Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay'ın 154'üncü Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Danıştay'da düzenlenen törene katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'nin en köklü kurumlarından biri olan Danıştay'ın 154'üncü kuruluş yıldönümünü tebrik ederek, "Yönetimin yargı yoluyla denetlenmesi görevine üstlenen Danıştay, devlet ile vatandaşlar arasındaki ihtilafların hukuk marifetiyle çözümünü sağlıyor. Danıştay'ın ifa ettiği bu kritik vazife hukuk devleti ilkesinin gerçek manada ve tüm unsurlarıyla hayata geçmesi manasına geliyor" diye konuştu.
MUHALEFET UZLAŞMADI
Hukuk devleti ilkesi çerçevesinde vereceği her mücadelede yargı mensuplarının yanlarında olacaklarını belirten Erdoğan, "Hukuk devleti ilkesi demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır. Ülke yönetimine geldiğim günden beri Türkiye'nin hukuk devleti niteliğini güçlendirmenin mücadelesini veriyorum. Yaptığımızı reformlarla anayasadan yasalara, idari uygulamalardan uluslararası sözleşmelere kadar geniş bir alanda hukuk devletinin tahkim ettik. Aslında ülkemizi yeni, tamamen demokratik yaklaşımla ve yalın dille yazılmış yeni bir anayasaya kavuşturmak için TBMM bünyesinde defalarca teşebbüste bulunduk. Maalesef bu teşebbüsümüz, muhalefet partilerinin süreci tıkayan uzlaşmaz tavrı nedeniyle akamete uğradı" ifadelerini kullandı.
ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA
Geçen yıl yeni bir anayasa için tekrar harekete geçtiklerini ifade eden Erdoğan, "Kendi hazırlıklarımızı yürütürken muhalefet cenahından da ortaya en azından bir metin teklifi koymasını bekledik. Aradan geçen bunca zamana rağmen önümüze, üzerinde konuşabileceğimiz herhangi bir metin gelmedi. Biz de kendi hazırlığımızı beklemeye almak mecburiyetinde kaldık. Ancak milletimizi, ruhunu 12 Eylül vesayetçilerinin üflediği darbe mahsulü mevcut anayasadan kurtarma irademiz bakidir. İmkan bulduğumuzda ülkemizi sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya mutlaka kavuşturacağız" diye konuştu.
MİLLİ KARAR VEREMEZ
Erdoğan, "Buradan açıkça ifade ediyorum. Bu ülkede hiçbir savcının, hiçbir hakimin, hiçbir yargı mensubunun hukukla bağdaşmayan herhangi bir yaklaşımla karşıma gelmesini, taleplerimi hukuk dışında bir süzgeçte değerlendirmesini doğrusu istemem. Darbelere kılıf uyduran, vesayete koltuk değnekliği yapan, gizli-açık hukuk dışı örgütlerin arka bahçesi haline dönüşen, menfaat hesaplarının aleti olan bir yargı, millet adına karar veremez" dedi.
YARGIDA USTA-ÇIRAK GELENEĞİ
Yargı teşkilatının insan gücü kalitesini ve donanımını artırmak için hakim ve savcı yardımcılığı sistemini getireceklerini kaydeden Erdoğan, "Yargının tüm kademelerinde toplamda 3 yıl süreyle yardımcı sıfatıyla görev yapacak hakim ve savcılarımız böylece sisteme bütünüyle hakim olacaktır. Bir anlamda ahilik geleneğimizin temelini oluşturan usta-çırak sistemini yargıya da taşıyoruz. Bu yeni sistemi çok yakında fiilen başlatıyoruz" dedi.
