Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye'nin tavrına 'pazarlıkçılık' diyen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'a sert tepki gösterdi:
EKONOMİ: "Ülkemizde ekonomik sorunlara teşhis yanlış konulduğu için, tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir. TÜSİAD'ın şu anda başındaki, 'Büyüme her şey değildir. İhracat endeksli bir büyüme her şey değildir' diyor. İhracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Bütün bu adımların hepsi CHP ağzı. İthalat seni bitirir, batırır. 'İthalata dayalı bir ihracat' dersen bunu aklım alır. Öyle ürünler var ki bu ithalata dayalıdır. Sizin mantığınız, anlayışınız zaten bu işleri almaz. Türkiye'deki enflasyon, kamu maliyesindeki bozulmadan, arzdaki azalmadan ve talepteki aşırı yükselişten değil de enerjiden kura kadar farklı sebeplerin ağırlıklı olduğu sorunlardan kaynaklandığı için, buna klasik anlayışla çözüm aramak beyhudedir. Diyorlar ki 'Akademisyenleriniz olacak.' Be zavallı, bizim yanımızda, kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Biz kiminle, nerede, nasıl çalışacağını 20 yıldır ispat etmiş olan bir partiyiz. Bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceğin isimlerle çalışırız. Kafaya bak."
DIŞ POLİTİKA: "NATO meselesinde İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut, kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir bugün iki ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun, önce haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. İsveç'in, Finlandiya'nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız. Batı'yı görüyoruz. Almanya'da caddelerde Alman polisi nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa'da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere de hakeza öyle. Avrupa'nın bütün ülkelerinde aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız. Kusura bakmayın sizden önce gelen ağababalarınız da aynı kafadaydılar. Görüyorum ki siz de aynı kafadasınız."
CHP AĞZI: "Görüyorum ki sizler, aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağababalarınız da öyle konuşuyordu, siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır. Yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır."
TÜSİAD YÜKSEK FAİZ İSTEDİ, NATO İLE UZLAŞMA ÖNERDİ
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Tuncay Özilhan ekonomik ve siyasi mesajlar verdi.
Turan, dünyada enerji ve gıda fiyatlarında fahiş artışlar yaşandığını, küresel enflasyonun tırmanacağı, büyümeyi de baskı altına alacağı bir döneme girildiğini hatırlatarak, Türkiye'nin faiz artırarak ekonominin frenine basan ülkeleri örnek alması gerektiğini ve ekonomiyi rayına oturtmak için akademisyenlere, uzmanlara kulak verilmesi gerektiğini savundu.
Konuşmasında dış politikaya da yer veren Turan, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için ortaya koyduğu 'terörle mücadeleye destek ve savunma sanayii işbirliği' şartlarına işaret ederken, 'ılımlılık' önerisi ve 'pazarlıkçılık' imasında bulunması dikkati çekti. Turan, "Terörden çok çekmiş bir toplumun hassasiyetlerine dost ve müttefik ülkelerin daha fazla dikkat etmesini istemek elbette Türkiye'nin hakkıdır. Ancak en haklı olduğumuz konularda bile çıkarlarımızı korurken tercih edeceğimiz yöntem amaca varmamızı kolaylaştıracak şekilde formüle edilmelidir. Bu bağlamda İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye'nin dile getirdiği sıkıntıların ve taleplerin müzakere yoluyla, karşılıklı anlayışı geliştirerek ve ittifak ruhuna uygun şekilde çözülebileceğini ümit ediyoruz. AB ile ilişkilerimizin hayli sorunlu olduğu herkesin malumu. Bu ilişkileri sığınmacı mutabakatına indirgemekten tarafların vazgeçme zamanı gelmiş de geçmektedir. Konuları tek tek pazarlığa açan yaklaşımın sona ermesi, ilişkilerin karşılıklı güvensizlikten arındırılarak canlandırılması, tedarik zincirleri yeniden tanımlanır ve sermaye kendisine yeni adresler ararken, büyük önem taşıyacaktır" dedi.
