Başbakan Yıldırım AK Parti Grup Toplantısı'nda

Başbakan Binali Yıldırım AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

1

AK Parti Grup toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, TSK'da yeniden yapılanmaya gidildiğini belirterek daha güçlü hale getirileceğini söyledi. Yıldırım, Yüksek Askeri Mahkemesi ve Askeri Yargıtay'ın da kaldırılacağını açıkladı. 


Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

15 Temmuz hain darbe girişiminin hem devlette hem de millette açtığı yarayı, tahribatı onarmak için Meclis grubu, hükümet olarak olağanüstü bir gayret içerisindeyiz. Esasen darbe girişiminin daha ilk saatlerinden itibaren yurdun her köşesinde savcılar derhal harakete geçmiş, hukuk işlemeye başlamıştır. Polisimiz bir yandan darbe girişimine karşı halkımız da kahramanca mücadele verirken bir yandan da yurdun dört bir yanında asayişin başarılı bir şekilde teminini gerçekleştirmiştir. Bu süreçte ekonomi yönetiminde asla bir boşluk, en ufak bir sorun yaşanmamıştır. Kahraman Türk milleti ekonomi konusunda da üzerine düşen görevi yapmış, 11 milyar dolar parasını bozdurarak Türk ekonomisinin gücüne güç katmıştır. Bürokrasi hiçbir şey olmamış gibi ilk günden tam bir hassasiyet ve verimlilikle çalışmasını sürdürmüştür. Şehitlerimizin son yolculuğuna gönderilmeleri, gazilerimizin tedavileri, şehit ve gazi yakınlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması ilk günden kusursuz bir şekilde ifa etmenin gayreti içerisinde olduk. Bu hassasiyetimiz bundan sonra da aynen devam edecek. 

CHP VE MHP LİDERİNİ PAZAR GÜNÜ YENİKAPI'YA BEKLİYORUZ

Siyasi partilerimizle, genel başkanlarıyla sürekli iletişim ve istişare halinde olduk. Dün de bildiğiniz gibi ana muhalefet partisi lideri sayın Kılıçdaroğlu ile genel merkezde, MHP'nin lideri sayın Devlet Bahçeli ile  meclisteki makamında ziyaret ettim. Kendilerine OHAL sürecini, hükümetimizin aldığı kararlarla ilgili kapsamlı bilgi aktardım. Sayın Cumhurbaşkanımız Pazar günü İstanbul'da büyük bir demokrasi ve şehitler mitingi gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanımızın riyasetinde gerçekleştirilecek bu mitinge AK Parti olarak bütün teşkilatlarımızla katılım sağlayacağız. sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı doğrultusunda hepimiz Yenikapı'da hazır olacağız. Tarihin, demokrasimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanımızın parti liderlerine yaptığı çağrıyı buradan tekrarlamak istiyorum; gün birlik, beraber olma, birlikte Türkiye olma günüdür. Dolayısıyla CHP liderinin, MHP liderinin ve partililerin bu büyük buluşmaya davet ediyorum. Onların bu büyük mitinge gelerek dostluk, kardeşlik, birlik dayanışması en iyi şekilde bütün milletimize göstermelerinin önemli olduğunu ifade ediyor ve kendilerini Pazar günü Yenikapı'ya bekliyoruz. 

15 TEMMUZ AKŞAMI BU HAİN ÖRGÜTÜN MASKESİ DÜŞTÜ

Darbe girişimi en büyük tahribatlardan birini de ordumuza ve TSK'ya yaptı. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri "Hak şerleri hayreyler, arif anı seyreyler, zannetme ki gayreyler, mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler". Cenab-ı Mevlamın Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu gibi "Sizin şer gibi gördüklerinizde ola ki hayır, hayır gibi gördüklerinizde ola ki şer vardır". 15 Temmuz'da şer güçler adeta bir kabus gibi Türkiye'yi ebediyen karartmak istediler. Rabbim nasıl ki karanlıkları aydınlığa çıkarıyorsa, kara kışın ardından yaz getiriyorsa 15 Temmuz şer girişimini de hamdolsun hayra tebdil eyledi. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bu FETÖ denilen örgüte amansız bir mücadele başlatmıştık. Ancak bu hain örgütle mücadelede başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hep yalnız bırakıldık. Siyasi partilerden beklediğimiz desteği alamadık, medyadan beklediğimiz desteği tam anlamıyla alamadık, uluslararası planda da beklediğimiz desteği göremmedik. 15 Temmuz akşamı bu hain örgütün maskesi öyle bir düştü ki, hamdolsun bütün Türkiye bu hainlerin gerçek yüzünü gördü. 

