Başbakan Binali Yıldırım, Kıbrıs yolculuğu öncesi açıklamalarda bulundu.
1
Başbakan olarak ilk yurtdışı ziyaretini KKTC'ye gerçekleştirecek olan Binali Yıldırım, havaalanında bir basın açıklaması yaptı. Yıldırım, "KKTC'ye yapılan yanlış Türkiye'ye yapılmış demektir" diye konuştu.
Yıldırım'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
İlk yurtdışı resmi ziyaretimiz. Kıbrıs ziyaretimiz esnasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı ve sayın Başbakan ile resmi görüşmelerimiz olacak. İkili ve bölgesel konuları ele alma fırsatımız olacak. Kıbrıs'la Türkiye arasında esasen her alanda ilişkilerde herhangi bir sorunumuz yok. Bizim Kıbrıs'a bakışımız çok açık ve net. Özellikle Kıbrıs'ın ihtiyaçları bakımından, Kıbrıslı kardeşlerimizin refahı, geleceği bakımından Türkiye'de ne varsa Kıbrıs'ta da o olacak prensibine göre hareket ediyoruz. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Kıbrıs'ta uzun yıllardan beri devam eden bir sorun var. Bu soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Bununla ilgili hikaye uzun. Türkiye tarafı olarak çözümü her zaman önemsedik, garantör bir devlet olarak. Yapılması gereken her türlü yapıcı adımı bugüne kadar attık. Ne yazık ki, geçmişte verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı, çözüm noktasında istenen mesafe katedilmedi. Şu anda müzakerelerin esası iki toplumlu bir devlet. Burada sorulması gereken soru; iki toplum eşit olarak temsil ediliyor mu, adil bir paylaşım var mı, hukuku teminat altına alınıyor mu? Bunlar sağlanırsa Türkiye olarak arkasında olacağız. KKTC'de yaşayan kardeşlerimize karşı yapılabilecek en ufak bir yanlış Türkiye'ye yapılmış demektir, bunu da not olarak bir yere kaydedilmesinde yarar var. Bu ziyarette İstanbul Milletvekilimiz Yıldız Seferinoğlu, Hatay Milletvekilimiz Fevzi Şanverdi de bizimle beraber olacak.
BİZİM İÇİN BOŞ BİR ŞEYDİR AMA YİNE DE ÇIKSIN İSTEMİYORUZ
Bu oylama çok saçma bir oylama. Olmayan, 1915'de 1. Dünya Savaşı şartlarında yaşanmış, her ülkede yaşanan sıradan olaylardan biri. Burada Türkiye'ye fatura çıkarmaya kalkanlar iyi niyetli değil. Bu konuda açık, seçik bütün dünyaya, bizim gizli saklımız yok, herşey incelensin diyoruz. Kimin ne taksiratı varsa ortaya çıksın, ama bunu tarihçiler yapsın. Bu siyasetin bir aracı haline getirilmesin. O yüzden Almanya'yla aramızdaki ilişkiler zedelenecektir, biz zedelenmesin istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, sayın Merkel'i aradı, rahatsızlığımızı, endişelerimizi kendisine doğrudan aktardı. Sayın Merkel, bana telefon açtı Başbakanlığa seçilmem vesilesiyle, kendisine bütün detayları aktardım. Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk, Almanya ile Türkiye arasında en büyük bağımızdır dedim. Ümit ediyorum ki, Almanya'daki karar vereciler 3 milyon seçmenin sesine kulaklarını tıkamazlar. Böyle bir kararın çıkmasını arzu etmiyoruz. Çıkarsa ne olur; hiç bir şey olmaz. Başka ülkelerde de buna benzer kararlar geçmişte çıktı. Bizim için boş bir şeydir, hükümsüz bir iştir, yine de çıksın istemiyoruz.
TÜRKİYE KABİLE CUMHURİYETİ DEĞİL KÖKLÜ GELENEĞİ OLAN ÜLKE
Türkiye aklında ne varsa onu söyler, iki gündemli bir ülke değil. Yeter ki AB verdiği sözlerde aynı şekilde dursun. Bu karar çıkarsa biz de anlaşmaları yok sayarız, burası kabile cumhuriyeti değil Türkiye Cumhuriyeti köklü devlet geleneği olan bir ülke.