12 Eylül dönemine ilişkin yapığı açıklama ile çok tartışılan Celal Şengör kimdir ve ne dedi? İşte Celal Şengör'ün hayatı ve söyledği söz...
Celal Şengör kimdir?
A. M. Celâl Şengör 24 Mart 1955'?te İstanbul'?da doğdu. 1973 yılında Robert Academy?yi bitirdi, 1978?de State University of New York at Albany?den jeolog olarak mezun oldu. 1979?da master, 1982?de de aynı üniversiteden doktora aldı. 1981?de İTÜ Maden Fakültesi, Genel Jeoloji kürsüsüne asistan oldu. 1984 yılında Londra Jeoloji Cemiyeti?nin ?Başkanlık Ödülü?nü, 1986?da TÜBİTAK?ın Bilim Ödülü?nü aldı. Aynı yıl İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalında doçent oldu. 1988?de Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi?nden şeref bilim doktoru (Docteur ès sciences honoris causa) pâyesi aldı. 1990 yılında Academia Europaea?ya ilk Türk üye olarak seçildi, aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 1991 yılında Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi oldu. 1991 yılında Kültür Bakanlığı?nın Bilgi Çağı Ödülü?nü kazandı. 1992 yılında İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı?nda profesörlüğe yükseltildi. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi kurucu üyesi oldu, Akademi konseyine seçildi, aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyeliğine seçildi. 1994 yılında Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyeliğine, Fransız ve Amerikan jeoloji dernekleri şeref üyeliğine seçildi, ayrıca kendisine Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Rammal Madalyası verildi. Şengör 1997 yılında Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri dalında büyük ödül (Lutaud Ödülü) ile taltif edildi. 1998 Mayıs ayı içerisinde Şengör Collège de France?da misafir profesör olarak bir kürsü işgal etti, burada ?XIX. yüzyılda tektoniğin gelişmesine Fransız jeologlarının katkısı? konulu bir ders verdi ve 28 Mayıs 1998?de Collège de France?ın madalyasını aldı. 1999?da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyası?nı tevcih etti. 2000 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. Şengör, Collège de France dışında İngiltere?de Oxford (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD?de California Institute of Technology (Moore Distinguished Scholar olarak) ve Avusturya?da Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi?nde misafir profesörlük yapmıştır.
Celal Şengör ne dedi?
Radikal gazetesinden Armağan Çağlayana vediği değerlendirme ile sosyal medyadan çok tepki topladı. İşte Celal Şengör'ün demecinin bir bölümü...
Siz Kenan Evren’in cenazesine çelenk gönderdiğiniz için de…
Evet, bizzat gidemediğim için... Çünkü vefatını havada öğrendim. Strasbourg’a uçuyordum. Hostes geldi “Bir şey soracağım” dedim, “Kenan Paşa ağırlaşmış gece” dedim. “Haber var mı?” deyince kız böyle baktı, “Vefat etti efendim” dedi. “Yapma yahu” dedim. “Yani şunu havaalanında öğreneydim, gitmezdim toplantıya, Ankara’ya, cenazesine giderdim” dedim.
O kadar…
A, tabii tabii… Komutanın cenazesine giderdim. Ve Strasbourg’a iner inmez eşimi aradım. Hocam bu şu anlama geliyor mu: Kenan Evren’in 12 Eylül döneminde yaptığı her şeyi onaylıyorum. Her şeyi tasvip ediyorum! Evet, istisnasız.
Hocam Diyarbakır’da, Mamak’ta cezaevlerinde yapılan…
Her şeyi! Bak kardeşim! İhtilal ne demektir biliyor musun sen? Devrim ne demektir? Darbe? Zorla bir işi yapmak demektir! Kusura bakmasın kimse. Eğer ondan önce günde 20 kişi öldürülüyorsa İstanbul’da, ülkenin başbakanıyla ana muhalefet başkanı bir cenazede bir araya gelip birbirleriyle konuşmamak için sırt sırta dönüyorlarsa, bunu gazeteciler tespit edip gazetelere yazıyor ve bu heriflerin de kılı kıpırdamıyorsa, okula giden çocuklar her okula gittiklerinde kapıda okullarını bekleyen Jandarma görüyorlarsa, aman bir şey olmasın diye... Okuldan çocukları gelen anneler, "Aman bugün de canlı geldi, çok şükür yarabbim" diyorlarsa, her yapılan haktır kardeşim. Hiç! Yani ben bu memlekette, Deniz Gezmiş gibi bir eşkıyaya kahraman denildiğini gördüm! Yuh be! Yani ama ben normal bir devlet ve toplum düzeninden bakıyorum. İnsanların adam gibi işlerine gittikleri, öldürülecek korkusuyla yaşamadıkları, düşündüklerini rahatça söyleyebildikleri.
"DIŞKI YEDİRMEK İŞKENCE DEĞİL"
Hayır, hayır bir dakika. Bir kere dışkısını yedirmek işkence değil.
Şengör’ün Radikal’e yaptığı açıklamalara sosyal medyadan tepki yağdı. 90’larda Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilmesi olayını haberleştiren Gazeteci Celal Başlangıç, Şengör’ün sözleri için, “Zorla dışkı yedirilen insanların durumuna çok yakından tanık oldum. Onlar anlatırken ben utandım. Onlar da anlatırken çok utandı. Kimseyi bir daha o durumda görmek istemem. Buna Celal Şengör de dahildir” yorumunu yaptı.
Şengör’e yönelik diğer bazı tepkiler şöyle:
Ertuğrul Kürkçü: “B.. yemeye ve yedirmeyi makul gören insanla konuşacak hiç bir şey yoktur.
Sırrı Sakık: Bilim adamı değil film adamı. Zaten kendisi diyor ki ‘dışkıyı bal gibi yerim.’ Kendisine afiyet olsun.
Sebahat Tuncel: Türkiye’deki, eğitim sistemini bir kez daha gözden geçirmek gerekir. Irkçı, faşizan birisinin profesör jön takıntısı ile toplum içinde gezmesi zarardır.
Hatip Dicle: Bunu gerçekten yorumlamaya ve görüş belirtmeye değer görmüyorum. Ayıplıyorm.
Gültan Kışanak: Aklı selim bir insanın söyleyebileceği cümleler değil. Akıl ve ruh sağlığı yerinde mi diye bakmak lazım. Bu kişi bir profesör. Acilen tedbir alınması lazım. Onun eğitimci sıfatı tehlikeye işaret ediyor. Toplumda niye bu kadar sorun sıkıntı var diye düşünüyorum. Ama kendi şahsi görüşüdür. Eğer dışkı yedirmeyi hâlâ savunuyorsa, bunu işkence olarak görmüyorsa bunu savunabilir. O zaman da bize afiyet şeker olsun demek düşer.