1
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hepimiz yaptığımız işin hesabını millete veriyoruz ama yargıya düşen bir konu olunca yargıya da mutlaka gidip, orada sorulan sorulara cevap vermemiz daha doğru olandır. AK Parti milletvekilleri kendiliklerinden gidip, çağrı üzerine gidip, ifadelerini vereceklerdir. Herhangi başka bir arayışları olmayacaktır. Dilerim ki CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin Sayın milletvekilleri de bu konuda yasaların emri ne ise ona uygun hareket ederler." dedi.
Bakan Bozdağ, dün akşam Hakimevi'nde yüksek yargı muhabirleriyle bir araya geldiği iftarın ardından, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
TBMM tarafından gönderilen 139 milletvekili hakkındaki 682 dosyayla ilgili, Bakanlıktaki işlemlerin sürdüğünü ifade eden Bozdağ, "Geri gönderilmek üzere üzerlerinde çalışılıyor. Hazırlıkları bitti. Önümüzdeki hafta içerisinde onlar tamamen gönderilecek. Çünkü kanun gereği de biz onları 15 gün içerisinde göndermek zorundayız. Şu anda hangi dosya nereye gidecek, onların yazıları yazılıyor. Hazırlıkları devam ediyor. Onlar da bitti bu hafta itibarıyla. Önümüzdeki hafta onların hepsi mahal cumhuriyet savcılıklarına intikal ettirilecektir."
"AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ İFADE VERECEKLERDİR"
Milletvekillerinin, yargılama süreçlerine yardımcı olmaları gerektiğine vurgu yapan Bakan Bekir Bozdağ, şunları söyledi:
"Hepimiz yaptığımız işin hesabını millete veriyoruz ama yargıya düşen bir konu olunca yargıya da mutlaka gidip, orada sorulan sorulara cevap vermemiz daha doğru olandır. AK Parti milletvekilleri kendiliklerinden gidip, çağrı üzerine gidip, ifadelerini vereceklerdir. Herhangi başka bir arayışları olmayacaktır. Dilerim ki CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin Sayın milletvekilleri de bu konuda yasaların emri ne ise ona uygun hareket ederler. Ama 'biz gitmeyiz, bizi zorla götürsünler, şöyle bir fotoğraf verelim kameralara, evden zorla alırken veya parlamentodan zorla alırken veya başka bir yerden zorla alınırken, bir gürültü, patırtı çıksın, kavga çıksın, böyle bir görüntü, fotoğraf verelim' diye bir düşünce varsa, bu fevkalade yanlış olur. Herkesin hukuka saygılı olması ve hukukun doğru işlemesine yardımcı olması gerekir. Dileğimiz herkesin bu yönde soruşturma yapan makamlara yardımcı olmasıdır."
"OLAN MADDEYLE İLGİLİ EKSİKLİKLERİ TAMAMLIYORUZ"
Kayyumların yetkilerinin artırılmasına ilişkin düzenleme ve bu konuda TÜSİAD'ın yaptığı eleştirilerle ilgili bir soru üzerine de Bakan Bozdağ, kayyumlara bir güvence getirildiğini bildirdi.
Risk alarak önemli bir görev yapan kayyumların, kanunun kendilerine tevdi ettiği görevi rahat bir şekilde, herhangi bir korku, baskı olmadan, işin doğrusu ne ise onu yapabilmeleri için güvenceye ihtiyaçları olduğuna değinen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bir suç soruşturması sırasında veya başka şekillerde kayyum atanması halinde kayyumların görevlerini herhangi bir baskı ve tehdit olmaksızın hukuk güvencesi içerisinde, doğru bir biçimde yerine getirmesi için bunlara böyle bir teminat getirilmektedir. Öte yandan terörle mücadele son derece önemli. Terörün finans kaynakları var, terörün finansmanı suçu var bizde ve o suç bir karşılık görüyor. Ama zaman zaman bazı şirketler olabilir ki kanunda yazıyor, silahlı terör örgütüne sürekli para aktarıyor, finansman yapıyor. Ne yapacağız, seyredecek miyiz? Elbette böyle bir şey yapan olursa, onunla ilgili yargılama süreçlerinde delil varsa, dosya durumu uygunsa o zaman ne yapılacak, kayyumla ilgili atama yapılabilecektir. Zaten madde yeni bir madde değil. Kayyum atamasına ilişkin 133. Madde, Ceza Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdiği günden beri var. Yani bir şey biz getirmiyoruz. Olan bir madde, o maddeyle ilgili bazı eksiklikler var onu tamamlıyoruz. Sanki yeni bir şey geliyormuş, bugüne kadar yokmuş gibi bir algı da oluşturulmaya çalışılıyor. Bu algı doğru bir algı değil."
"İŞİN DOĞASINDAN KAYNAKLANAN YAVAŞLIK VAR"
Bir gazetecinin, "Yargı içerisinde önemli sayıda yargı mensuplarının paralel yapıyla ilişkili olduğunu ifade ettiniz. Bunu biz de haberlerimizde, yargı kararlarında görüyoruz soruşturma usulünün değiştirilmesine yönelik bir çalışmanız olacak mı?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, şu yanıtı verdi:
"Şu andaki usul, esasında yeterli bir usul. Yavaş işlemesi işin doğasından kaynaklanıyor. Bir şikayet geldiği zaman önce inceleme başlatıyor, sonra bu soruşturmaya dönüyor ondan sonra ayrı ayrı daireler buna karar veriyor. Bunun itirazları var. Bunların karara bağlanması süreçleri var, bunlar için de öngörülen zamanlar var. O nedenle bu normal bir süreç. Ama kamuoyu tabi bu süreçleri bilmediği için diyor ki 'bir şikayet var hemen iki dakikada kararını versinler, bitirsinler' öyle değil. Önce onu inceleyecekler soruşturacaklar 1. Daire ayrı karar verecek, 2. Daire ayrı karar verecek. Bu kararları yeniden inceleme talep edebilir, bu kararlara itiraz edebilir, bütün bu süreçlerin tamamlanması ve sağlıklı bir şekilde yürümesi gerekiyor. Bunlar da zaman alıyor. Ben bu konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. İşin doğasından kaynaklanan bir yavaşlık var."
"DÖRT DOSYANIN TERCÜMESİ TAMAMLANMAYA YAKIN"
Fetullah Gülen'in iade talebinde terör suçlamasının olup olmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, iade taleplerinin mahkemelerin kararlarına göre olduğunu, mahkeme kararında ne yazıyorsa, ona göre talebi karşı tarafa ileteceklerini aktardı.
Bozdağ, Adalet Bakanlığının bunu değiştirme yetkisinin olmadığına işaret ederek, "Fetullah Gülen'le ilgili de hem soruşturma kapsamında, hem de yargılama kapsamında, alınmış kararlar var. Bunlar bakanlığımıza geldi. Bunlarla ilgili tercümeler zaman aldı. Şu ana kadar zannedersem dört dosyanın tercümesi tamamlanmaya yakın durumda. Bir, iki dosya daha var. Onlarla ilgili tercüme işlemleri de tamamlandıktan sonra biz bunların tamamını ABD'ye göndereceğiz. Amerikan makamlarından da Türkiye'nin bu konudaki taleplerine olumlu cevap vermesini bekliyoruz. Çünkü bizim Amerika ile olan ilişkilerimiz Amerika'nın bu konuda olumlu bakmasını bize vermektedir. Çünkü biz de ABD'nin iade taleplerini olumlu olarak bugüne kadar değerlendirdik. Onlardan da bu konuda olumlu bir yaklaşım beklemek bizim hakkımızdır." diye konuştu.