1
CHP’nin itirazlar, istifaların geldiği Parti Meclisi toplantısında aslında ne yaşandığını anlamak için biraz geriyor, 2005’e uzanmak gerekiyor.
10 Aralık 2005’te DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi bir çağrıda bulundu. Yeni siyaset anlayışıyla “yeni parti kurarak CHP’ye alternatif olmak” için İstanbul Dedeman Otel’de toplantı yapıldı. İlhan Tekeli ve Yiğit Gülöksüz'ün altyapısını oluşturduğu "Yeni Siyaset Anlayışı" adlı çalışma, Mart 2005'te, Erdal İnönü, Altan Öymen, Burhan Şenatalar, Erol Katırcıoğlu ve Fuat Keyman'ın da aralarında bulunduğu bir grup tarafından geliştirildi.
10 Aralık Hareketi de böylece doğdu. İddiaları, Türkiye'de var olan siyaset yapma tarzının, kullanılan söylemin ve siyasal kadronun yenilenmesiydi.
2007’de CHP’nin seçim yenilgisinden sonra yeni parti talebi net olarak ilan edildi. 10 Aralık Hareketi Sözcüsü Burhan Şenatalar’ın 27 Temmuz 2007’de basına "Solda Kapsamlı bir Yenilenme Süreci Zorunlu" temalı bildiri gönderildi. Bildiride "Çok açık olarak görülmektedir ki, sosyal demokratlar bugünkü CHP’ye umut bağlayamaz ve solda kapsamlı bir yenilenme zorunludur" deniliyordu.
10 Aralık Hareketi, Cumhuriyet Halk Partisi'nde Deniz Baykal'ın gitmesinin ardından "çağdaş sosyal demokrat yeni bir parti" iddiasıyla başlattığı çalışmalarını yarıda bıraktı.
Aslında hareketin ruhu ise CHP içinde bir hayalet gibi dolaşmaya devam etti. Hareketin kurucuları arasında yer alan ve “ağabey” olarak nitelenen Süleyman Çelebi, CHP’den 24. Dönem İstanbul Milletvekili oldu. 2018’de CHP’de kurultay isteyen delegelerin başlattığı imza kampanyasında notere giderek imza verenlerden biri de Çelebi idi.
10 Aralık Hareketi CHP’ye alternatif olamadı ama parti yönetimine egemen oldu. Hareket önce Oğuz Kaan Salıcı'yı İstanbul’a il başkanı yaptırdı. Ardından da Canan Kaftancıoğlu’nu. Salıcı il başkanıyken Canan Kaftancıoğlu’nu kendi listesinden il yöneticisi yapmış ve yollarını hiç ayırmamıştı. İddialara göre hareketin bir sonraki hedefi, Oğuz Kaan Salıcı’yı Genel Başkan yapmak.
İşte dün Parti Meclisi’nde yaşananlar ve istifa krizi CHP kulislerinde buna bağlanıyor.
İzmir’de Ekip İkiye Bölündü
Partideki Ulusalcılar ise aslında partideki her şeye karşı çıkıyor. Esas olarak bunun altında Kemal Kılıçdaroğlu’na muhalefet yatıyor. Parti Meclisi’nde aday belirleme tartışmasında da eleştirileri “Genel Merkez adayları önümüze getiriyor ve bunlar arasından belirlememizi söylüyor. Eleştirilerimiz ise dinlenmiyor” başlıklarından oluştu. Diğer yandan 15’lerin, İzmir adayı Tunç Soyer’e muhalefet etmemesi ise kulislerde konuşulan bir başka konu oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Soyer’in adaylığına muhalefet edenlerin başında geliyordu. Son Parti Meclisi’nde ise muhalefeti bıraktı. Soyer’in adaylığına yeşil ışık yaktı. Kulislerde konuşulanlara göre, Özkan ve mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, büyükşehir adaylığına karşılık bazı ilçeleri aldı. Konak bunlar arasında sayılıyor. Ancak burada Kılıçdaroğlu’nun her zaman yaptığı gibi taktiksel bir hamlesinden söz ediliyor. Muhalefetin ekibine kısmen görev vererek muhalefetin gücünü kırıyor. İzmir’de yaşananın da bu olduğu belirtiliyor.
İstanbul’da da Aynı Taktik Tutmadı
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, eski İstanbul İl Başkanı ve CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in ekibinden bir isim olarak biliniyor. İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu’nun adaylığına da taktik icabı itiraz etmediği belirtiliyor.
Salıcı-Kaftancıoğlu ekibi taktik savaşında rövanşı Kadıköy’de aldı. Büyükşehir belediye Başkan adayı İmamoğlu, Kadıköy için Aykut Nuhoğlu’nu istiyordu. Ancak seçtiremedi. Yerine 10 Aralıkçıların desteklediği Şerdil Dora Odabaşı aday gösterildi.
Yakın çevresine, Kılıçdaroğlu’na ulaşamamak ve kendi isteklerini yaptıramamaktan yakınan Kaftancıoğlu için Ataşehir bardağı taşıran damla oldu. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin yeniden aday gösterilmesi üzerine Kaftancıoğlu istifa ettiğini açıkladı. İstifasını geri aldı ama kulislerde CHP’de 1 Nisan için kurultay fitili yakıldı olarak yorumlandı.
Kılıçdaroğlu’nun Brutus’u Salıcı mı?
Canan Kaftancıoğlu istifasını geri alsa bile seçmen nezdinde kayıpları da beraberinde getireceği iddia ediliyor. Özellikle Kürt ve Karadenizli seçmenin kısmen de olsa partiden uzaklaşacağı belirtiliyor. Buna İstanbul’da etkili olan Erzincanlıların da katılacağı, Erzincanlı aday Binali Yıldırım’a doğru bir kayışın olması bekleniyor.
Gürsel Tekin’in ise ne yapacağı, nasıl bir yol izleyeceği henüz kestirilemiyor. Kulislere yansıyanlara göre bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “sen çalışmalara başla” denilen Tekin’in yaşananlar karşısında küskünler kervanına katıldığı iddia ediliyor.
Parti Meclisi sonrası partililer arasında konuşulan bir başka iddia ise Brutus meselesi. Deniz Baykal’ın gidişinde kendi Genel Sekreteri Önder Sav’ın da büyük emeği vardı. Şimdi İstanbul’un kaybıyla birlikte genel merkezin toplanmasına izin vermediği kurultayın 1 Nisan’dan sonra toplanabileceği, Kılıçdaroğlu’nun gidişinin de Oğuz Kaan Salıcı eliyle olacağı iddia ediliyor.