1
Şeb-i Arus etkinlikleri için geldiği Konya'da açılış töreninde katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
KONYA HER ALANDA ÖRNEK OLMUŞ BİR ŞEHRİMİZDİR
Raylı sistemi Konyamıza kazandıran büyükşehir belediye başkanı ve projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Konya genel olarak şehircilik, özellikle toplu konut, çevre düzenlemesi, tarihi eserlerin, kültürel değerlerin korunması önem bakımından ülkemizin örnek şehirlerinden biridir. Geçen yıl 17 Aralık günü Konya-İstanbul Yüksek Hızlı Tren projesinin başlatılması töreninde sizlerle birlikteydim. Şimdi de Konya'dan Karaman'a, oradan Mersin'e uzanacak. Konya'yı Mardin'e bağlayacak hızlı tren projemizin planları hazır. Yine Kayseri'ye ulaşacak tren yolu projemizin de planları hazır.
Dik duruşumuzdan hiç endişeniz olmasın. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükuda eğiliriz. Başka eğilmek yok. Bunların düşmanlığı milletimizin temsil ettiği tüm değerlere, inancımıza, tarihimize, kültürümüze yöneliktir. Türkiye güçlendikçe milletimizin temsil ettiği değerlerin de güçlendiğini görüyorlar. Ya benimsiz ya kara toprağını diyen psikopatlar vardır ya, bunlarınkisi de o hesap. Siyasetin, medyanın, akademinin kendilerini ünvanları kullanarak her fırsatta konuşuyorlar. Konya'daki şu heyecan, şu aşk, şu azim devam ettikçe Türkiye'nin yolu açık ve aydınlık olacak. Herkesin eteğindeki taşları döktüğü, maskelerin sıyrılıp gerçek yüzlerinin ortaya çıktığı günlerdir. Bu milletle aidiyet bağı hissetmeyenlerin hergün duyuyorsunuz, okuyorsunuz, seyrediyorsunuz.
AMA O AÇTIĞINIZ HENDEKLERDE YOK OLACAKSINIZ
DEVLETİ ASILSIZ SUÇLAYACAK KADAR İHANET ÇUKURUNDASIN
Fatihpaşa Camii'ni yakanlar, Kurşunlu Camii'ni kurşunlayanlar, inançlı, imanlı Kürt kardeşlerimi istismar edenler bunun bedelini ödemeye başladılar ve ödeyecekler. Cumhuriyetle yaşıtım diyen bir partinin milletvekili yabancı televizyonda kendi devletini kimyasal silahları vermekle suçlayacak kadar ihanet çukuruna batabiliyor. Partisinden bir ses var mı, neyi bekliyorlar. Bu nasıl bir ihanettir? Sen nasıl olur da bu devleti, bu ülkeyi Suriye gibi, katil Esed'in başında olduğu bir terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin. Bunu partisinin içinde barındırabilenlere şahsım, milletim adına yazıklar olsun diyorum. Güya bir profesör Nobel Ödülü alan Aziz Sancar hocamızı kendi gibi düşünmüyor diye aşağılamaya çalışıyor. Siyasetiyle, medyasıyla, üniversitesiyle Türkiye bu tabloyu haketmiyor. Türkiye'nin topyekün bir değişime ihtiyacı var.
BEN BU MİLLETLE BU TARZLA İLETİŞİM KURDUM, DEĞİŞTİRMEM
Biz bunun için yeni Türkiye diyoruz. Önümüzdeki dönem Anayasa başta olmak üzere yeni Türkiye'nin adım adım inşa dönemi olacaktır. Benim görevim her alanda ülkemin ve milletimin ileriye gitmesi için yer açmak, destek olmaktır. Yetkilerimin sınırlarını Anayasa belirliyor ama sorumluluğum da milletime karşıdır. Her gün kim ülkeme ve devletime zarar verecek bir tavra girerse onun karşısında yer almak öncelikle görevimdir. Bunu yapanın şu veya bu parti olması benim sorumluluğumu ortadan kaldırmaz. 40 yıllık bir siyaset tarzım, üslubum var. Milletimle bu şekilde iletişim kurdum, halkımdan desteği bu şekilde aldım. Kimse şu saatten sonra benden başka biri gibi hareket etmemi beklemesin. Ne diyor o güzelim Konya türküsü; Atı olan el atına biner mi, yiğit olan ikrarından döner mi? Biz de milletimize vermiş olduğumuz ikrarımızdan dönmedik, dönmeyeceğiz.
ATI OLAN EL ATINA BİNER Mİ, YİĞİT İKRARINDAN DÖNER Mİ?
Yeni Türkiye derken, başkanlık sistemi tartışılmalı derken kişisel ikbalimizi sürdürmek için söylemiyoruz. Hamdolsun milletim bu fakiri görebileceği tüm makamlara götürdü. İstanbul Belediye Başkanı yaptı, 12 yıl başbakanlığı nasip etti. Milletin oylarıyla ilk cumhurbaşkanı olma şerefine nail oldu. Ama benim, bu ülkenin, bu milletin daha iyi yönetilmesi gibi bir derdim var. 1994 yılından beri edindiğim tecrübeler bunu gösteriyor. Bu sistemle Türkiye daha fazla devam edemez. 40 milyonluk Türkiye'ye yeten 80 milyonluk Türkiye'ye yetmiyor. Kendi içine kapanmış Türkiye'ye yeten bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan Türkiye'ye yetmiyor. Bunu anlamak için siyaset dahisi, hukuk kompedanı olmaya gerek yok.
DEĞİŞİME DİRENENLER BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDERLER
Yıllardır arkadaşlık yaptığım Ahmet Bey başbakan. 13 yıldır Türkiye'de esamisi olmayanlar mevcut sistemde direniyor. Onların sistem değişikliği talep etmesi, bizim de mevcut sistemde ısrar etmemiz gerekiyor değil mi, bunda bir terslik var. Bunların millet diye ülke diye bir dertleri olmadığı için bir arayışları mevcut değil. Onlar sadece bizim Ak dediğimize kara diyerek siyaset yaptılar, muhalefeti temsil ettiler. Bunların vesayetin aracı olmaktan başka bir işlevleri yoktur. Milletimiz yeni Anayasa talebini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunda buna hiçbir siyasetçinin uzun süre kayıtsız kalabilmesi mümkün değil. Kayıtsız kalırlarsa bedelini öderler. İnşallah Türkiye'yi 2023 hedeflerine hep birlikte kavuşturacağız. Bu düşüncelerle açılışını yaptığımız raylı sistemi ile tramvay taşıtlarının Konyamıza sizlere hayırlı olmasını diliyorum.