Başkan Erdoğan'ın 6'lı masa çıkışı: Sirk çadırından beter

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 6'lı masaya göndermelerde bulundu. Başkan Erdoğan, ''6'lı masa diye milletin önüne koydukları yapı sirk çadırından beter bir hale dönüştü. Hadi masanın üstündekileri anladık atında dolaşanlar ne olacak?'' ifadelerini kullandı.

AA

Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin 81 şehrinde 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, her ulaştığımız insanın da gönlünü kazanma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız. Hemen ardından da 2023 seçim zaferimizin sembolü olacak 23 milyon üye hedefiyle yolumuza devam edeceğiz." dedi.

AA'dan alınan habere göre, Başkan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, seçim takviminde bir yıldan geriye doğru saymaya başlanılan bir dönemde artık geçen her günün, her geçen haftanın kendileri için adeta hazine kıymetinde olduğunu belirtti.

Bu çerçevede, yaz mevsimini en verimli şekilde değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Derdini anlatmak, ülkeyi ve siyaseti takip etmek için başını kaldıran her vatandaşımızın AK Parti teşkilatından birini karşısında göreceği şekilde sahayı sıkı tutmalıyız. Muhalefet mensuplarının söyledikleri her yalanı anında ağızlarına tıkacak, ortaya attıkları her iftirayı anında çürütecek, sergiledikleri her tutarsızlığı anında ifşa edecek bir çalışma tarzı izlemeliyiz. Bunu yaparken asla onların gündemlerine takılıp kalmamalı, asla onların peşinden de gitmemeliyiz. Gündemi tayin eden, siyasetin tartışma başlıklarını ve istikametini belirleyen daima biz olacağız." ifadesini kullandı.

Aynı şekilde 2023 hedefiyle 2053 vizyonuyla insanların umutlarının ve beklentilerinin adresinin de yine AK Parti'nin olması gerektiğini belirten Erdoğan, AK Parti'nin 20 yıllık eser ve hizmet döneminin, her teşkilat mensubunun en büyük dayanak noktasının gönüllere girme kapısı olacağını söyledi.

Erdoğan, önemli olanın bu malzemeyi doğru kullanmak, iyi değerlendirmek olduğunu dile getirdi.

Her iş gibi siyasette de her işin başının insan kaynağı, insan kalitesi ve insan gücü olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Üye sayısı, 11 milyonu geçen bir partinin içinde elbette üslubuyla tavrıyla bireysel eksiklikleriyle sıkıntıya yol açan kişiler çıkabilir. Bunları derhal geri plana çekip kendilerinden başka alanlarda istifade etmeliyiz. AK Parti ailesi, ihtiyacı olan her konuda doğru insanları bulup onları öne çıkartacak kadar büyüktür, zengindir, mümbittir. En önemlisi ise milletvekilinden il, ilçe yönetimine, belediye başkanı ve meclis üyesinden mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimizin milletimizle tevazu ve samimiyet esasına dayalı bir iletişim kurmasıdır. Halka tepeden bakan, yaptığı görevi imtiyaz gören, geleni kapıdan içeri almayan, telefonuna ulaşılamayan AK Parti yöneticisi olamaz. Kendisine uzatılan eli tutmayan, insanlarla göz göze, gönül gönüle muhabbet kurmayan kişi, AK Parti kimliğini temsil edemez.

Siyasetin, insan kazanma sanatı olduğunu bilmeyen, AK Parti adına söz söyleyemez, irade ortaya koyamaz. Ülkesine, şehrine ve partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan, AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar, AK Parti'de görev alanlarda aradığımız ihtiyari değil, mecburi vasıflardır. Aksi takdirde ortaya çıkan tablodan sadece AK Parti değil, bizimle birlikte ülkemiz ve şehirlerimiz de zarar görmektedir. Böyle bir durumda kaybeden sadece AK Parti değil, bizimle birlikte kazanımları ve geleceğe ilişkin umutlarıyla tüm milletimiz olmaktadır."

Milli iradenin muhafızı, eser ve hizmet siyasetinin tek adresi olan AK Parti'nin kaderiyle ülkenin ve milletin kaderinin, etle tırnak gibi birbiriyle iç içe geçtiğini söyleyen Erdoğan, "Hiçbir şahsi menfaat hesabı, hiçbir kişisel kapris, hiçbir dar ekip dayanışması bu ulvi misyonun önüne geçemez, üstüne çıkamaz. Bileğini bükmeye vesayetçilerin, darbecilerin gücü yetmeyen bu partiyi, kendi içinden yaralayacak kimseye izin vermeyiz, kimseye eyvallah etmeyiz. AK Parti teşkilatlarındaki her bir kardeşimin sorumluluğuna bu gözle bakmasını istiyorum." diye konuştu.

