1
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, düzenlediği basın toplantısında birçok konuda önemli mesajlar verdi. Zirve boyunca birçok ülke liderleri ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemindeki en önemli başlıklar terörle mücadele, Suriye ve Fırat Kalkanı operasyonu oldu.?
İnovasyon, makroekonomik politikalar gibi atılması gereken adımlarla ilgili konuları konuştuk. Toplantı boyunca her fırsatta gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri de gözeten bir kalkınma anlayışıyla hareket etmeleri gerekliliğinin altını çizdik. Dönem başkanlığımız sırasında kapsayıcılık ilkesinin, Çin Halk Cumhuriyeti'nin dönem başkanlığında benimsendiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. G-20 liderleri olarak sürdürülebilir kalkınmak için 2030 eylem planını kabul ettik. Zirvede üzerinde önemli durduğumuz bir başka husus, küresel ticarette büyümenin güçlendirilmesi meselesidir. Bunun hepimizin yararına olduğu açıktır. Bu anlayışla tüm ülkelerin birlikte hareket ederek küresel ticaretin durgunluğu aşmadaki çareleri aramalarını görüyoruz. Terörizm ve mülteci sorunu Antalya zirvesinde G-20'nin gündemine getirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyordu. Aradan geçen 1 yıla yakın zaman bizim hassasiyetimizin ve ısrarımızın ne kadar yerinde olduğunu çok açık ve net olarak göstermiştir.
Mülteci konusunda maalesef iyi bir sınav verilememiştir. Topraklarımızda 3 milyon Suriye ve Iraklıyı barındıran bir ülke olarak bu konunun muhataplarından biridir. Bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 12 milyar doların üzerindedir. STK'larla birlikte 25 milyar dolara ulaşmaktadır. Antalya zirvesinde tüm liderlere Suriye'de bir güvenli bölge oluşturulması suretiyle burada mülteci çözümünü çözebiliriz, onları burada iskan edebiliriz diye ısrarla söyledik. Şimdi bu zirvede de bütün dostlarımıza bu konuyu açtık. Sadece o güvenli bölgede değil aynı zamanda şu anda Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin iskanıyla alakalı çalışmaları da yapmak üzere hükümetimiz faaliyetlerine devam ediyor. Prensipte kimsenin karşı çıkmadığı bu teklifin hayata geçirilmesi konusunda hiçbir ülke somut bir adım atmamıştır. Tam tersine Suriye krizi daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Suriye krizi bir yandan ülke içinde can kayıpları, diğer yandan da sığınmacı dramıyla dünyanın kanayan yarası olmayı bugün de sürdürüyor. Batı ülkelerinin sığınmacı sorununda takındıkları güvenlikçi hatta ırkçı tavır insanlık adına utanç vericidir. Şu an itibarıyla Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini aşmıştır. Hala katil Esed'in kalmasını savunmak bana öyle geliyor ki, insanlık adına bizler için utanç vericidir. Masumlara kapılarını açması gereken ülkelerin tam tersine sınırlarını kapatmalarını ibretle seyrediyoruz. Bu meselenin insani duyarlıkta çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye dışarıdan yardım gelse de, gelmese de bu evsahipliğini yapmaya devam edecektir. Suriye ve Irak'tan gelenlere din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın ev sahipliği yapmaya devam edecektir. Bölgedeki krizler çözülmeden mülteci meselesinin de kalıcı şekilde geride kalması mümkün değildir.
MİLLETİMİZ DÜNYA DEMOKRASİ TARİHİNE YENİ BİR SAYFA AÇTI
Terörizm her geçen gün yeni biçimlere bürünerek dünyayı tehdit etmeyi sürdürüyor. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi bir yönüyle terörizmin ilk defa görünen yüzüdür. PKK, YPG, PYD, DAEŞ gibi terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye, askeri üniformaya bürünmüş teröristlerin ne yazık ki milletimizin vergileri ile alınmış F-16, helikopter, tank, toplarla kendi halkını öldürmeye tevessül etmiştir. Böyle bir saldırı karşısında her meslek, köken, meşrepten ülkemizin her bölgesinden 241 vatandaşımız şehit olmuştur. 2 bin 194 vatandaşımız yaralanmıştır. Ben milletimle iftihar ediyorum. Milletimle gurur duyuyorum. Zira 4-5 günlük tatil için ülkenin bir bölgesindeyken bu darbe girişimi olduğunda oradan sadece cep telefonuyla 4 ayrı televizyon kanalından halkıma seslendim. Kendilerini meydanlara çağırdım, havalimanlarına çağırdım. 81 vilayetimizde tüm halkımız meydanlara yürüdü, bunun yanında havalimanlarına yürüdü, ben havalimanına indiğim anda sadece apronda, terminal önünde onbinlerce insan toplanmış orada bizi bekliyordu. Ama onlar F-16'lardan korkmuyordu, helikopterlerin yağdırdığı mermilerden, tanklardan korkmuyordu. Hatta tankların altına kendisini atan gençler, kadınlar vardır. Bundan dolayı parçalayan hanım kardeşlerimiz var. Ve bu bir demokrasi mücadelesiydi. Bu mücadeleyi onlar çok farklı bir şekilde verdiler. Milletimiz bu darbe girişimini püskürtmek suretiyle ülkemiz inanıyorum ki, dünya demokrasi tarihine yeni sayfalar açacak şekilde bir süreç başlattı. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum.