YARGIDAN FETÖ BELASI TEMİZLENDİ
Başkan Erdoğan, "Daha yakın tarihte FETÖ ihanet çetesinin yargı içindeki dehşet verici yapılanmasına hep birlikte şahit olduk. FETÖ belasının ülkenin başına bu derece musallat olmasında, yargıya çöreklenen yapının, örgütün emniyet ve ordu içindeki mensuplarıyla birlikte çok önemli misyon üstlendiğini biliyoruz. Hamdolsun; ülkesine, milletine, adalete bağlı savcılar ve hakimler kendi içlerinden başlayarak Türkiye'nin FETÖ tehdidinden hukuk yoluyla kurtulmasına da öncülük ettiler. Bu tarihi mücadelede görev alan tüm yargı mensuplarına bir kez daha şahsım ve milletin adına şükranlarımı sunuyorum" değerlendirmesinde bulundu.
15 ANLAŞMA İMZALANDI
İki ülke arasında ulaşım, savunma sanayii, askeri istihbarat, bilişim teknolojileri, kültür, tarım, taşımacılık, ticaret, gümrük, çevre, eğitim, gençlik, iletişim ve arşiv alanında anlaşmalar imza altına alındı.
'ERDOĞAN, BİLGE VE SAYGIN BİR SİYASETÇİ'
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, basın toplantısındaki konuşmasına "Kutsal Anadolu topraklarına resmi ziyaretimden dolayı, kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum" diyerek başladı. Tokayev şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı Erdoğan bilge ve saygın bir siyasetçidir. Bu yüzden düşünceleri çok önemlidir. Türkiye Kazakistan'ın bağımsızlığını kabul eden ilk ülke Türkiye'dir. Bu yüzden Kazak halkı bunu hiçbir zaman unutmayacaktır. Türkiye Kazakistan için çok önemli stratejik bir ortaktır. Bugün ikili görüşmeler sonucu önemli anlaşmalar sağladık. Bizler, Türk-Kazak işbirliğini yeni düzeye taşımak için geliştirilmiş stratejik işbirliğini kabul ettik. Bu kardeşliğimizi pekiştirerek etkileşimimizi geliştirecek önemli bir adımdır."
TOKAYEV'İN İLK ZİYARETİ ANKARA'YA! UKRAYNA, TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATININ ÖNEMİNİ GÖSTERDİ
Başkan Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna'daki savaşın, Türk devletleri teşkilatının önemini gözler önüne serdiğini belirtti.
Başkan Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'i Beştepe'de ağırladı. Tokayev'in göreve gelmesinin ardından Türkiye'ye gerçekleştirdiği ilk devlet ziyareti sırasında Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkiler tüm boyutlarıyla değerlendirildi, ikili ve çok taraflı düzeyde işbirliğinin geliştirilmesi için atılabilecek adımlar ele alındı, 15 anlaşma imzalandı. İki lider, görüşmenin ardından ortak basın toplantısında açıklamalar yaptı. Erdoğan, "Kazakistan bizim nasıl ata yurdumuzsa Türkiye de kardeşlerimizin ikinci evidir" dedi. Erdoğan şöyle devam etti. "Anadolu'yu bizlere vatan kılanlar, Hoca Ahmet Yesevi'nin ocağında pişen gönül erleridir. Az önce imzaladığımız ortak bildiriyle işbirliğimizi, geliştirilmiş ortaklık stratejisine yükselttik."
10 MİLYARLIK HEDEF
"Ocak ayında Kazakistan'da yaşanan elim olaylarda hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralananlara Allah'tan şifa diliyoruz. Kapsamlı reform programını destekliyoruz. Kazak kardeşlerimizin istikrarı, güvenliği huzuru için üzerimize düşenleri yapmakta olduğumuzun altını bir kez daha çiziyoruz. Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret hacmi geçtiğimiz sene 5,3 milyar doları aştı. Yine hızlı adımlarla 10 milyarlık hedefimize ulaşacağız. Bölgesel ve uluslararası meselelerde fikir alışverişinde bulunduk."
SAVAŞI DA ELE ALDIK
"Özellikle Ukrayna'daki krizi ele aldık. Bu savaş, Türk devletlerinin gerek ikili düzeyde gerek Türk devletleri teşkilatı çatısı altında önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Aramızda yine Stratejik İşbirliği Konseyi'yle alakalı toplantımızı da Ekim ayında Kazakistan'da gerçekleştireceğiz."