OHAL MİLLETE DEĞİL HÜKÜMETE VE DEVLETE İLAN EDİLDİ

Bu hain örgütü ve de bölücü terör örgütü adeta jiletle kazır gibi bu mubarek topraklardan kazıyıp atacağız. Bu örgütlerin hem içeride hem dışarıda Türkiye'ye zarar vermemesi için her tedbiri kararlılıkla aldık, almaya devam edeceğiz. 15 Temmuz akşamı Türkiye uçurumun kenarından dönmüştür. Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı bugün ne Anayasa olacaktı ne hukuk işleyecekti ne de Gazi Meclis varolacaktı. Siyasi partiler kapatılmış olacak ve siyasi irade yok edilecekti. Bu girişim başarılı olsaydı özgür basından, insan haklarından, ifade özgürlüğünden hiçbir eser kalmayacaktı. Devletimiz ve milletimiz uçurumun kenarından dönmüştür. Bunu sağlayan da Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşudur, aziz milletimizin göğsünü darbecilere karşı siper etmesidir. Devlet, millet, hukuk, demokrasi ve özgürlükleri korumak için olağanüstü tedbirlerin alınması bir mecburiyet haline gelmiş bu açıdan Meclisimiz 3 aylığına olağanüstü hal yasası çıkarmıştır. OHAL millete değildir OHAL bize kendimize, hükümete ve devlete ilan edilmiştir. Millet serbest, istediğini yapmaya devam etsin. Onlar yapması gerekeni 15 Temmuz gecesi yaptılar. 


DEVLETTE HAİN TEMİZLİĞİNİ, VİRÜS TEMİZLİĞİNİ BAŞLATTIK

En küçük bir hukuksuzluğa müsaade etmedik, etmeyeceğiz, hak ihlaline, özgürlük ihlaline katiyyen müsamaha göstermeyeceğiz. Devletimizi, milletimizi, hukuku, demokrasi ve özgürlüklerimizi muhafaza ediyor, devleti dimdik ayakta tutuyor, bir yandan da kararlı bir şekilde devlet içine nüfuz etmiş mikropları tek tek temizliyoruz. 667 sayılı KHK ile işte bu virüs temizliğini, hain temizliğini başlattık. FETÖ, Paralel Devlet Yapılanma ile irtibatı bulunan 35 sağlık, 1045 eğitim, 1125 derneği, 15 üniversiteyi, 29 sendika, federasyon, konfederasyonu diğer bir deyişle ajan, hain yuvalarını kapattık. Kamuda benzeri temizliği başlattık. Yargıda yine bu Haşhaşileri tek tek tespit ettik, meslekten çıkarıyoruz. Darbe girişiminin soruşturulması için de yargının ve kolluğun çalışmalarını kolaylaştıracak düzenlemeleri de gerçekleştirdik. İkinci KHK ile TSK içerisinde de kapsamlı temizlik hareketi başlattık. Kuvvet komutanları içerisinde 1684 subay ve astsubayın orduyla ilişiği kesilmiştir. Terör örgütünün yayınlarına, yayınevlerine, faaliyetlerine son verdik. Ayrıca KHK ile 15 Temmuz şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize de haklar getirdik. 

BU DÜZENLEMELER TSK'YI DAHA DA GÜÇLÜ HALE GETİRECEK

Şehit olan kardeşlerimizin yakınlarına, gazilerimize terörle mücadele kanununda tanınan hakların tamamını sağladık. Ancak vatandaşlarımızdan yoğun talep gelmesi üzerine şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz için bağış kampanyası başlattık. Aile ve Sosyal Bakanlığı takip ettiği bu bağış kampanyasında açılan hesaplara bütün vatandaşlarımız bağışlarını yapabilirler. Şehit yakını ve gazilerimizle ilgili aldığımız bir başka tedbir, emeklilik ikramiyesine hak kazananlara bu ikramiyelerinin arttırılarak ödenmesini getirdik. Şehit yakınları ve gazilerimizin devlette işe alınmasını sağladık. Çıkardığımız KHK'larla en büyük, en köklü düzenlemeleri TSK içinde yaptık. Bu düzenlemeler TSK'yı zayıflatmayacak tam aksine daha güçlü, her türlü tehdide hazırlıklı hale getirecektir. Dünyada tehdit şekilleri, öncelikleri değişiyor. Bu değişen yakın, orta, uzun vadeli tehditlere karşı TSK'nın yeniden yapılanması ve hazır hale gelmesi bütün enerjisini asli işlerine harcaması geleceğimiz için ülkemiz güvenliği, bölge güvenliği için olmazsa olmazdı. 