DÜNYANIN BİR TARAFINDA AÇLIK VARSA HUZURLU YAŞAYAMAZSINIZ
FETÖ'nün yurtdışında 170 ülkede faaliyet gösteren küresel bir şebeke olduğu unutulmamalıdır. Hayırseverlik, din gibi duyguları ticari alanı istismar ederek kendisine alan açan bu örgüte karşı tüm dünyayı duyarlı olmasını davet ediyorum. Terör örgütleri arasında ayrım yapan her ülke, zira teröristin iyisi, kötüsü olmaz. Senin teröristin kötüsü, benimkisi iyi. Teröristlerin hepsi kötü. Hepsi lanetlidir, bunların hiçbiri savunulamaz. Terör örgütleri arasında ayrım yapmak suretiyle bir yerlere fatura çıkarılmaya çalışılıyorsa bilesiniz ki, bumerang gibi döner o ülkeleri de vurur. DAEŞ, PKK, PYD, YPG, FETÖ'yü ayrı tutan anlayışı hep birlikte reddetmeli, ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmamız lazımdır. Biz ne pahasına olursa olsun kararlı bir şekilde terörle mücadeleyi sürdürmekle kararlıyız. Türkiye'nin Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığının ifadesidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemizde ilan edilen OHAL sadece FETÖ yapılanmasıyla süratle mücadele etme bu konudaki çalışmaları yürütme amacına yöneliktir. Biz G-20 platformunun küresel sorunlarının çözülmeleri konusunda daha etkin hale gelmesini samimiyetle arzu ediyoruz. Bunun yolu ülkelerin taahhütlerini yerine getirmekten, insanlığın ortak sorunları karşısında adil bir duruş sergilemelerinden geçiyor. Dünyanın bir tarafında açlık, sefalet, yoksulluk, şiddet, terör kol gezerken diğer tarafında huzur içinde bir hayat sürdürülmesi sürdürülemez.
ÇİNLİ DOSTLARIMIZLA ÇOĞU KONUDA ANLAYIŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDEYİZ
Nimetlerin büyük bir bölümünün kendinde toplayan ülkelerin sıra paylaşımına geldiğine eşitlik bahanesiyle sorumluluktan kaçmaları kesinlikle kabul edilemez. Küresel meselelere eşitlik değil adalet temelinde bir anlayışla yaklaşmak mecuburiyetindeyiz. Çin Devlet Başkanı dostumla kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Çinli dostlarımızla terörle mücadele başta olmak üzere küresel sorunlara karşı ortak inisiyatif geliştirme hususunda anlayış birliği içinde olduğumuzu tespit ettik. Türkiye'nin tarihi ipek yolunu canlandırma çalışmalarında Çin'i özellikle desteklediğimizi söyledik. Devlet başkanları olarak görüşmenin ardından üçü enerji, biri tarım alanında olmak üzere 4 anlaşmanın imzalanmasına sayın Başkanla birlikte refakat ettik. Ayrıca ABD Başkanı sayın Obama, Rusya Devlet Başkanı sayın Putin, sayın Merkel, BM Genel Sekreteri Baki Moon'la, AB Konseyi Başkanı ve AB Komisyonu Başkanı, Avusturalya Başbakanı, Hindistan Başbakanı, Kanada Başbakanı, Güney Afrika Devlet Başkanı ile ikili görüşmeler yaptık. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı sayın Hollande, İtalya Cumhurbaşkanı ile dörtlü bir zirve gerçekleştirdik. Ülke liderleri biraraya gelme imkanı elde ettik. Bu görüşmelerin hepimiz için faydalı geçtiğine inanıyorum. 2016 zirvesini başarıyla gerçekleştiren Çin Halk Cumhuriyeti'ni ve Çin halkını kutluyorum. Önümüzdeki günlerde dönem başkanlığı yapacak olan Almanya'ya başarılar diliyorum.
SORULAR... CEVAPLAR...
HALEP'DE BAYRAMDAN ÖNCE ATEŞKES GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR
Suriye'deki savaşla ilgili Çin Halk Cumhuriyeti'yle görüşmelerimiz oluyor. Bölgede koalisyon üyeleriyle işbirliğimiz var. Bunun yanında Rusya ile özellikle Halep bölgesinde bir işbirliği çalışmasını geliştiriyoruz. Bir an önce bölgede ateşkesin ilan edilmesi için bir çalışmanın içerisindeyim. Bu konuda ABD, Rusya ve Türkiye Dışişleri Bakanları çalışmayı gerçekleştiriyor. Bayramdan önce ümit ederim ki Halep halkı bombalardan kurtulsun. Aylardır, gıda, ilaç, giyimden yoksun olarak yaşam mücadelesi verenlere Kızılayımız olarak hazırlıklarımızı ulaştıralım istiyoruz.
