın" diyorlar. Bu milletin şanında bu yoktur, ben milletime ihanet edemem. Biz yeri gelir icabında kuru ekmek yeriz, ama haysiyetimizden onurumuzdan taviz vermeyiz. Bu vesile ile tüm dünyaya ifade etmek istiyorum; Türkiye, Suriye'de oldu bittiye asla müsaade göstermeyecektir. Gerekirse meseleye bilfiil el koymak da dahil Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumakta bu ülkenin kendi halkın iradesiyle yönetilmesini sağlamakta kararlıyız. Bırakalım da Suriye'nin yönetilmesine Suriye halkı karar versin. Kiminle yönetileceğine Suriye halkı karar versin, dışarıdan birileri değil. 

BİZ HER SALDIRIDA ZAYIFLAMIYOR TAM AKSİNE DAHA DA GÜÇLENİYORUZ

PKK, DAİŞ, FETÖ'ye kadar tüm terör örgütlerini üzerimize sananlar artık bu oyun deşifre olduğunu görmelidirler. 15 Temmuz darbe girişimi, bölücü örgütün eylemleri, Gaziantep saldırısı ile verilmek istenen mesaja cevabımızı her fırsatta tekrarlıyoruz, başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, devletimizi bölemeyeceksiniz. İyi niyetle yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz. Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet diyoruz. Bunlar sanıyorlar ki, her saldırıda biz zayıflıyoruz, hayır, her saldırıda daha da güçleniyoruz. Debbağ var ya, deriye her vuruşta deri daha da güzelleşir. Bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz, kardeş oluyoruz, hep birlikte Türkiye oluyoruz. 

ABD BAŞKAN YARDIMCISI BIDEN'E BİRAZDAN BUNLARI SÖYLEYECEĞİM

Geçtiğimiz yıl 20 Temmuz'da PKK yeniden terör eylemlerine başladığında Türk siyaseti ve toplumu ciddi bir dağınıklık içindeydi. Yıl bitmeden milletimiz iktadarı, sivil toplum, muhalefeti ile bölücü terör örgütüne karşı tek ses, tek nefes olmuştu. 15 Temmuz öncesinde FETÖ'yle ilgili farklı kafa karışıklığı vardı, bu konuda şüpheler ortadan kalktı, hep birlikte özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıktık. Bugün ABD Başkan Yardımcısı burada. Kendisiyle birazdan konuşacağız. Bizim söylediğimiz şudur; Fetullahçı terör örgütünün başı 1990'dan beri ülkenizde. Kendisine özel oturma izni vermişsiniz, ülkenizde yaşıyor. Suçluların iadesi konusunda bir ülke birisini istiyorsa şöyledir böyledir deme hakkınız yoktur, bunu bize 9. madde gereği vermek zorundasınız. Bugün kendilerinize söyleyeceğim. 85 koli dosya gönderdik. 15 Temmuz gelişmesiyle ilgili tekrar göndermeye devam edeceğiz. Madem ki iki ortağız, böyle birisini ülkenizde barındırmak ABD'ye bir şey kazandırmaz, kaybettirir. Böyle birisini orada barındırmaktansa aramızdaki hukuku gözeterek bu kişiyi buraya göndermeniz lazım. 

