Başkan Erdoğan'dan kritik açıklamalar: Bu sarsıntılı dönemi geride bırakma safhasındayız

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti MKYK Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, ''Türkiye her bakımdan gelişmiş ülkelerden çok daha sağlam bir duruş sergileyerek, bu sarsıntılı dönemi geride bırakma safhasına gelmiştir'' dedi.

Türkiye Başkanı  ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"NORMALLEŞME SÜRECİNİ ACELEYE GETİRMEYECEĞİZ"

Başkan Erdoğan normalleşme sürecinin planına ilişkin aceleye getirmeyeceklerini ve kurallara riayetin önemini vurguladı.

Açıklamasına şu sözlerle devam etti:

Koronavirüsle mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Dünkü kabine toplantımızda bir süredir hazırlıklarını yaptığımız normalleşme planı yeniden müzakere ettik. Bu toplantıda şekillendirdiğimiz takvime göre, atacağımız ilk adımları da milletimizle paylaştık. Halkımızın ihtiyaçları, kurumlarımızın tespitleri, Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulumuzun değerlendirmeleri ışığıda bu süreci dikkatle yürütmeyi sürdüreceğiz. Kabine toplantımızda da belirttiğimiz gibi; fiziki mesafe, maske kullanımı temizlik başta olmak üzere kurallara riayeti en üst düzeyde tutacağız.Normalleşme adımlarını asla aceleye getirmeden tüm adımları ihtiyatla atmaya devam edeceğiz.  

"AKSİ TAKDİRDE KURALLARI YENİDEN SIKILAŞTIRIRIZ"

Başkan Erdoğan ikinci bir dalga ihtimalinin önünü kesmek ve gevşemenin getireceği sıkıntıları önlemek için her türlü tedbirin alınacağını işaret etti. Kuralların altını çizen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

Kazanımlarımızı riske atacak, salgını yeniden azdıracak risklere girmeyeceğiz. Gerektiğinde normalleşme takviminde bazı konuları öne alma ileriye öteleme veya ilave tedbirler alma hakkımız mahfuzdur. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere göre Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda hazırladığımız planları sürekli güncelleyeceğiz. Rehavete ve karamsarlığa mahal vermeden ülkemizi bu sagın müsibetinden kurtaracağız. Milletimizin bu konuda bize verdiği destek en büyük güç kaynağımızdır. Bugüne kadar sabırla, metanetle ve fedakarlıkla yer alan halkımızdan bir müddet daha bu hassasiyeti sürdürmesini bekliyoruz. Mayıs ayı içinde faaliyetlerine yeniden başlamalarına izin vereceğimiz işletmelerle buradan faydalanacak insanlarımıza kurallara riayet etmesi noktasında güveniyoruz. Aksi takdirde tedbirleri yeniden sıkılaştırmak zorunda kalabiliriz.

BUNUN BEDELİNİ HEP BİRLİKTE ÖDERİZ

Başkan Erdoğan salgının yaptırımlarının bedelinin ağır olduğunu belirterek, "Önümüzdeki haftalarda gelişmelere göre, normalleşme planımızın diğer unsurlarını da açıklayacağız. Hep söylediğim gibi bu salgının üstesinden gelmek 83 milyon olarak bizim elimizdedir. Salgını ne kadar çabuk yenersek normal hayatımıza o derece hızlı döneriz. Kurallara uymaz ve süreci uzatırsak bunun bedelini de hep birlikte öderiz. Türkiye'nin fazladan bir tek gün bile kaybetmeye tahammülü yoktur. Biran önce 2023 hedeflerimize doğru eskisinden çok daha kararlı ve süratli ilerlemeye devam etmeliyiz." dedi.

Birliğin gücüne değinen Başkan Erdoğan bu süreçte Türkiye'nin yükselen güç olacağını belirterek, "Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillendiği bir döneme giriyoruz. Bu kritik dönem noktasında karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek için öncelikle önümüzdeki salgın engelini aşmalıyız. Bunu başardığımızda önümüzde aydınlık bir geleceğin olduğundan hiçbir şüphemiz yoktur. Yeni sürecin öncülüğünü yapmakta 18 yıldır olduğu gibi yine AK Parti'ye düşüyor." dedi.

"Ülkemiz, Koronavirüs salgını ile mücadelesinde yeni bir safhaya geçmiştir"

DİYANET İŞLERİ BAŞKANINI HEDEF ALAN ANKARA BAROSU

Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve İslam'ı hedef alan akılalmaz açıklamaları ile gündeme gelen Ankara Barosunu hatırlatan Başkan Erdoğan şöyle dedi:

Salgınla mücadelemizin başarıyla sürmesi gündemimizdeki meselelere de daha sıkı bir şekilde yönelmemize de imkan sağlıyor. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız kendi alanlarındaki konularda çalışmalarına hız veriyor. Meclis'te başlanmış olan veya başlama kararı aldığımız neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri Barolar ve TABİP Odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslaktır. Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet Başkanımız ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Daha önceki yıllarda bu konuda bir hazırlık yapmış ve belirli bir seviyeye getirmiştik. Bu çalışmayı derhal yeniden ele almalı varsa eksikliklerini tamamlayıp Meclis'in takdirine sunmalıyız. Aynı şekilde yargı reformu strateji belgemizde yer alan taahhütlerimizden henüz kanunlaşmamış olanlarla ilgili hazırlıkları da hızlandırmalıyız. Diğer yönden salgın döneminin ekonomimiz üzerinde açtığı tahribatları hızla onarmak ve çok büyük daha atılımlara yönelmek mecburiyetindeyiz. Yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı, büyümeyi arzu arzu ettiğimiz seviyeye getirmek için hep birlikte çabalamalıyız. Yaşadığımız süreç gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin sadece sağlık sistemlerinin değil, ekonomik altyapılarının ve sosyal yapılarınında güçlü olmadığını gösterdi. Türkiye her bakımdan gelişmiş ülkelerden çok daha sağlam bir duruş sergileyerek, bu sarsıntılı dönemi geride bırakma safhasına gelmiştir.

Başkan Erdoğan konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

Karşımızdaki tablo ülke ve millet olarak kendimize daha fazla güven duymamızı sağlıyor. Salgın sürecindeki kazanımlarımızı bölgesel ve küresel düzeyde çok daha büyük başarımlara dönüştüreceğiz. Dışarıdaki düşmanlara ve içerideki gafillere rağmen her alanda yürüttüğümüz istikbal ve istiklal mücadelemizi zafere ulaştıracağız.

Bakan Varank önemli açıklamalarda bulundu

Ramazan ayından etkilendi, Müslüman oldu

Bakan Soylu, trafik arabası kullandı

Beşiktaşlı futbolcular yurtta karantinaya alındı