Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnlerine girdik, giriyoruz daha sırada olanlar da var

MÜSİAD Genel Kurulu'na hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Güya bu yaz aylarında büyük eylem hazırlığında olan terör örgütüne saklandıkları dağları dar ediyoruz. İnlerine gireceğiz demiştik ya, ne kadar terör örgütü varsa hepsinin inine girdik, giriyoruz. Sırada olanlar var, onlara da gireceğiz.'' dedi...

1

MÜSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü genel kurulda genel başkanlığa aday olan Abdurrahman Kağan kardeşimi şimdiden tebrik ediyorum" dedi.

MÜSİAD'dan önümüzdeki dönemde daha çok iş beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Derneğimizi bu ülkeden kazandığını yine bu ülke için harcama anlayışı ile hareket eden bir teşekkül olarak değerlendiriyorum. MÜSİAD'ın yönetimine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" dedi.,

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

7 Haziran genel seçimin sonuçları Türkiye'deki istikrarı ve güveni tehlikeye düşürdü. Cumhurbaşkanı olarak yetkilerimizi kullandık seçimi tekrarladık. Bunu fırsat bilen bölücü terör örgütüne tabii ki aman vermedik. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle bu eylemler amacına ulaşamadı. Teröristleri açtıkları çukurlara gömerek ülkemizin büyük bir tehditten kurtulmasını sağladık. Aynı anda DEAŞ'ta sınırlarımız içinde yoğun saldırılar başlattı. FETÖ ise zaten ihanetlerine hiç ara vermiyordu. 1 Kasım'da ülkemizin güçlü bir hükümete sahip olmasıyla teröre karşı mücadelemiz çokdaha etkin bir hale geldi. Bu saldırının ekonomik ayağı ihmal edilmedi. Hem terör örgütüyle mücadele ettik hem ekonomiyi toparlayarak yeni bir atılıma girdik.

ABD'LİLERE "ŞUNU BİLMENİZİ İSTİYORUM" DEDİK VE EKLEDİK

15 Temmuz darbe girişimi işte bu esnada gerçekleşti. Milletimizle birlikte darbecilerin üzerine gittik. Verdiğimiz şehitler ve gaziler hepimizi can evinden yaraladı. Özgürlüğümüze, geleceğimize, namusumuza el uzatan hainlere ülkeyi bırakmadık. Dünyada eşi benzeri olmayan bu kahramanlığı gösteren milletimle gurur duyuyorum. Kamu kuruluşları, iş dünyası, sivil toplum örgütleri, siyasette tespit edilen ne kadar FETÖ üyesi varsa hepsinden hesap sormaya başladık. Şu anda temizlik harekatı yapıyoruz. Hemen ardından Suriye'de ülkemize yönelik tehditleri bertaraf etmek amacıyla Fırat Kalkanı Harekatı başlattık. Cerablus, Er Rai, Dabık'ı DEAŞ'tan temizledik. Amerika ve Rusya'yla yaptığımız görüşmeler neticesinde bir yere geldik. Rakka'da şu anda ABD iki terör örgütüyle biri siyasi biri eylem ayağı yani YPG ve PYD ile operasyon yapmak istiyor. ABD'lilere şunu bilmenizi istiyorum dedik, oralardan bize bir saldırı olacaksa kimseyle bu konuyu görüşmeyiz, kararımızı kendimiz veririz, dedik.

