Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kayyum atanan belediyeler için ''Seçilmişler görevden nasıl alınır' diyorlar. Bal gibi de alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisi vermez. Devletin paraları ile sana teslim edilen iş makinelerini sen kalkıp da terör estirmek için kullanırsan yargı gelir sana bunun hesabını sorar.'' dedi.

1

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "79 Milyon Bir Bayrak Altında" adlı bayramlaşma programında konuştu.

İşte konuşmasından satır başları:

2001'de çıktığımız AK Parti yolculuğunda ve 2002'den beri süren kesintisiz mücadele döneminde yine hep birlikteydik. Şayet temeli iman ve ahde vefa olan bu kenetlenme olmasaydı, ne 2007'deki vesayet savaşında ne 2013'teki Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinden ne PKK ve DAEŞ üzerinden bir yılı aşkın süredir yürütülen terör kılıflı uluslararası operasyonlardan ne de en son maruz kaldığımız 15 Temmuz darbe teşebbüsünden milletimizi ve devletimizi kurtarma imkanımız olmazdı. Hamdolsun bu kadro milletimizle birlik olduğunda sadece siyasi projelere ve bürokratik saldırılara değil, en modern savaş makinelerine karşı da direnebilecek inanca, yüreğe, bileğe, dirayete sahip olduğunu göstermiştir.

Yol arkadaşı olarak ben sizlerden razıyım, inşallah sizler de benden razısınızdır.

VAN'DAKİ SALDIRI

Bu bayrama kayıplarımızdan dolayı yüreğimiz yaralı ama umutlu olarak giriyoruz.

Van'daki saldırıda 53 gazimiz oldu. Yaralılarımızın tamamına yakını hastanelerden çıktı.

Bu mübarek bayramımızı bu millete kimsenin zehir etmeye hakkı yoktur. Şu mübarek bayramın birinci gününde, Van'da bin kilo bombayı patlatan alçakları, er veya geç döktükleri kanda boğacağız. Bunun hiç lamı cimi yok. Zira bu mübarek bayramlarımızı, bu güzel günlerimizi bu millete zehir etmeye kimsenin hakkı yok. Bu şehitler, boşuna şehit olmadılar, bu gaziler boşuna gazi olmuyorlar. Ama bu alçaklar bunun hesabını verecekler."

15 TEMMUZ

Beyefendi kendisi 'kainatın imamıymış.' 170 ülkede faaliyetleri varmış. Hesap başka... Kıtalarda imamlar var. Türkiye'de Türkiye'nin imamı var, şehirlerin imamı var, ilçelerin imamı var, devlet kurumlarının imamı var. Hesap başka, hesap büyük ama hesap çok farklı yerden döndü. Şimdi savruldular ve kaçıyorlar. Onlar kaçacak biz kovalayacağız

15 Temmuz gecesinde millet yürüdü F-16'lar, helikopterler kar etti mi etmedi. Bu millet güçlü bir millet ve bunu ispat etti. Gençler sizin biriniz onlara bin gözükür. Bu gücün altında, iman, birlik, beraberlik ve kardeşlik vardır. Önce biz kendi aramızda iki elin bir parmakları gibi kenetlenmeliyiz. 

İDAM TARTIŞMALARI

Millet idam talebinde bulunuyor. Dolayısıyla parlamento bunu gündemine alır, değerlendirir. Parlamento bununla ilgili kararı verdiği anda kimsenin buna karşı çıkma yetkisi yoktur. Bazı Avrupalı liderler bize diyorlar ki 'Ama siz idamı savunuyorsunuz'. Bakın dedim, siz bizim yaşadıklarımızı yaşamadınız. Demokrasi, milletin iradesidir, milletin yönetimidir. Eğer millet bunu istiyor, parlamento bu kararı veriyorsa, siz buna karşı çıkamazsınız. Kusura bakmayın, bunun kararını verecek olan Avrupa Birliği değildir, bunun kararını verecek olan Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosudur, milletidir.

