Erdoğan bilim dünyasına seslendi

2015 Yılı ''Türkiye Bilimler Akademisi Ödülleri'' töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Külliyesi'nde önemli açıklamalarda bulundu. 2015 Yılı "Türkiye Bilimler Akademisi Ödülleri" töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından ana başlıklar şöyle: 

ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ YÜZEYSEL KALDI

Fen ve mühendislik, sağlık ve sosyal bilimlerinde yürütülen çok sayıda projenin destekçisi oldum. Bundan sonra da her vesileyle bilime ve bilim insanlarına teşviğimizi artırarak devam edeceğiz. Artık günümüzdeki öğretmen-öğrenci ilişkisinin yüzeyselliğinden kurtulmak dorumundayız. Bilim insanlarımız desteğiyle bu konuda büyük mesafe katedediğimize inanıyorum. Bizim tarihimizde ve medeniyetimizde ilmin, ilim erbabının çok müstesna bir yeri ve değeri vardır. Talebenin muallimine yazdığı mektupları okuduğunuzda bunun hassasiyetini orada görürsünüz. O ifadelerdeki edep, muallimine karşı seçtiği kelimeler çok çok anlamlıdır. Dünyanın bilinen en eski üniversitesi bu topraklardadır. 

SANCAR HOCAMIZIN MEMLEKETİNİ BİZZAT GÖRDÜM

TÜBA'nın ilim ve sanat eserlerini yeni nesillerle buluşturmak olması çok önemlidir. Biz bilimdeki, kültürdeki, sanattaki liderliğimizi son olarak bu coğrafyada kaybetmiştik. İnşallah yine burada ayağa kaldıracağız. Biz önce kendimize güveneceğiz, inananacağız bununla birlikte çok çalışıp, gayret göstereceğiz. Başarı bu sürecin tabii bir neticesi olarak zaten kendiliğinden gelecektir. Nobel ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar hocamız buna en güzel örnektir. Kendisi Mardin, Savur'da doğmuştur. Ben Savur'u yerinde görmüş, tanımış bir cumhurbaşkanınızım. Aziz hocamızın o ilkokulu okuduğu dönemlere baktığımızda kimbilir oralar ne haldeydi? Bu coğrafyayla ünsiyetini hiç kaybetmemiş bir kardeşimiz Nobel'e layık görüldü. Daha fazla söze gerek var mı?

"BİR GÜN GERİ GELECEĞİNİZİ BİLİYORDUK"

Türkiye'nin sorumluluğu sadece kendi vatandaşlarına karşı değildir. Biz bir yönüyle Türk Dünyası'na, bir yönüyle İslam alemine bir yönüyle 7 milyar insanın tamamına karşı sorumlulukları olan bir ülkeyiz. Bizim böyle bir ruh kökümüz var. Türkiye'den o coğrafyalara gidenler şu sözü duymuşlardır: "Bir gün tekrar geri geleceğinizi biliyorduk" Bu söz çok anlamlıdır. Bu ülkenin, bu milletin yolunu gözleyen çok insan var. Hemen yanıbaşımızda Suriye'deki Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimizin feryatlarına her gün hep birlikte şahit oluyoruz. Bunlara sessiz kalabilir miyiz? Gidin Fergana'ya, Afganistan'a, Pakistan'a, oradaki kardeşlerimizin hissiyatlarının hiç değişmemiş olduğunu görürsünüz. Diğer tüm alanlar gibi bilim alınındaki çalışmalarda da bu anlayışla yaklaşımlarımızı sürdürmek zorundayız. 

BUNLAR OLMASAYDI BİZE NEFES ALDIRMAZLARDI

Gerçek anlamda özgür olmanın, bağımsız olmanın yolu tüm bu alanlarda mümkün olan en ileri seviyeye ulaşmaktan geçiyor. Aksi takdirde en fazla ihtiyacınız olduğu anda sizin için en hayati noktada kapıların yüzünüze kapanması tehlikesiyle karşı karşıyasınız demektir. Biz kendi uydularımıza, yazılımlarımıza, teknolojilerimize sahip olmasaydık, inanın bana şu hassas döneminde adım atamaz, nefes alamazdık. Onun için bilim alanına, araştırma geliştirmeyi fevkalade önemli görüyorum. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Kamu kurumları, üniversite, özel sektör el birliği ile tempomuzu sürekli artırarak hedeflerimize doğru ilerlemeliyiz. 2023 bizim için nihai hedef değil sadece bir ara durak, ara istasyondur. Türkiye niçin fen ve mühendislik bilimlerinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olmasın. 

EVLATLARIMIZIN ÜZERİMİZDE HAKKI VARDIR

Türkiye niçin sağlık ve yaşam bilimlerinde insanlığa hizmet sunan bir ülke olmasın. Niçin sosyal ve beşeri bilimlerinde dünyanın en başarılı bilim insanlarına ev sahipliği yapmasın. 2023 vizyonumuzu şimdiden tasarlamaya başlamalıyız. Belki biz o günleri görmeyeceğiz. Ama bizim evlatlarımız, torunlarımız o günleri yaşayacaklardır, temelini atacaklardır. Evlatlarımızın onun için üzerimizde hakları vardır diye düşünüyorum. Benim bu başarıya imanım var, inancım var. Yeter ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi güçlendirelim. 2015 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamları açıklandı. Yüzde 4'lük büyüme oranına ulaşmış oldu. Bu büyüme hızına, gerçekleştirdiğimiz iki seçime, içeride ve dışarıda yaşadığımız bunca badireye rağmen ulaştık. İstikrarlı bir şekilde büyümemizi sürdürüyoruz, evelallah sürdüreceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun.