Çavuşoğlu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta mevkidaşı Cibran Basil ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, Türkiye'nin Lübnan'daki siyasi sürece tam destek verdiğini belirterek, Lübnan'ın toprak bütünlüğü, güvenliği ve istikrarının hem Türkiye hem de bölge için öneminin altını çizdi.
Beyrut temasları kapsamında görüştüğü Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tebriklerini ve iyi dileklerini ilettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Avn'ın seçilmesinin Lübnan'daki siyasi geçiş sürecinde pozitif bir adım olduğunu ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu, temasları kapsamında Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yapacağı görüşmede, iki ülke parlamentoları arasındaki diyaloğun ve iki halk arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konularını ele alacaklarını söyledi.
İki ülkenin ekonomik ve diğer alanlardaki ilişkilerini derinleştirmek ve geliştirmek konusunda karşılıklı olarak istekli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, Lübnan ve Türkiye'den iş adamlarının Afrika, Orta Asya ve Latin Amerika gibi üçüncü ülkelerde yatırımlar yapabilmesi konularını görüştüklerini belirtti.
Ülkeler arasındaki kültürel ilişkilerin de önemine değinen Çavuşoğlu, Türkiye ve Lübnan halkı arasındaki kültürel ve tarihsel ilişkilerin eşsiz olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye olarak Lübnan'ı ve halkını ayrım yapmaksızın desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, özellikle Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) ülkedeki kalkınma projelerinde aktif rol oynadığını kaydetti.
- Suriye'de ateşkes zaman geçirmeksizin geliştirilmelidir"
Lübnan'ın, terör ve iç savaştan kaçarak ülkeye sığınan mültecilere ev sahipliği yapmasını takdirle karşıladıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, bu yükün paylaşılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını, bunların 2,8 milyonunu Suriyelilerin oluşturduğunu anımsatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Suriye'deki durum her iki ülkeyi de hem terörizm hem de mültecilerin yoğun göçü açısından etkilemektedir. Bu nedenle Suriye'deki istikrar ve güvenliğin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu noktada ortak bir anlayışa sahibiz.
Ateşkesin zaman geçirmeksizin bir an önce sağlanması gerekiyor. Çünkü Halep ve Suriye'deki durum hepimiz için kaygı verici. İnsani yardım ve siyasi çözüme yönelik görüşmeleri devam ettirmek en iyi çözüm. Güvenliğimiz ve istikrarımıza zarar veren terör örgütlerini yenilgiye uğratmalıyız. Lübnan, Türkiye ve diğer ülkeleri kastediyorum. Bu nedenle, DEAŞ, Nusra ve diğer terör örgütleriyle mücadele için daha iyi stratejiler geliştirmeliyiz. Türkiye zaten bu konuda aktif mücadele ediyor."
-Sorular
Çavuşoğlu, dün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede ne konuşulduğunun sorulması üzerine, Rus mevkidaşının Suriye'deki tüm aktörlerle görüştüklerinden bahsettiğini, bunun anlaşılabilir ve gerçekçi bir durum olduğunu söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Eğer Suriye'de çatışmaların sona ermesinden, siyasi çözümden ve toprak bütünlüğüyle birlikte ulusal birlikten yanaysak herkesin ilk olarak acil şekilde ateşkese ihtiyaç olduğunu anlaması lazım. Türkiye kolektif çabalarının yanı sıra İran, Rusya ve Lübnan ile de ikili görüşmelerde bulunuyor. Bu görüşmelerin de çok yararlı olacağını düşünüyoruz ve bir hedefimiz var. O da Suriye'deki mevcut durumu sona erdirmek. Ve bu çabaların yanı sıra farklı gruplarla görüşmeyi destekliyoruz.
Lavrov, dün bana ateşkese karşı olduğunu söylemedi. Gayet net bir şekilde Rusya'nın çatışmaların sona ermesinden ve siyasi çözümden yana olduğunu söyledi. Fakat bunun uygulamasını görmemiz lazım."
Uluslararası Suriye Destek Grubu Toplantılarında kararlar alındığını ve anlaşmalar yapıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "Rusya ve ABD arasında anlaşmalar oldu, fakat bunların hiçbiri uygulanmadı. Bu anlaşmalar uygulamaya konmalı." diye konuştu.
Çavuşoğlu, bir basın mensubunun, "Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri var mıdır?" sorusuna, hiç kimsenin Esed'in 600 bin kişinin ölümünden sorumlu olduğundan şüphesi olmadığı yanıtını verdi.
Sadece bir kişinin faydasını düşünmekte ısrarcı olmak yerine tüm ulusun çıkarını, faydasını düşünmek gerektiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, bu nedenle Esed'in ülke bütünlüğünü sağlayacağına inanmadıklarının altını çizdi.
Bir basın mensubunun "Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'ı desteklediği iddia ediliyor" şeklinde bir ifade kullanması üzerine Çavuşoğlu, "Kimse Türkiye'den daha fazla DEAŞ militanı öldürmemiştir, Irak'ta bine yakın, Suriye'de ise binlerce... Kimse DEAŞ ile mücadelede bizden başarılı değildir." karşılığını verdi. Kaynak: AA