"KAZANMAK DIŞINDA İHTİMALİ OLMAYAN BİR SEÇİME DAHA HAZIRLANIYORUZ"

Partinin kurulduğu günden beri girdikleri her seçimin, kendileri için rövanşı olmayan bir müsabaka gibi olduğunu belirten Erdoğan, "Kazanmak dışında ihtimali olmayan bir seçime daha hazırlanıyoruz. Genel merkezimizle ve Meclis Grubumuzla önümüzdeki kritik sürecin hazırlıklarını tüm boyutlarıyla yürütüyoruz." sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ile millete eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin 81 şehrinde 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, her ulaştığımız insanın da gönlünü kazanma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız. Hemen ardından da 2023 seçim zaferimizin sembolü olacak 23 milyon üye hedefiyle yolumuza devam edeceğiz. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Yani 23 milyon hedefini koyduğumuza göre bu oy, aynı zamanda üye, üye, üye. Bunu yapacağız, seçim öncesi seçimi kazanacağız. Bu, bizim için zor bir şey değil. Şu anda 11 milyonu aşkın üyemiz var mı? Var. Her üyemiz, bir üye daha ilave ederse işte seçimden önce seçimi kazandık demektir. Onun için ana kademe il başkanlarımız, kadın kolları il başkanlarımız, gençlik kolları il başkanlarımız durmak yok, yola devam. Görüldüğü gibi zor bir konu değil. Eğer ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları bu üyelerimize bunu telkin eder, onlar da bunu yapmaya başlarlarsa mesele bitmiştir. Ama bütün ana kademeye, kadın kollarına, gençlik kollarına bunu öyle kabul ettirmeliyiz ki her biri 'benim böyle bir görevim var, bunu başarmalıyım' demeli."

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yıldaki eser ve hizmetlerimiz gibi aldığımız ve alacağımız tedbirlerle insanlarımızı geçim sıkıntısından kurtaracak olan da enflasyonu düşürecek olan da 2008'de olduğu gibi istikrarı tahkim edecek olan da herkesin iş ve aş sahibi olmasını güvence altına alacak olan da ülkemizi hak ettiği aydınlık yarınlara kavuşturacak olan da biziz." dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kadınları kendilerine karşı kışkırtmaya çalıştığını söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'nin "kadınları iş hayatının dışında tutmaya çalıştığını" iddia ettiğini belirten Erdoğan, AK Parti kadın kolları üyelerinin son bir yılda 72 ile gittiğini bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bay Kemal niye biliyor musun? Kardeşlerimize verdiğimiz 'Kadınlara devlet desteklerini iyi anlatın, faydalansınlar, işlerini kursunlar, istihdama katılsınlar' talimatını yerine getirmek için illerimize gittiler. Sende böyle bir teşkilat var mı?

Hele bir de bu zatın muhafazakar genç kadınlara seslenmesi yok mu, insanda azıcık utanma duygusu olsa bu lafı ağzına bile alamaz. Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsü özgürlüğünü ellerinden almak için Anayasa Mahkemesi önünde nöbet tutan birine düşen, ahkam kesmek değil başını eğip yerine oturmaktır. Ama maalesef bunlarda yalan gibi, iftira gibi, çarpıtma gibi, utanmazlık da diz boyu. Milletimiz inşallah şayet yürekleri yeter de sokağa çıkacak yüzleri olursa orada bunlara hak ettikleri cevabı verecektir."

"KILIÇDAROĞLU'NDAN BİLE MEDET UMACAK HALE GELDİLER"

Erdoğan, Türkiye'nin üzerinde siyasi ve ekonomik hesabı olan herkesin, ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarından rahatsızlık duyan tüm çevrelerin 2023 seçimlerine umutlarını bağladığını dile getirdi.

Bugüne kadar sosyal fay hatlarını harekete geçirmeye çalışmaktan sınırlara tacize, uluslararası kuşatma gayretinden farklı görünümlerdeki darbe girişimlerine kadar her yolu deneyenlerin artık sabrının kalmadığını ifade eden Erdoğan, AK Parti'yi tökezleterek ülkeyi büyük ve güçlü Türkiye hedefi rotasından çıkarmak için ellerdeki tüm kozların sahaya sürülmeye başlandığını dile getirdi.

Erdoğan, "Öyle ki ülkenin en çürük siyasetçisi Kılıçdaroğlu'ndan bile medet umacak hale geldiler. Bürokrasiden siyasete hayatının hiçbir döneminde bir başarısı olmayan bu zata ülkeyi teslim etme senaryoları kuranların niyetlerinin milletin hayrı olmadığı açıkça ortadadır." dedi.

"KİMSENİN SESİ SOLUĞU ÇIKMIYOR"

Altılı masa oluşumuna değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Altılı masa diye milletin önüne koydukları yapı, sirk çadırından beter bir yer haline dönüştü. Hadi masanın çevresinde oturanlar belli. Altında ve etrafında dolananları ne yapacağız? Yapılacak açıklamaların bile büyükelçilerin onayına sunulduğu bir yerden söz ediyoruz. Dikkat edin. Dikkat ederseniz bu ithama tüm güçleri ve kalpleriyle böyle bir şey kesinlikle yok diyerek cevap dahi veremiyorlar. Çünkü süt dökmüş kedi gibi kabahatlerini gayet iyi biliyorlar.

