Cumhurbaşkanı Erdoğan: Merkez Bankası'na uyarımı yapacağım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Borsa İstanbul'da konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Merkez Bankası'nın bağımsızlığına sözüm yoktur. Ama uyarımı yapacağım, o da çözüm yollarını bulacak'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;

FAİZE DAYALI SİSTEM BUGÜN BİR ÇIKMAZIN İÇİNDEDİR

Borsaİstanbul 30 yılı aşkın bir tarihiyle uluslararası anlamda söz sahibi olmuştur. İslam Kalkınma Bankası da 40 yılı aşkın bir süredir İslam ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, finansmanın geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyor. Bu iki kurum arasındaki işbirliğinin hayırlı neticeler vereceğine inanıyorum. Emeğin ve sermayenin küresel düzeyde serbestçe dolaşımı günümüz ticaret sisteminin, uluslararası ilişkilerin temelini oluşturuyor. Faize dayalı bankacılık sistemi ciddi bir çıkmazın içindedir. Şahsen faize dtaima olumsuz yaklaşmış bir kişi olarak bu kriz karşısında çok da şaşırmadığımı özellikle ifade etmek isterim. Paradan paraya kazanmayı değil, emekle, alın teriyle, bilgiyle, ticaretle para kazanmayı esas alan bir finans sistemine yönelmek ihtiyacı içerisindeyiz. Alternatif finans ihtiyacı her geçen gün artıyor. Biz üzülerek söyleyeceğim; iliği sömürülmüş bir ülkenin, Osmanlı'nın mirasçısıyım. Osmanlı'ya yüzde 900 faizle borç verenler olmuştur. 2001 krizinde gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'lere çıktığını hatırlayın. Vergi gelirlerinin faiz ödemelerini karşılayamadığı günler oldu.

HALKIMIN KARŞISINDA TOKAT YİYEN BENİM BÜROKRAT DEĞİL

Faiz yükünden kurtulabiliriz. 14 yılda sadece birkaç konuda arzu ettiğim mesafeyi alamadık. Yıllardır Merkez Bankası'nı eleştirmek durumunda kaldım. Merkez Bankası bağımsızdır, ben bir siyasetçiyim. Benim ona resmen ona müdahale etme hakkım var mı, yok! Ancak halkımın karşısında tokadı yiyen benim, bürokrat değil, öyleyse uyarımı yapacağım. Ben buradan bankacılık sistemine bir kez daha sesleniyorum; lütfen faizleri makul seviyelere çekin. Bize lazım olan istihdamdır, üretimdir, rekabettir, yatırımdır. Paradan para kazanmaya alışmış olan bankacılık sistemi kredi noktasında gerekli desteği vermiyor. Veriyorsa çok yüksek faizle veriyor. Eğer bunlar adil, usulüne uygun bir şekilde yapılırsa millet inanıyorum ki, buradan fırsatı yakalar ve ayağa kalkar.

KENDİ BANKALARIMIZ BİZE PRANGA VURURSA OLMAZ!

Girişimci yüksek faiz sebebiyle ürkek davranıyor. Böyle kalkınamayız. Kişisel olarak piyasaya siyaseten, kamu gücüyle müdahaleyi hiçbir zaman müdahaleyi doğru bulmadım. Ama piyasanın da hiçbir zaman müdahaleye alan açmadan yolunu bulması gerekiyor. Türkiye'nin hedefleri engellenmek isteniyor bunun yanında kendi bankacılık sistemimiz ayağımıza pranga vurmaya kalkarsa böyle olmaz. En kısa zamanda orta yolu bulacağımıza inanıyorum. Finansın merkezini İstanbul'a taşımak istediğimi söyleyince muhalefet ayağa kalktı. Nasıl olur da bankaların merkezini İstanbul'a alırsınız, diye. Siyasi merkez farklıdır, finansın merkezi farklıdır. İstanbul'u finans merkezi haline getirme çabamız büyük bir fırsattır. Ankara bizim siyaset merkezimizdir ama İstanbul bizim finans merkezimizdir. Şu anda inşaatlar yükseliyor. İnşallah İstanbul Anadolu yakasında finans binaları yükseliyor.

BANKA KREDİLERİNE ALTERNATİF OLAN BU YÖNTEMİ GELİŞTİRMELİYİZ

Yakın zamanda kuruluşumu tamamladığımız Türkiye Varlık Fonu da finans ihtiyacımızı karşılama konusunda bir diğer önemli aracımız haline dönüşecektir. Elbette en önemli enstrümanlarımızdan biri de 2013'de yürürlüğe giren SPK'da gelen yeniliklerdir. Bu kanunla hisse senedi, tahvil, bono, gayrimenkul ortaklığı, gayrimenkul sertifikası gibi çok sayıda imkanı yatırımcılarımızın hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Sermaye piyasası araçlarını kullanmak isteyen şirketlerimizin sayısındaki artış bu yöntemin benimsendiğini gösterir. Banka kredilerine ciddi bir alternatif haline gelen bu yöntemi geliştirmeli ve desteklemeliyiz.

GELİN MÜNASEBETLERİMİZİ ALTIN ÜZERİNDEN YÜRÜTELİM

Tüm donyanın borç ve faiz batağında inlediği bir dönemde biz projelerimizi yürütmeye devam edeceğiz. Biz sürekli olarak uluslararası camiada para münasebetlerinde hep doların baskısı altında kaldık. Dolarizasyonu idare edenler durdukları yerde çok ciddi paralar kazanıyor. Ben de bugün dedim ki, "Gelin biz burada bir yeni adım atalım". Altın borsasını düşünelim. Enstrüman olarak altın üzerinde münasebetlerimizi gerçekleştirelim. Bize yakışan da budur. Olması gereken de budur. Tarihe baktığımızda bunu görüyoruz. En adil enstrüman altındır. Biz bu noktada çok daha fazla çalışmalıyız. Altın farklı bir şeydir. Onun için de bugünkü organizasyonun inşallah taraflar için, ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.