Cumhurbaşkanı Erdoğan: Esad’ın hükümdarlığına son vermek için girdik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de 1 milyona yakın insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Biz Suriye’ye adaletin tesisini sağlamak için girdik, kimsenin toprağında gözümüz yok” diye konuştu. 

1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan insanlık dramına ve başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere dünyanın sessizliğine tepki gösterdi. “BM Güvenlik Konseyi bir adım atabiliyor mu? BM’den Suriye’de, Irak’ta bir şey görebildiniz mi?” diyen Erdoğan, “Şu anda 600’lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye’de 1 milyona yakın insan öldü.

Ölümler sürüyor

Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın bu devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak’ta var mı? Yine yok. Biz ‘Sabır, sabır, sabır’ dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye’ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esad’ın hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil” ifadelerini kullandı.

İSLAM DÜNYASI KORKAK 

BM’deki 15 geçici üyenin hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın kaderi, 5 devletin elindedir, iki dudağının arasındadır. Peki 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasının BM’de bunu zorlayacak bir adım attığını hiç duydunuz mu? Böyle bir gayret var mı? Ne yazık ki yok. Hepsi ürkeklik, korkaklık içerisinde ‘Acaba böyle bir şey yaparsak ne olur?’ endişesini taşıyor. Eğer biz hala korkaklığa devam edersek, bizi daha çok ezerler” diye konuştu. 

Ezan yasağını tartısmak bile akıl dışı

İsrail’in ezan yasağı yasa tasarısını eleştiren Erdoğan, “Böyle bir tartışmanın varlığı dahi akıl ve vicdan dışıdır. Ötekileştirmeyi derinleştirecek ve inanç hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yok. Bu tarz bir uygulama tüm Müslümanları rencide etmektedir. Ülkesindeki yangınların söndürülmesi için yaptığımız yardımlara teşekkür etmek üzere arayan İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’e de bu hususu ifade ettim” dedi. 

Gül Müzesi’ni birlikte açacaklar 

11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yaşamının anlatılacağı ve kişisel eşyaları ile kendisine hediye edilen bazı objelerin sergileneceği Kayseri’deki müzenin açılışına 4 Aralık Pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılacak. Müzede, bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapan Abdullah Gül’ün yaşamı ile ilgili önemli bilgiler yer alacak. 

Harem-i Şerif sadece Müslümanlara ait

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Mescid-i Aksa ve çevresine yönelik tutumunun bölgedeki huzursuzluğun temel sebebi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müslümanların ibadetlerini kısıtlayan Harem-i Şerif’in kutsiyetine zarar veren mütecaviz eylemlere sessiz kalamayız. Kudüs’te 3 dinin kutsal mekanları vardır ama Mescid-i Aksa’nın Kubbet-üs Sahra’nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif, sadece Müslümanlara aittir. İlanihaye öyle kalacaktır.

BASKI 1948’DE BAŞLADI

Filistin’de her gün kendini tekrar eden bir zulüm ve baskı düzeni vardır. 1948 yılından (İsrail Devleti’nin kuruluş yılı) bu yana baskı, tehcir, ayrımcılık politikaları devam etti. Maalesef bu adaletsizlik sayısız BM kararlarına rağmen, katmerlenerek devam ediyor. Bu tablo değişmediği müddetçe, coğrafyamızın kalıcı huzura kavuşması da mümkün değildir. Nitekim bölgede yaşanan gerilimin temelinde, buradaki hak gasbının yattığı aşikardır. 

Ne hocası, bu bir şarlatan! 

Benim birçok Müslüman kardeşlerim kendi ülkelerinde bu FETÖ’ye zemin hazırlıyorlar. Bu da benim serzenişimdir. Birçok ulemadan insanlar buna zemin hazırlıyorlar. İsminin yanında hoca varmış. Ne hocası? Bu bir şarlatandır. Hoca falan değil. Temenni ediyorum ki İslam dünyasındaki kardeşlerimiz bu yanlışın düzeltilmesinde bize yardımcı olur.

Gelin el ele verelim 

Irak’ta ve Suriye’de mezhep çatışmaları olduğuna işaret Erdoğan, katılımcılara, “Buna seyirci kalalım mı? Şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak söylüyorum, ‘Gelin, el ele verelim ama dik duralım, hissi davranmayalım, duygusal davranmayalım, atmamız gereken adımları da atalım. Bir yerlerden çekinmeyelim” dedi.