Bizler zaferle değil seferle mükellefiz. Şu anda biz seferdeyiz. 

FETÖ denilen bu terör örgütünü tüm unsurlarıyla bir daha milletimize ihanet edemeyecek hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu mücadeleyi tüm kurumlarımızda veriyoruz. Şu ana kadar önemli mesafe kat ettik ama henüz kat etmemiz gereken çok mesafe var.

Darbe girişiminde yer alanlar elbette FETÖ terör örgütünün mensuplarıdır. Fakat biliyoruz ki oyun büyük. 15 Temmuz bu oyunun nihayeti değil, sadece bir aşamasıdır. Sadece Türkiye'yi karıştırmıyorlar. Irak'ı karıştırdılar mı, karıştırdılar. Suriye'yi karıştırdılar mı, karıştırdılar. Afganistan, Mısır... Aynı şekilde Tunus, aynı şekilde Libya, hepsini karıştırıyorlar. Bu hala devam ediyor. Oynanan oyun İslam dünyasında. Oynanan oyun Müslüman ülkelerde. Milletimiz bizden bu oyunu kökünden bozmamızı istiyor ve bekliyor.

28 BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI

FETÖ'nün 17-25 ihanetinin devamı, PKK'nın Güneydoğu'daki bazı ilçelerimizde başlattığı çukur eylemleri aynıdır. Bu eylemlerin devamı da 15 Temmuz'dur. PKK'nın güdümündeki bazı belediyeler, çukur eylemlerinde ve terör örgütünün kanlı saldırılarında çok aktif görev üstlendiler. Seçildikleri ilin, ilçenin hizmetlerini yürütmesi gereken belediye imkanlarını, terör örgütünün emrine veren başkanlar, kamu görevinden ziyade örgütün uşaklığını yapmışlardır. Devlet, hiç kimseye, kendi aleyhine faaliyet göstermesi için imkan sağlamak zorunda değildir. Adalet sistemi, işte bu tür sapmaları tespit edip, gereğini yapmakla mükelleftir.

Belediyecilik yapmak yerine örgütlere payandalık yapan, milletin imkanlarını, kamunun kendilerine verdiği yetkileri bu doğrultuda kullanan bu kişiler zaten gerçek anlamda belediye başkanı değildi. Seçimle iş başına gelmiş olmak hiç kimseye elindeki imkanları terör örgütlerine peşkeş çekme hakkı ve yetkisi vermez. Aynı iradenin hem PKK hem FETÖ için diğer belediyelerde, özellikle büyükşehir belediyelerinde de ortaya konmasının önünde hiçbir engel yoktur. Milletimizi 'ya devlet başa ya kuzgun leşe' noktasına getirmeden bu adımların atılması şarttır.

Şimdi 28 belediye başkanı görevden alınmıştır. Bazıları, 'Seçilmişler görevden nasıl alınıyor?' diyor. Bal gibi de alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisini vermez. Çalışma alanın ne ise bu alan içerisinde çalışacaksın, devletin paralarıyla, imkanıyla sana teslim etmiş olduğu o iş makinalarını sen kalkıp da içme suyu kanalı, atık su kanalı, elektrik, doğalgaz, bunlar için değil de tamamen terör estirmek için kazarsan, yargı gelir, bütün adalet sistemi gelir, sana bununla ilgili hesabını sorar.


Belediyenin makam aracı eylemde kullanılır mı? Bunlar kullandı. Şimdi bedelini ödüyorlar,

SURİYE KONUSU

Suriye'de 5 yılda 600 bin insanı katleden terör örgütlerini ve rejimi destekleyen ülkeler akan kandan sorumludur. Bizim Suriye'de toprak diye meselemiz yoktur. Suriye Suriyelilerindir. Suriye halkının memnun olduğu bu operasyondan sadece terör örgütleri şikayetçidir. Demek ki doğru yoldayız. Benzer bir çalışmanın Irak'ta yapılması gerektiğine inanıyoruz.