SAYIN BARZANİ'YLE DÜN UZUN UZADIYA ÇALIŞMALARIMIZ OLDU

Siz bizden istediğinizde anında gönderdik. Niye stratejik ortağız. Çünkü teröre karşı ortak mücadele şarttır diye. Türkiye hem kendisi hem Suriyeli kardeşleri için hangi adımları atması gerekiyorsa onu atacaktır. Artık hiç kimse Suriye meselesini Türkiye'nin içişlerinden bağımsız olarak göremez, davranamaz. En son İran yönetiminden gelen arkadaşlarla da bunları görüştük. Daha sonra Dışişleri Bakanımı ve MİT Müsteşarımı da oraya gönderdik. Orada da bir süreç başladı. Biz PKK, DAİŞ, FETÖ olsun terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmamızın asıl sebebi şu anda Suriye'dir. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alan yaklaşım sebebiyle bölgedeki hedeflerini gerçekleştiremeyenler bizi terörle hizaya getirmeye çalışıyorlar. Dün akşam Kuzey Irak yerel yönetimi Başkanı sayın Mesut Barzani buradaydı, kendileriyle uzun uzadıya bir çalışmamız, görüşmemiz oldu. Irak'ta da müşterek neler yapabiliriz, bunları kendileriyle görüştük. 

ÜZERİMİZDE YAPTIKLARI BU HESAPLARIN ÜZERİNDE BİR HESAP VARDIR

Biz 100 öncesini unutmuş olabiliriz ama inanın bizim dışında herkes tarihi çok iyi biliyor. Suriye, Irak, Balkanlar, Kafkaslar dediğimiz yerlerin daha bir asır önce bu ülkenin bir parçası olduğunu oradaki kardeşlerimizin öz be öz kardeşlerimiz olduğu gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Bazılarımız bu gerçeği hatırlamıyor olsa da karşımızdakilerin hepsi bunun farkında. Terör örgütünü neden destekliyorlar? Biz tüm hesapların üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz. Terör örgütleri karşısında dimdik duran Türkiye elbette Suriye meselesinin, Suriye kaynaklı tehditlerin üstesinden gelecektir. Aramızda engelli milletvekilleri arkadaşlarımız da var. Türkiye her alanda olduğu gibi engelliler konusunda da 2003 yılından bu yana adeta devrim yaşamıştır. Engellilerimizi aile, topluma, Türkiye'ye kazandıran konuları burada sayacak değilim. Bu vesile ile tarihimizde Aşık Veysel gibi gönül gözü, Cemil Meriç gibi zihin dünyası açık olanlar başta olmak üzere hayatları, eserleri, duruşlarıyla bizlere ilham veren tüm engellilerimizi rahmetle yadediyorum. 

BU KONGRE MERKEZİ MİLLETİNDİR KAMU KURULUŞLARININDIR

Şu anda aramızda Bursa Milletvekilimiz Bennur Karaburun var. Bennur'un bir özelliği daha var 15 Temmuz gecesi o da tekerlekli aracıyla parlamentoya gitti, o da oradan meydan okudu. Aynı şekilde Erzincan Milletvekilimiz Serkan kardeşim var. Bu kardeşlerim azimleriyle hayata tutunan, kariyerleriyle mücadeleleriyle gençlerimize örnek olan engelli kardeşlerimizi ben huzurlarınızda tebrik ediyorum. Sporda, sanatta, iş hayatında başarılarını ortaya koyan engellilerimize gönül dolusu selamlarımı iletiyorum. Ben Süleyman Soylu Bey'in ifade ettiği gibi bir gerçeği vurgulamak istiyorum. Burası milletindir. Biz burayı yapma kararı verdiği zaman kamu kurum ve kuruluşları çok ciddi paralar vermek suretiyle oraları kiralasın. Burada sadece kongre değil opera binasını da yapalım. Bakanlıklarımız, kurumlarımız bütün çalışmalarını burada yapsınlar. Onların da şanına yakışır bir şekilde burada yapsınlar. Kongre merkezimiz 2 bin 30 kişidir. Burası sizin eviniz. 

İNŞALLAH ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ADLİ AÇILIŞI DA BURADA YAPACAĞIZ

Açılışını şehit ve gazilerimizi anma töreniyle yapmıştık, bugün ikincisini sizlerle yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki hafta burada adli yılı açmak üzere bu süreci devam ettireceğiz. Burası kamunun Ankara'daki önemli merkezlerinden biri olsun istiyoruz. Bugün kamuda işe başlayacak engelli kardeşlerime ben bir kez daha çalışma hayatında başarılar diliyorum, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla diyorum.