Sadece bu kadar da değil. Bir de masanın gizli ortaklarından yedikleri ayarlar, bölücü örgütün uzantılarından yedikleri zılgıtlar var. Her gün bir HDP'li çıkıp bunlara posta koyuyor, tehdit ediyor, istikamet gösteriyor. Hatta inceden şantaj yapıyor. Hiçbirinin gıkı dahi çıkmıyor. HDP'liler yetmiyor, bazen de sahneyi Kılıçdaroğlu alıyor. Bu zat tepesi atınca kürsüden ortaklarına 'ya bana katılın ya önümden çekilin' diyerek meydan okuyor. Yine kimsenin sesi soluğu çıkmıyor."

Erdoğan, masanın ortaklarından bir diğerinin işi meşrep fitnesini alevlendirmeye kadar götürdüğünü, yine herkesin sus pus kaldığını belirterek, "Masanın irapta mahalli olmayan üyelerinin afra tafralarını saymıyorum bile, gerek yok. Geçmişlerini ve tüm değerlerini inkar pahasına o masada oturanları milletimizin vicdanına havale ettik." dedi.

Karşılarında işte böylesine perperişan bir yapı, uyduruk bir masa, her tarafı dökülen bir ittifak olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tamam anladık. Terzi kendi söküğünü dikemez de bunların diktikleri hiçbir sökük vaki değil. Şöyle bir düşünün. Bunlar mı Türkiye'nin güney sınırlarındaki terörle mücadele harekatlarını yönetecek? Bunlar mı terör örgütlerine dünyayı dar edecek? Bunlar mı ülkemizin Akdeniz ve Ege'deki çıkarlarını savunacak? Bunlar mı Karadeniz'deki savaşta tarafları bir araya getirerek çözümün adresi olacak? Ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum, bunlar mı ülkemizi Balkanlar'dan Kafkaslar'a dört bir yanımızda kurulan sinsi tuzakların içinden sahili selamete çıkaracak? Bunlar mı dar gelirli vatandaşlarımızı ekonomik sıkıntıdan kurtaracak? Bunlar mı küresel ekonomik krizi ülkemiz için fırsata dönüştürecek? Bunlar mı istihdamı artırarak her insanımıza çalışacak iş, evine götürecek aş imkanı temin edecek? Bunlar mı eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma kadar tüm alanlarda, Türkiye'ye yeni kazanımlar sağlamaktan vazgeçtik, mevcut durumu koruyacak?"

"DÜNYA NASIL BİR GİRDAPTAN GEÇİYOR, BUNU DA GÖRECEKSİNİZ"

Erdoğan, bugün insanların geçim sıkıntısı meselesi olduğunu, hayat pahalılığı yükü altında zorlandığını tespit ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Ama şunu da bilmemiz lazım ki. Dünya nasıl bir girdaptan geçiyor, bunu da göreceksiniz. Bütün bunlarla beraber şu anda AK Parti iktidarı olarak biz ülkenin, milletin, bilhassa da evlatlarımızın geleceğini tehlikeye atmaya yetecek gerekçeler değildir. Çünkü tıpkı geçtiğimiz 20 yıldaki eser ve hizmetlerimiz gibi aldığımız ve alacağımız tedbirlerle insanlarımızı geçim sıkıntısından kurtaracak olan da enflasyonu düşürecek olan da 2008'de olduğu gibi istikrarı tahkim edecek olan da herkesin iş ve aş sahibi olmasını güvence altına alacak olan da ülkemizi hak ettiği aydınlık yarınlara kavuşturacak olan da biziz.

Türkiye'nin AK Parti ile Cumhur İttifakı ile ve Cumhurbaşkanı olarak bizimle yoluna devam etmesi için yüzlerce, binlerce, milyonlarca sebep sayabiliriz. Ülkenin bu kifayetsizlere teslimi için de huzur-u kalple ortaya konabilecek tek bir akıl, mantık, vicdan, ahlak ürünü sebep bulunamaz."

Erdoğan, bu hakikatlerle milletin huzuruna çıkıldığında karşılarına dikilenlerin hepsinin kağıttan birer kaplan olduğunun kendiliğinden anlaşılacağını ifade etti.

İnsanlığın son 2,5 yıldır tarihinin en ciddi ve geniş çaplı krizlerinden birini yaşadığına, koronavirüs salgınıyla sağlık alanında başlayan sıkıntıların derinleşerek devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgın, dünyada özellikle ekonomideki dengeleri, alışkanlıkları tamamen altüst etti. Hemen her alanda üretim aksadı. Tedarik zincirlerinde kırılmalar oldu. Küresel ticaret aylar boyunca adeta durma noktasına geldi. Salgın kaynaklı olumsuzluklardan sadece az gelişmiş ve yoksul ülkeler değil, gelişmiş ülkeler dahil herkes etkilendi. İşte son olarak Fed'in attığı adımı gördünüz. Niye acaba? Düşünün Amerika'da böyle bir adımın atılması sıradan bir olay değil."