Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu'na seslendi

AK Parti İl Başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''akılsız başın cezasını ayaklar çeker'' diyerek CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun sözde adalet yürüyüşünü eleştirdi. Erdoğan şöyle konuştu: ''Adalet istiyorsanız o mahkemelere gidip şehitlerin gazilerin hakkını arayın. Konunun milletvekili dokunulmazlığı ile ilgisi yok. Kamudan ihraç edilen ve açlık grevi başlatanlara yine bunlar sahip çıkıyor. Hiçbirinin derdi demokrasi değil.''

1

En son 18 Nisan 2014 tarihinde AK Partili İl Başkanlarına seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun bir aradan sonra yeniden il başkanlarıyla bir araya geldi. 


Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

AKILSIZ BAŞIN CEZASINI AYAKLAR ÇEKER MİSALİ

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali yolları arşınlayan zat Başbakan yurtdışına kaçacak diyordu. O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimiz itibar etmemiş, güçlü bir şekilde arkamızda durmuş bundan birileri hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Çoğu yurtdışına kaçmış olan mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin tapelerden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar debelenmeye çalışıyor. Buna karşılık AK Parti mahalli seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekili seçimleri; yetmedi halkoylamasını da kazandı.

GAZİ VE ŞEHİTİN ADINI ANMAYANLAR TERÖRİSTLERE ARKA ÇIKIYOR

Birileri bugün FETÖ ihanet çetesini korumak için yolları arşınlıyor. Biz tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek vatan dedik. Onlar ise Türkiye'nin aleyhine çalışmaktan bir gün bile vazgeçmedi. Bunlar devletin karşısında ortaya koydukları inat meselenin araç halinden çıkıp amaç haline dönüşmüştür. MHP'nin onurlu ve sağduyusuna baktığımızda CHP'nin ve aynı çizgidekilerin konumunu çok daha açık bir şekilde görüyoruz. Mesele memleketin bekası meselesi olduğunu görerek ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkese buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. CHP'nin temsil ettiği çizgi, siyaseten muhalif olma, farklı duruş sergileme, siyaseten farklı söylemde bulunma boyutunu aşmış, terör örgütüne ve özellikle onların ülkemize kışkırtan güçler haline geldiğini görüyoruz. Şimdi millete karşı siyaset yapmaya başlamışlardır. Adalet diyen ama adaleti sağlamakla görevli Anayasa Mahkemesi'ne saldıran bir zatın derdi asla adalet ve hukuk olamaz. Bir kez şehitlerimizi andıkları gazilerimize şifa  dilediklerini duymadıklarımız ne yazık ki, teröristler ve onlara yardım edenler için adeta dünyayı ayağa kaldırıyorlar.

YAPTIĞINIZ İŞİN ADALET OLDUĞUNU KİMSEYE İNANDIRAMAZSINIZ

CHP'nin bugün geldiği nokta terör örgütleriyle ittifak noktasıdır. Terör davalarına saldırıyorsanız Türk adaletini itham ediyorsanız, yaptığınız iş bu ülkenin hayırına asla değildir. Terör örgütlerine karşı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü teröre destek vermek için başlatıyorsanız yaptığınız işin adalet olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Siz adaleti savunmuyor tam tersine zulmü yüceltiyorsunuz. Gidin FETÖ, PKK, DHKP/C davalarının görüldüğü mahkemelere şehitlerin, gazilerin, milletin hakkını arayın. Gidin tabutlarına omuz verdiğiniz eli kanlı canilerin yetim ve öksüz bıraktığı çocuklarını anın. Buradan diyoruz ki, darbecileri bırakın darbeye maruz kalanları suçlayanlara yazıklar olsun.

BUNLARIN DERDİ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK DEĞİL SUÇ BASTIRMAK

Kendi milletvekillerinin dünyanın her yerinde vatana ihanet suçu kapsamında kabul edilen eylemine sahip çıkanlar aslında temaden aynı suça ortak olmaktadır. Bir başka terör örgütüyle irtibatlar sebebiyle kamudan ihraç edilen ve yine örgütün emriyle cezaevinde güya açlık grevi başlatanlara yine bunlar sahip çıkıyor. Esasen bunların hiçbirinin derdi demokrasi ve özgürlükleri savunmak değil kendi suçlarını bastırmaktır. Milletimiz tüm bu olup bitenleri görüyor, takip ediyor. Ferasetiyle neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi mücadelemizi vereceğiz, hakikatleri anlatacağız, takdiri milletimize bırakacağız.

BİRİLERİ HAVALİMANDAN KAÇAR GİDER BİRİLERİ ŞEHADETE YÜRÜR

İki hafta sonra 15 Temmuz darbe girişminin yıldönümüne ulaşacağız. 15 Temmuz'un unutulmasına, unutturulmasına, bu alçaklığın hesabının sorulmasının önüne geçilmesine kesinlikle izin vermeyeceğzi. O gece canları pahasına sokakları, meydanları dolduran milyonların şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki vebalini hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri havalimanından kaçar gider ama birileri de orada şehadete yürür. İşte fark budur. Darbeciler, teröristlerden onları destekleyen iç ve dış mihraklardan hesap soracağız.

TEŞKİLATLARIMIZDAN 15 TEMMUZ'U ANMA TÖRENLERİNE SAHİP ÇIKMALARINI İSTİYORUM

15 Temmuz'u Türkiye'de bir  daha kimsenin darbe teşebbüsünden bulunmamasını, benzer bir ihaneti yerine getirmemesinin sembolü haline dönüştüreceğiz. Eski Türkiye'de darbe tarihleri resmi bayram ilan edilir, zoraki etkinliklerle millete darbeler ve darbeciler şirin gösterilmeye çalışılırdı. Bundan sonra 15 Temmuz'u milletimizin istiklali, istikbali, şehitlerimizi, gazilerimizi anma vesilesi ve bir milli gün olarak kutlayacağız. Teşkilatlarımızdan 15 Temmuz'u anma etkinlikleine sahip çıkmalarını, yoğun ve samimi gayret göstermelerini özellikle diliyorum. Biz de darbecilerin ölüm saçtığı Meclis'te, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yapılan programlara katılarak vazifemizi ifa edeceğiz.

TEŞKİLATLARIMIZDA KAPSAMLI BİR NÖBET DEĞİŞİMİ ŞARTTIR

Bazı teşkilatlarımızda metal yorgunluğu gördüğümüz bir gerçek. Yorgunluk, atalet, çözülme gördüğümüz arkadaşlarımızın daha vizyoner, daha gayretli arkadaşlarımızla nöbet değişimi yapmalarını arzu ediyoruz. Genel olarak teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişimin şart olduğunu sanıyorum sizler de kabul edeceksiniz. 16 Nisan'dan sonra başarı ölçüsü değişti. Artık yüzde 49,9 oy bile alsanız başarılı olamayacaksınız. Netice almak için mutlaka yüzde 50+1'e ulaşmak zorundasınız.