Binali Yıldırım'dan İmamoğlu'na çağrı: Tek şartım var

AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım, gazeteci İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. Yıldırım, İmamoğlu’nun canlı yayın teklifine “Tek şartım var” diyerek cevap verdi.

“Bize sordular ‘olabilir’ dedik, zamanlaması ileride planlanır, birlikte karar vermek lazım nerede olacağına. Hangi kanalda, kiminle yapacağı meselesine birlikte karar vermek lazım. Her kanala çıkarım, her türlü platforma, her yerde olurum. Tek şartım İstanbul’u konuşmak istiyorum. Konuşamayacağımdan değil, ama İstanbul’a haksızlık etmemek lazım”

Yıldırım, İmamoğlu’na bir de “Yüksek siyaseti bırakıp, İstanbul’u konuşalım” çağrısı yaptı

“Artık İstanbul’a dönelim, yüksek siyaseti bırakalım, üzülüyorum, İstanbul’u ve İstanbul’un geleceğini konuşmak istiyorum. CHP adayına, rakibime şunu diyorum; artık İstanbul’a dönelim, projeleri konuşalım.”

Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu

Binali Yıldırım, sosyal medyaya değindi “Troller, bindirilmiş kıtalar iletişim güvenirliliğine zarar veriyor”

“Sosyal medya denen şeş çıktı mertlik bozuldu. Bir şey söylüyorsunuz, önü arkası kırpılarak oradan avantaj sağlamak için polemik oluşturuluyor. Mesela bana ‘programa çıkar mısınız?’ dediler. ‘Olabilir’ dedim. Sonra sunucu ‘benim programda olur mu?’ dedi ben de ‘tek başına karar veremem’ dedim. ‘Her şeye lideri karar veriyor’ diye alıp götürdüler. Sosyal medyada tahribat çabuk oluyor ama etkisi de çabuk geçiyor. Sosyal medya hayatımızın gerçeği ama sosyal medya sorumsuz medya değildir. Troller, bindirilmiş kıtalar iletişimin güvenirliliğine zarar veriyor.”

İsmail Küçükkaya, Binali Yıldırım’a “İmamoğlu nasıl birisi?” diye sordu. Yıldırım şöyle yanıt verdi:

“O da benim gibi Allah’ın yarattığı bir kul. Olağanüstü vasıflar yüklemenin anlamı yok, ikimiz de piyasadayız. Mindere çıkmış, güreşe hazırlanan iki güreşçi gibi düşünün. Kıyası İstanbullulara bırakın.”

Yıldırım 31 Mart'ın ardından yaptığı ‘çaldılar’ açıklamasıyla ilgili şöyle konuştu:

“Ona mecburdum. Niye mecburdum, çünkü bir algı operasyonu yapıldı. Yani orada bir hukuki tabir değil, farkındayız."

İsmail Küçükkaya konuyla ilgili olarak "Yani halk diliyle mi öyle dediniz?" sorusunu yöneltti, Yıldırım yanıtı şöyle oldu:

"Evet. En büyük mağduriyeti yaşayan İstanbullular var, ben varım ve ben sesimi duyuramıyorum. Kendimi ifade edemiyorum."