Konuşmasına, "Buradan Birleşmiş Milletler Salonu'nu andıran bu güzel kardeşlik tablosundan, dünyanın dört bir yanındaki gençlerimizi özellikle selamlıyorum." diyerek başlayan Erdoğan, mezuniyet törenleri vesilesiyle bir araya geldikleri bin 500 öğrenciyi ayrı ayrı tebrik etti. Erdoğan, Türkiye burslarıyla üniversitelerde halen öğrenim gören tüm uluslararası öğrencilere başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Pek çok sivil toplum kuruluşumuzun da yurt içinde ve dışında benzer atılımları olduğunu biliyoruz. Şimdi altyapıyı daha da güçlendirme ve kaliteyi yükseltme zamanıdır. Vicdanın, ahlakın, merhametin, adaletin hakim olduğu bir küresel düzeni inşa edene kadar hep birlikte durmadan, dinlenmeden çalışmalıyız. Bugün 'Dünya 5'ten büyüktür' gerçeğini cesaretle dillendirebilen bir Türkiye varsa, katettiğimiz mesafenin verdiği özgüven sayesindedir. İster DEAŞ'lı ister PKK'lı ister kendi insanına kurşun sıkan FETÖ'cü isterse Neo-Nazi terörü olsun, eli kanlı katillerin bizi ve İslam dünyasını çekmek istediği tuzağa asla düşmeyeceğiz. Çünkü bunların hepsi aynı madalyonun farklı yüzleri."
"Tüm insanlığa hizmet edecek gönül neferlerini görüyorum"
Türkiye'de eğitim öğretim gördükten sonra 165 ayrı ülkede kendi halklarına hizmet veren tüm mezunlara da selam gönderen Erdoğan, aileleriyle birlikte burada bulunan mezunlara Türkiye'de bir kez daha özellikle bu yaşadıkları süreci mutluluğa çevirmeleri dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu salonda geleceğin bakanlarını, başbakanlarını, siyasetçilerini, sanatçılarını, inşallah Nobel ödülleri alacak bilim adamlarını görüyorum. Bu salonda eserleriyle, çalışmalarıyla hem kendi ülkelerine hem de tüm insanlığa hizmet edecek gönül neferlerini görüyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık eylesin." diye konuştu.
Uluslararası öğrencilerin ve mezunların her birini büyük Türkiye ailesinin birer mensubu ve aynı zamanda kendi ülkelerindeki doğal temsilcileri olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, "Türkiye bursları ve kendi imkanlarıyla ülkemizde eğitim öğretim gören gerek mezunlarımıza gerek öğrencilerimize milletimizin kalbi de devletimizin kapıları da daima açıktır. Biz sizleri hiçbir zaman unutmayacağız, sizlerin de bizi daima kalbinizde yaşatacağınıza inanıyorum." dedi.
Programın başlangıcından bugüne kadar Türkiye bursları vasıtasıyla ülkede eğitim öğretim gören mezunların sayısının yaklaşık 150 bin civarında olduğunu belirten Erdoğan, bu vesileyle uluslararası öğrenci projesinin çeyrek asır önce temellerini atan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı rahmetle yad ettiğini söyledi. Erdoğan, son 7 yıldır Türkiye bursları adıyla yürütülen bu hayırlı işin programında emeği geçenlere teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye burslarına sadece bu yıl dünya genelinde yaklaşık 147 bin başvurunun olması, atılan hayırlı adımın dalga dalga büyüyerek amacına ulaştığını gösteriyor. Türkiye burslarına en çok başvurunun Suriye, Filistin, Afganistan, Yemen, Irak, Somali, Myanmar gibi ciddi sıkıntılarla boğuşan yerlerden gelmesini programın asli gayesine ulaşmasının işareti olarak görüyorum. Yükseköğrenimde küresel düzeyde bir fırsat eşitliği haline dönüşen burs programımızı geliştirerek sürdürmekte kararlıyız. Ülkemizde halen kendi imkanlarıyla veya burslu olarak eğitim gören 182 ayrı ülkeden 150 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizdeki üniversitelerden de uluslararası öğrencilerin akademik ve sosyal ihtiyaçlarını daha fazla karşılayacak şekilde kapasitelerini geliştirmeleri için gayret göstermelerini bekliyorum. Hedefimiz 2023'te uluslararası öğrenci sayımızı 200 bine çıkarmaktır. Dünyanın en kadim eğitim kurumlarına ev sahipliği yapan bu toprakları inşallah yeniden en ön sıralara çıkaracağız. Üniversite sayımızı 76'dan 206'ya çıkarmakla, akademisyen sayımızı 70 binden 166 bine yükseltmekle bunun ilk adımlarını attık."
"Japonya'daki örnek"
G20 zirvesinde Japonya'da bulunduğunu anımsatan Erdoğan, Japonya'daki 800 üniversitenin yüzde 10'u, yani 80 tanesinin sadece kızlardan oluşan kadın üniversitesi olduğunu aktardı. Bu üniversitelerden biri tarafından şahsına fahri doktora unvanı verildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii 80 üniversitenin bu şekilde olması, kreşten alıp ilk, orta, lise ardından da üniversite olmak suretiyle çok farklı bir yapıyı Japonya'da oluşturmuş durumdalar. Ve bütün bunlarla beraber bu alanda atılan adımın bizler için önem arz ettiğini şu anda YÖK Başkanına hatırlatıyorum, çalışmanı da buna göre yap. Çok önemli bir şey. Türkiye de benzer bir adımı atmalı. Zira şöyle lise yıllarımızda ülkemizde de kız liselerinden tutun erkek liselerine varıncaya kadar bunların hepsi yok muydu? Vardı. Sonra bunların hepsini karıştırdılar birbirine, bir değişik hale getirdiler, şimdi yeniden bunları toparlama dönemine girmiş bulunuyoruz. Fakat Japonya'daki örnek çok çok ilginçti. 800 üniversitenin yüzde 10'u, 80 üniversitenin sadece kız üniversitesi olması ve bunların da kreşten başlayıp, ilk, orta, lise sonra üniversiteye gelmesi manidardı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı aracılığıyla yurt dışında faaliyete geçirilen 2 üniversite, 269 okul ve 35 yurt bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Pek çok sivil toplum kuruluşumuzun da yurt içinde ve dışında benzer atılımları olduğunu biliyoruz. Şimdi alt yapıyı daha da güçlendirme ve kaliteyi yükseltme zamanıdır. Bunun için ilgili tüm kurumlarımızı daha fazla işbirliği yapmaya davet ediyorum. Uluslararası öğrencilere lisans, yüksek lisans, doktora düzeyinde eğitim vermek kadar onların mezuniyet sonrası çalışmalarını da yakından takip etmemiz gerektiğine inanıyorum. Burada eğitim öğretim bitti, ondan sonra takip etmeyelim yok. Ondan sonra da aynı şekilde YTB bunların takibini yapması lazım. Ülkelerine döndüklerinde ne yapıyorlar, neyle meşguller? Adım adım takip, burayla ilişkilerin devamını sağlamak, yoksa bunun hiçbir hayrı olmaz. Çünkü biz sizleri ülkenize döndüğünüz zaman Türkiye'nin ülkenizdeki misyon şefleri olarak görüyoruz, böyle görmek istiyoruz."
(AA)