KATO DAĞI'NDA AYDOĞAN PAŞAMIZLA TELEFONLA GÖRÜŞMÜŞTÜK

Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa bu konuda hiç kimseyle görüşmeyiz, gereken adımı atarız. Ülke içinde PKK terör örgütüne karşı tarihimizin en başarılı operasyonlarını yürüttük, yürütüyoruz. Güya yaz aylarında çok büyük eylemlere hazırlanan terör örgütüne saklandığı dağları, mağaraları dar ediyoruz. Hani inlerine gireceğiz demiştik ya, ne kadar terör örgütü varsa inine girdik giriyoruz. Sırada olanlar var onlara da gireceğiz. Bu operasyonları yürüten kardeşlerimizden bir tanesi Aydoğan Aydın paşamızdı. Gerçekten attığı adımlarla, kararlılığıyla Aydoğan Aydın Paşa buralara son tümgeneralliğinde hazırlanmış değil. Buralara ta üsteğmenliğinden itibaren hazırlanmış. Elime bir şiiri geçti. Bir hafta önce kendisiyle Kato dağlarının tepesinde Süleyman Soylu Bey'le çıkmışlardı. Oradan Süleyman Bey beni aradı ve orada Aydoğan Paşa'ya telefonu verdi. Bana dedi ki; "Sadece burada değil tüm Türkiye bu teröristlerden temizlenecek."

ŞİİRİNDE RAHMETLİ AYDOĞAN PAŞA ŞÖYLE DİYORDU

İşte 1982'de Aydoğan Paşa'nın maşallah hedefini belirlediği o şiiri: 90 kişiydik biz o gün/Aç susuz, uykukuz/Nasır tutmuş ayaklarla yürüyorduk, kaygusuz/Sis, çamur, kanla, terle/Üzerindeydik bulutların/Yeşerirken umutlarım yürüyorken dağlara, şehitlerden selam geldi/Uzaklarım yakınlaştı, inancımla davamla/Uyan Hanke geliyorum, heybetimle havamla..." Adeta buraları ezberlemiş. Allah rahmet etsin. onunla birlikte o mücadeleyi veren tüm şehitlerimize Allah rahmet etsin.

ANA MUHALEFET TERÖRLE İŞBİRLİĞİ YAPANLARIN YANINDADIR

Gezi olaylarının 4. yıldönümü ve biliyorsunuz. "Ana muhalefetin başındaki zat tweet atıyor, herhalde birçok kardeşim o tweetleri okumuştur. Ne diyor o tweette? Çok enteresan. 'Dördüncü yıl dönümünü kutladığımız Gezi olaylarında hak ve özgürlük mücadelesi verenleri minnetle anıyorum.' diyor. Bu nasıl hak ve özgürlük mücadelesi ya? Yani bir şehri yakacaksınız, yıkacaksınız, polislerimizi şehit edeceksiniz, cam, çerçeve her şeyi indireceksiniz ve buna hak ve özgürlük mücadelesi diyeceksiniz. Size ne yapıldı ki hak ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz? Hak ve özgürlük mücadelesini vermek, Yeşilköy Havalimanından kaçarak Bakırköy Belediye Başkanının evine sığınmak mıdır?"

Zaten 15 Temmzu'da da kaçaklardansın. 7 Ağustos'ta bizim buluşmamıza gelmen bir vesileydi. Önce gelemeyeceğini söyledin. Sonra baskı geldi ondan sonra gelmeye karar verdin. Bunlarda barış, birlik, beraberlik böyle bir dert yok. Şimdi yaptıkları çalışma bölücü terör örgütünün de arkasında durduğu örgütlerle iş birliği yapma gayretindeler. Daha dün Taksim'de yürüyüş yapıyorlar. CHP'li vekillerde onlarla beraber... Ülkemizi bu çapulculara bırakmamak için bedeli ne olursa olsun mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.

MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEYE SONUNA KADAR KARARLIYIZ 

Bedeli ne olursa olsun mücadeleyi sürdürmekte sonuna kadar kararlıyız. 2013 yılını yüzde 8,5'luk bir büyüme oranıyla kapatmıştık. 15 Temmuz'un travmasını yaşamamıza, sınırlarımızın içinde ve dışında verdiğimiz yoğun mücadeleye rağmen yüzde 2,9'luk bir büyüme sağladık. Türkiye'nin yerle bir olmasını bekleyenlerin heveslerini inşallah kursaklarında bıraktık. İnşallah 2018 tarihi bir sıçrama yılı olacaktır.

