Başkan Erdoğan'dan Özgür Özel'e tepki: Kuvay-i Milliyeci olmakla övünüp demokrasi dileniyor

''Ziraat Bankası 4. Tarım Ekosistemi Buluşması Programı''nda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e tepki göstererek, ''Meselenin daha hazin tarafı şudur: Lafa gelince Kuvayımilliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hasılı millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi bir de toksik siyasetleriyle Türkiye'ye ve ülkemizin ekonomisine zarar veriyorlar.'' dedi.

HABER MERKEZİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Ziraat Bankası 4. Tarım Ekosistemi Buluşması Programı"nda açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarımda hangi seviyede olduğuna dair verilere geçmeden önce bir hususu ifade etmek istediğini söyledi.

Türkiye'deki toksik muhalefet anlayışına sık sık dikkati çektiğini, bunun Türkiye'ye verdiği zararlardan bahsettiğini anımsatan Erdoğan, Türkiye her alanda çağ atlarken muhalefetin bilhassa da ana muhalefetin kronikleşen kalite sorunundan rahatsız olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir şey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahitlik ediyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla, 'Çiftçinin şu kadar borcu var.' diyerek güya ülke ekonomisini ve ekonomi programımızı kötüleme gayretindeler. Oysa çizdikleri karamsar tabloyla gerçekler arasında ciddi fark var." diye konuştu.

Başkan Erdoğan, çiftçilerin çok uygun şartlarda kredi kullandığını, bunu da öyle muhalefetin iddia ettiği gibi battıkları için değil, üretimlerini geliştirmek, kapasitelerini artırmak, yurt dışına ve yeni pazarlara açılmak, işletmelerini daha da büyütmek için aldıklarını belirtti.

Çiftçilerin ödemelerini de yaptığına, kredilerin geri dönüş oranının yüzde 97 seviyesinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Ziraat Bankasının verdiği kredilerde bunun yüzde 99'a çıktığını, ortada batma, iflas etme, borç batağına saplanma ve ödeyememe gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurguladı.

Erdoğan, çiftçileri tarım sigortası yaptırmaya davet ederek, "Şunun da bilinmesi faydalı olacaktır. Tarım sektörümüz hamdolsun dimdik ayaktadır. Türkiye, önüne çıkan zorluklara rağmen yürüyüşüne devam etmektedir. Biz bu makamlarda olduğumuz müddetçe kutlu yürüyüşümüzü hiçbir güç engelleyemeyecektir. Ortada bir batan ve iflas eden varsa görüyoruz ki o ana muhalefetin istismar, iltimas, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir." dedi.

"İSTANBUL'UN İMKANLARININ NASIL YAĞMALANDIĞINI AÇIKÇA İTİRAF ETMEYE BAŞLADILAR"

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasına da değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ekranlardaki ve gazetelerdeki tartışmaları sizler de takip ediyorsunuz. Yıllarca beraber yol yürüdükleri, iş tuttukları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları, İstanbul'un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul'u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha iki yıl öncesine kadar Türkiye'yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça 'Allah bu milletin yüzüne bakmış.' diyoruz. Gündemlerinde ne millet, unutmayın ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp butlanla kalkıyorlar."

Başkan Erdoğan, "Meselenin daha hazin tarafı şudur: Lafa gelince Kuvayımilliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hasılı millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi bir de toksik siyasetleriyle Türkiye'ye ve ülkemizin ekonomisine zarar veriyorlar. Sonra da çıkıp Meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim, Rabb'im ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın." diye konuştu.