Batı'ya YPG'yi bırakın çağrısı! Başkan Erdoğan: İç savaşı birlikte bitirelim

Suriye'de barışın yolu Ankara'dan geçer! 'Avrupa ve Amerika'ya birlik çağrısı' Başkan Erdoğan, Bloomberg'e yazdığı makalede, “Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı” ve “iç savaşın bitmesi için Türkiye ile birlikte çalışma” çağrısı yaptı.

Suriye'deki insanlık dramının 10'uncu yılında Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Bloomberg'e bir makale yazdı. Türk ordusunun, geçen yılın bu dönemlerinde Suriye'de muhalefetin son kalesi olan İdlib'e yönelik yeni bir saldırıyı durdurmak ve masum insanların yerlerinden edilmesini veya öldürülmesini engellemek amacıyla Suriye rejiminin pozisyonlarına müdahale ettiğini hatırlatan Erdoğan, böylece milyonlarca hayat kurtarıldığını kaydetti.

BATI İNSANLIĞI UNUTTU

Erdoğan, "O dönemde Türkiye'den övgüyle söz eden ülkeler, kısmen koronavirüs salgını nedeniyle Suriye'deki insani krizi çabucak unuttu. İç savaş, Batı'nın bir sonraki vicdani krizine dek 'bayat haber' statüsüne geri döndü" dedi. Erdoğan, terör örgütleriyle işbirliği yapan Batı'nın Suriye'de gerçek bir çözüm niyeti olmadığını söyledi, Türkiye'ye destek çağrısı yaptı:

YPG'Yİ DESTEKLEMEYİN

"Ülkemiz, tüm tedbirleri alarak, Avrupa'yı düzensiz göç ve terörden korumuş, NATO'nun güneydoğu sınırını güvence altına almıştır. Bugün Batı'nın önünde 3 seçenek bulunmaktadır; İlk seçenek, Suriye'de yaşananları tribünden izleyerek daha fazla masum insan hayatını kaybetmesidir. İkinci seçenek, kalıcı bir çözüm için gereken tüm askeri, ekonomik ve diplomatik çabaları sarf etmektir. Son ve en makul seçenek ise Batı'nın Türkiye'yi desteklemesi, asgari maliyet ve azami etkiyle Suriye'de çözümün parçası haline gelmesidir. Burada somut beklentimiz açıktır; YPG'ye karşı net bir tavır takınması gerekmektedir. Bunun yerine meşru Suriye muhalefetine gerekli destek sağlanarak barış ve istikrara yatırım yapılmalıdır. İlaveten, Batılı ülkelere insani krizin sonlandırılması noktasında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısında bulunuyoruz. Türkiye'nin yükünün paylaşılmaması, Avrupa'ya yönelik yeni göç dalgaları ortaya çıkarabilecektir."

TERÖRDEN TEMİZLEDİK, GÜVENLİ BÖLGE KURDUK

Başkan Erdoğan, Türkiye'nin pozisyonunun Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren hiç değişmediğini ifade ederek şunları kaydetti: "Suriye halkının en temel insan onuru taleplerini karşılamayan tüm planları reddediyoruz. Barışçıl ve kalıcı bir çözümün, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı gösterilmemesi halinde mümkün olamayacağını vurguluyoruz. Türkiye, bir yandan milyonlarca mülteciyi ağırlarken, diğer yandan DEAŞ başta olmak üzere Suriye'de faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı muharip güçlerini kullanan ilk ülke olmuştur. Terörden temizlenen yerlerde güvenli bölgeler kurduk; orada sabır ve kararlılıkla tüm gerekli adımları attık."

TÜRKİYE HER ZAMAN HAZIR

"Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının en sağlam yolu Ankara'dan geçiyor. Bu nedenle Biden yönetimi, kampanya döneminde verdiği sözleri tutarak, Suriye'deki trajediyi sonlandırmak ve demokrasiyi müdafaa etmek için bizimle birlikte çalışmalıdır. Türk milleti, Suriyeli komşularının çıkarlarına hizmet eden, bölgesel barış ve istikrara katkı sunan her girişimi desteklemeye hazırdır."

Suriye'de rejim uçakları tarafından düzenlenen saldırıda 5 yaşındaki Ümran Daknes yaralanmıştı.

10 YILDA BÜYÜK İNSANLIK DRAMI

15 Mart 2011'de Suriye'nin güneyindeki Dera'da başlayan halk ayaklanması yerini dinmeyen kan ve gözyaşına bıraktı. Rejimin güç kullanması, barışçıl halk gösterilerinin iç savaşa dönüşmesine yol açtı, bölgede yuvalanan DEAŞ, PKK/ YPG de insanları katletmeye başladı. Çatışmalarda 6 milyon 702 bin kişi ülke içinde yerinden edildi, en az 13 milyon sivil insani yardımlara muhtaç hale geldi, yüz binlerce kişi hayatını kaybetti. 24 Ağustos 2016'da Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı, 9 Ekim 2019'da Zeytin Dalı Harekatı, 27 Şubat 2020'de Bahar Dalı Harekatı ile bölge terörden arındırıldı. Oluşturulan güvenli bölgeye Suriyelilerin geri dönüşü sağlandı. Bu süreçte ABD ve Avrupa verdiği hiçbir sözü tutmadı.

ESED, TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMADI

Rejim ve destekçilerinin saldırılarıyla İdlib'in doğusundaki Maardibse'den göç etmek zorunda kalan Muhammed Hatip, Suriye'deki olayların halkın haysiyetini ve şerefini korumak için çıktığını söyledi. 6 çocuğunu ve 2 damadını sadırılarda kaybeden 70 yaşındaki Hatip, "Esed 10 yıldır bizi perişan etti. Savaş uçağı, roketler ve varil bombalarıyla saldırdı. Kimyasal ve klor gazı gibi kullanımı yasak olan silah kullandı" dedi.

TECAVÜZ, KATLİAM, GÖZYAŞI

Rejimin çocukları ve gençleri katlettiğini dile getiren Hatip, "Hapishanelerdeki kadınlara tecavüz ettiler, evleri yıktılar, milyonlarca sivili yerinden ettiler. Taş üstüne taş kalmadı. 10 yıldır oradan oraya göç ediyorum. Göç sırasında bile sivilleri vurdular. Açlık, soğuk... En son bir yıl önce et yedik" dedi.

İdlib yakınlarındaki Betinte köyündeki derme çatma çadırlara yaşayan çocuklar, Suriye'deki iç savaş 11'inci yılına girerken, gökyüzüne dilek balonu uçurdu.