KAPSAMLI PROGRAMIMIZIN HAZIRLIKLARINI BAŞLATIYORUZ

Tüm bakanlarımızdan milletimizin birikmiş sıkıntılarına yönelik 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Bunu milletimle paylaşacağım. 2019 yılı için çok daha kapsamlı programın hazırlıklarını yoürütüyorum. Şu ana kadar istihdamda 1,2 milyonluk bir artış yaşandı. Davetimize sağolsun işveren camiası olumlu bir cevap verdi. Bu konuda verilen tüm sözleri kaydettik, kaydediyoruz. Şahitler huzurunda verilen bu sözlerin takipçisi olacağız. Valiler bu işin takipçisi olacaktır.

O MESELEYİ 16 NİSAN'DA HALLETTİK

Buradan işadamlarımıza çağrıda bulunuyorum. Ülkemizi seviyorsak, bu topraklara borcumuzu ödemek istiyorsak şimdi harekete geçme zamanı. Daha çok çalışacağız. Gün yatırım günüdür, hiç işi geciktirmeyin. Böyle bir zamanda yatırım şansını değerlendirirsen gelecek çok daha bereketli olacaktır. Siyasi istikrar diyenler için de o meseleyi 16 Nisan'da hallettik.

MÜCADELEMİZİN GEREKTİRDİĞİ KADARIYLA OHAL DEVAM EDECEK

İşadamlarımıza diyorum ki, tüm imkanlarınızla ihracatı zorlayın, istihdamı arttırım. Böylece siz de kazanın, ülkemizde kazansın. Birileri hala "Efendim OHAL var" diye sızlanıyor. Onların kimler olduğunu biliyorsunuz. Ben de diyorum ki, OHAL yatırımcılarımızın önünü mü kesiyor, yoksa önünü mü açıyor. Eski OHAL dönemlerinde patron fabrikasına giremiyordu. Biz geldik fabrikaların kapısını açtık. Fabrika çalışmadığı zaman işçi kardeşim zarar görmeyecek mi? Herkes görüyor ve biliyor ki, OHAL sadece terörle mücadele için vardı. İnsanlarımızın günlük hayatında aksayan, onları rahatsız eden bir şey var mı? Terörist olmayan için OHAL yok hükmendedir. Terörle mücadelenin gerektirdiği kadarıyla bu uygulama  devam edecek.

TÜRKİYE'NİN EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLAMAK İÇİN 

Bizim 249 şehidimiz var ve hala bize ders vermeye çalışıyorlar. Kim bunlar? Batı. Kusura bakma Batı! İnşallah yeni Türkiye'nin inşaasını sizlerle bilikte gerçekleştiriceğiz. Türkiye'nin ekonomi büyüklüğünü anlamak için meseleye şöyle bir bakmak gerekiyor. Geçtiğimiz 14 yılda Avrupa'da istihdam sayısını bizim kadar arttıran yok. Müteahhitlerimiz yurtdışında 300 milyar dolar proje tutarını üstlendi. Eskiden turist olarak  dahi ziyaret etmeye cesaret edemediğimiz coğrafyalara bu gün işadamlarımızla, eğitimcilerimizle büyük önem veriyoruz.

REFAHIMIZIN ARTMASI İÇİN HEP BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ

Eskiden televizyonlarımız yabancı dizilerin istilası altındaydı. Şimdi bizim televizyon dizelerimiz dünya tarafından takip ediliyor. Sıkıntılarımız yok değil mi var. Atalarımızın dediği gibi büyük dağın kışı da büyük olurmuş. Biz bu sıkıntıların hepsini de sabırla, azimle kararlılıkla aştık, aşmaya devam edeceğiz. MÜSİAD bu mücadelede hep yanımızdaydı, inşallah bundan sonra da siszlerle birlikte ülkemizin büyümesi, kalkınması, demokrasimizin güçlenmesi için çalışmayı sürdüreceğiz.