Çarpıcı rapor: Türkiye artık bu sistemle yönetilemez

Küresel Araştırma Düşünce Merkezi, mevcut sistemdeki çift başlılığın krizlere gebe olduğuna dikkat çekerek, 80 milyona yaklaşan nüfusu ve stratejik bir coğrafyada yer alan konumuyla Türkiye’nin artık parlamenter sistemle yönetilemeyeceğini vurguladı.

Küresel Araştırma Düşünce Merkezi tarafından hazırlanan “Türk Tipi Başkanlık Sistemi Raporu”nda, başkanlık sistemiyle ilgili dünyada uygulanan modeller ve özellikle Amerikan modeli detaylı olarak incelendi. Dört model önerisinde bulunulan raporda; başkanlık sistemi, başbakanlı başkanlık sistemi, Orta Asya tipi başkanlık sistemi ve Türk tipi başkanlık sistemi (partili cumhurbaşkanı sistemi) ayrıntılarıyla anlatıldı.

TARTIŞMA ZEMİNİ

 Türkiye’de başkanlık sisteminin çok yanlış bir zemin üzerinde tartışıldığına dikkat çekilen raporda, “Başkanlık sistemi ancak parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi ve saf başkanlık sistemleriyle karşılaştırmalı olarak ele alınması ve avantaj ve dezavantajlarıyla birlikte bilimsel bir analize tab tutulmak suretiyle gerçek anlamda anlaşılabilir” ifadesi yer aldı.

EN UYGUN MODEL

Raporun sonuç bölümünün sonunda ise Türkiye’ye en uygun modelin, Türk Tipi Başkanlık Sistemi olarak adlandırdıkları partili cumhurbaşkanı modeli olduğu görüşüne yer verildi. Rapora göre bu modelde başkanın görev süresi 5 yıl olarak belirleniyor ve bu süre uzatılamıyor. Başkan seçilen kişinin siyasi parti üyeliği devam edilebiliyor, doğrudan halk tarafından iki türlü seçimle seçiliyor. Başkan hem devletin hem yürütme erkinin hem de hükümetin başı. Başkan TBMM üyeleri arasından istediği kişiyi başbakan olarak atıyor, hükümetin diğer üyelerini belirliyor. TBMM hükümet üzerinde kullanabileceği güvenoyu dışında denetim mekanizmalarına da sahip oluyor.

ERDOĞAN HAKLI

“Halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya çıkan bu yeni durumda parlamenter yapıyla devam edilemeyeceğini savunması son derece gerçekçi” tespitinin yer aldığı raporda, şunlar kaydedildi: “Şu an halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı ve yine seçilen başbakan ve bakanlar kurulu mevcut. Çifte meşruiyet olarak adlandırılan bu durum yeni krizler yaratmaya gebe. 80 milyona yaklaşan nüfusu ve stratejik bir coğrafyada yer alan konumuyla Türkiye, artık parlamenter sitemle yönetilemez. Yürütmenin tek kişiden oluşacağı yeni sistemde idealist insanlar bakan ve milletvekili olabilecek. Bu çift başlılığı önleyecek, ideolojik kutuplaşmaları asgariye indirecek, marjinal grupları elimine edecek ve Atatürk’ün ilk meclisine benzer bir yapı Türk parlamentosuna hakim hale gelecek. Bu bakımdan başkanlık sistemi gibi mühim bir reçeteyi Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük arzusu gibi göstermek ve bu sistemi federal yapılanma, eyalet yapısı ve özerk yönetimlerle özdeş kılmak en basitinden konuyu ana ekseninden uzaklaştırmak olacaktır.” (Star)