Özilhan da, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın, enflasyonun yükselmesinin küresel sorun olduğunu ve Türkiye'yi de etkilediğini vurgularken, yeni bir tarım politikasına ihtiyacı olduğunu, Türkiye'nin üretim yapısını ve dış ilişkilerini küresel ticaretteki değişimlere göre şekillendirmesi gerektiğini söyledi. Özilhan, "Türkiye temel alt yapı yatırımlarını yaptı. Alt yapı yatırımlarının dönüşü uzun süre alıyor. Bundan sonra kaynak planlamasında. Dijital altyapı, sanayi ve tarımda katma değeri artırma ve yeni teknoloji alanlarının gelişimi hedeflenmeli" dedi.
Konuşmasının yarısını dış politikaya ayıran Özilhan, "pazarlıkçı dış politika" eleştirisinde bulundu ve "Müttefiklerle ilişkilerde belirsizliği, öngörülemezliği ve karşılıklı güvensizliği ortadan kaldırmanın sağlayacağı uzun vadeli avantajları kısa vadeli pazarlıkların taktik getirileriyle karşılaştırmalıyız" ifadesini kullandı.
TEMMUZDA MİLLETİMİZİ RAHATLATACAĞIZ
"Buğday krizinin çözülmesi için büyük gayret sarf ediyoruz. Karadeniz'de bulduğumuz 540 milyarlık doğalgazı sisteme katmak için gece gündüz çalışıyoruz" diyen Başkan Erdoğan şöyle devam etti: "Pompa fiyatları rahatsız edecek düzeyde. Hem ham petrol fiyatlarındaki yükselişten hem de kurdaki artıştan etkileniyoruz. Katlanarak artan fiyatlar sürdürülebilir değil pompa fiyatlarının ineceğini ümit ediyoruz, sabırla bekleyeceğiz. İhracatımız rekor kırarak yıllık 243 milyar dolar seviyesine ulaştı. Temmuzda enflasyon farklarıyla milletimizi rahatlatacak adımlar atacağız. Ocak ayında da daha kapsamlı adımlar atacağız."
ÖĞRENCİ AFFI MECLİS'E GELİYOR
Başkan Erdoğan, çeşitli nedenlerle okullarını yarıda bırakmak zorunda kalan öğrenciler için hazırlanan afla ilgili müjde verdi. Erdoğan, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini ilgilendiren müjdeyi, "Konuşmamın hemen başında tüm gençlerimize bir müjde vermek istiyorum. Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve kamuoyunda öğrenci affı diye bilinen teklifi, Meclis'imizin takdirine sunuyoruz. Bu teklif lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerden eğitimlerini bırakmak zorunda kalanlara geri dönüş yolu açıyor. Bu teklifin şimdiden tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Üniversitelerden çeşitli nedenlerle ilişiği kesilen 4 milyon 242 bin 316 öğrenci aftan yararlanacak.
ADAYLIĞINI AÇIKLA
Başkan Erdoğan, 6'lı masa ve Kemal Kılıçdaroğlu'na da eleştiriler yöneltti: "Sel felaketinde İzmir'in, İstanbul'un, Ankara'nın halini gördük. Hiçbir altyapı çalışması var mı? Biri Bodrum'da, biri Eskişehir'de seyahatte. Bir masa kurmuşlar ama buradan çıkan hiçbir siyaset, karar, irade mevcut değil. Güya seçim tarihi belli olsa adayları hazır ama tarihi zaten belli olan seçimler için ortada aday yok. Neymiş şayet adaylarını bugünden ilan ederlerse bir yıl içinde o isim yıpranabilirmiş. Bu nasıl aday ki millet tanıdıkça ondan soğuyor. Kılıçdaroğlu'na tekrar söylüyorum, 'Ya adaylığını ya da adayını açıkla'. Bunu söylediğimden bu yana ortadan kayboldu. Her gün bir kurumun kapısına dayanıyor. 'Ya bana katılın ya önümden çekilin' diyerek kürsü yumruklayan bu zatın sesi birden kısılıverdi. Henüz 6'lı masanın adayı belli değilken tuttular bir meşrep fitnesi ortaya attılar. Bay Kemal biz senin meşrebinle ilgilenmiyoruz. "
DOKUNULMAZLIĞI SÜRATLE KALDIRILMALI
DBP'li Salihe Aydeniz'e tepki gösteren Başkan Erdoğan "Kadıköy'de işlenen rezaletin başrolünde yer alan sözde milletvekili, onun arkasında, yanında yer alan milletvekillerini, geçmişte hangi karanlık niyetlere alet olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu kadının dosyası çok kabarık. 60 küsur dosyada suç rayihası var. Süratle dokunulmazlığı kaldırılmalı."