ALMANYA G-20 ZİRVESİ ÖNCESİNDE ÇİN'DE BAŞARILI ZİRVE OLDU
Çin'deki zirveyi başarılı bir zirve olarak buldum. Antalya zirvesinden sonra Çin'de gerek şehrin güzelliği, gerek halkın fedakarlıkları hele hele dün akşam katılamadım ama katılanlardan dinlediğim kadarıyla kültürel aktivite zirveye renk sağladı. Sunumların hepsi de gerçekten Almanya'da yapılacak olan G-20 zirvesi öncesinde güzel bir adım olmuş oldu.
ORAYI SÜRATLE UÇUŞA YASAK BÖLGE İLAN ETMELİYİZ
Şu anda gerek sayın Obama gerekse sayın Putin'in bir defa Suriye'nin kuzeyindeki bu operasyonlarımız, Suriye'nin toprak bütünlüğüne Türkiye'nin bir müdahalesi değil. Tamamıyla ilk etapta Cerablus bizim sınırımızdır. Oradan maalesef aylardır bizim topraklarımıza havan atışları, roketatarlarla atışlar yapılmaktadır. En son bir düğünde ne yazık ki 14 yaşıda bir çocuğun bedenine bombalar bağlanmak suretiyle bomba patlatılmış ve bunun neticesinde 56 kişi ölmüştür. Yüze yakın da yaralı var. Bu aileleri, yaralıları hastanede ziyaret ettim. Onların hastanedeki hallerini gördüm. Bu dayanılır, katlanabilir bir şey değil. Bu olay bizim için kesinlikle başlangıç olmuştur. Biz Suriye'ye Cerablus'un ılımlı muhalif halkıyla girdik. Şu anda Cerablus'ta DAİŞ yok. Oraya Cerablus'un halkı yerleşmiş durumda. Cerablus'un kendi sakini olanları koruma altına almış vaziyetteyiz. Kilis'in karşısında Çobanbey, Rai denen bir bölge var. Oradan da girmek suretiyle yine ılımlı muhalefetle birlikte orası da DEAŞ'tan temizlendi. Buralar Fırat'a kadar birleştirilmiş durumda. Bizde bulunan Suriyeli vatandaşlar gerekse Suriye'den iltica etmek isteyenler şu anda kendi topraklarında, evlerinde daha huzurlu bir yaşama imkanı bulacaklar. Orayı süratle uçuşa yasak bölge ilan etmenin gayreti içerisindeyiz.
LONDRA-PEKİN HATTI TÜRKİYE İLE GÜÇLÜ HALE GELECEKTİR
Tarihi İpek yolu yeni bir süreç değil. Bizler Türkiye olarak kendi bölgemizde bazı adımlar attık. Bunların bir tanesi boğazın altından geçen Marmaray'dır. Bir raylı sistemdir. Londra'dan çıkan Pekin'e bu raylı sistemle ulaşabilir. Boğaz'ın üzerinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kurduk. Buradan kamyonlar, tırlar Pekin'den çıkıp Londra'ya ulaşabilir. Bu da Londra-Pekin hattını inşa eden sistemdir. Kars-Tiflis-Bakü hattı Çin'le birleştirilecektir. Kars-Edirne raylı sistemini de inşallah bitirebilirsek o zaman yine Pekin-Londra bu noktada çok daha güçlü hale gelecektir.
BENİM 4 TEMEL ESASIM VAR: TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET
Benim 4 temel esasım var: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlettir. Buradan devletin içerisinde herhangi bir bölünmeye fırsat vermemektir.
İSLAM KELİME İTİBARIYLA BARIŞ DİNİDİR ÖLDÜRMEYE İZİN VERMEZ
Burada İslami yaşayış veya islami yaşam bununla terör eylemlerini ayırmak lazım. Nereden gelirse gelsin şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu paylaştık. Bir dayanışma içerisinde teröre, şiddete karşı beraber olabileceğimizi söyledik. Şu anda DAİŞ İslam'ı sömürüyor. İslamla falan alakası yok. DAİŞ şu anda Türkiye'de yaptığı eylemlerle, bir müslüman bir insanı öldüremez. Öldürdüğü takdirde tüm insanlığı öldürmüş gibidir. Bu Çin'de de oluyorsa aynıdır, Türkiye'de de oluyorsa aynıdır. İslam kelime itibarıyla Arapça barış anlamına gelir, oradan türemedir. Anlamı barış olan bir din nasıl olur da teröre müsaade eder. Buradan birisi terörist olarak çıkıyorsa bizim indimizde o lanetlidir.