BİZ ASKERİMİZE HAZRET-İ NEBİDEN ESİNLEREK MEHMETÇİK DERİZ

TSK insanlık tarihinin en eski kurumlarındandır. TSK mazisi zaferlerle dolu bir ordudur. 1071'de Malazgirt'te destan yazan ordu işte TSK'dır. Kılıçarslan kumandasında Haçlıları Anadolu'da durduran ordu da bu ordudur. İstanbul'u fetheden, Hazreti Nebi'nin övgüsüne mazhar olan ordu da işte bu ordudur. Mohaç, Niğbolu, Çanakkale, Kütülamare'yi bir destan gibi tarihe yazan ordu işte bu ordudur. Bu ordu Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren, Cumhuriyete giden yolu açan bağrından Gazi Mustafa Kemal'i çıkaran ordudur. Biz her bir askerimize Mehmetçik deriz, Muhammed ismine hitaben Mehmetçik deriz. Küçük Muhammed denilen Mehmetçik sıfatını kahramanlarımıza layık görürüz. Asırlardır bu aziz millet yememiş Mehmetçiğe yedirtmiştir, giymemiş Mehmetçiğe giydirmiştir. Canını ordusunun emrine vermiştir. Anadolu'daki her evde ya Balkan savaşlarından, ya Hicaz'dan, ya Sarıkamış'tan, ya Kıbrıs'tan, ya Çanakkale Savaşı'ndan ya da bölücü terör örgütle mücadeleden en az 1 şehit 1 gazi mutlaka vardır. Çocuğunu şehit veren elbette kendinin de, eşinin de ,kızının da canını feda etmiştir, etmeye de devam edecektir. Bu ordu milletin ordusudur, milletin bağrından çıkmıştır. 

GAZİ MECLİSİMİZ BİRÇOK DARBE GÖRDÜ AMA BOMBA GÖRMEDİ!

Bizim ordumuz Balkan Savaşlarında kendi iç meseleleri yüzünden büyük bir tahribat yaşadı. Alt rütbeliler üst rütbeli subaylara verdiği emirleri tutmamakla büyük bir hezimet yaşattılar. Osmanlı devletinin çöküşü, özellikle ordunun siyasete müdahale ettiği bir dönem olmuştur. Gazi Mustafa Kemal, ordunun siyasete karışmasının ne kadar büyük yanlış olduğunu görmüş, daha en baştan bu ilişkiyi sağlam bir temele oturtmuştur. Gazi Mustafa Kemal 22 Nisan 1920'de bütün sivil ve askeri makamlara bir talimat gönderiyor. Ne diyor: Allah'ın lütfuyla, Nisan'ın 23. günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından, o günden itibaren askeri ve sivil bütün makamlarla tek mercii TBMM olacaktır" Askeri ve sivil hepsinin üzerinde bu çatı var. Bu Gazi Meclis var. İşte bu Meclis 1920'den beri birçok darbe gördü ama hiçbir darbede bomba görmedi. Bu hainler onu da yaptılar bu Gazi Meclis'i bombalarla yok etmeye çalıştılar, sonunda MecliS dimdik ayakta onlar yok olup gittiler...

O MECLİSİ BOMBALAYANLAR BU MEMLEKETİN EVLADI OLAMAZ

Atatürk'ün açtığı askeri makamların üzerinde bir merci olarak gördüğü Meclis'i kapatan hiçbir asker bu ordunun askeri olamaz. O Meclisi bombalayan, emri veren bu hareketin iççinde olan hiç kimse bu milletin askeri değildir, bu vatan toprağının ferdi de değildir, bu memleketin eri değildir. Her darbe teşebbüsü en başta Mustafa Kemal'in hatırasını, millet meclisini yaralamıştır. Hiçbir darbeci Atatürkçü, Kemalist de değildir. Bu ülkeye ait de değildir. Bugün milletin ordusu içerisine sızmış, asker elbisesi içindeki o teröristleri tek tek temizliyoruz. Bu temizliği ordumuzla birlikte yapıyoruz. Ordumuzu silahlı kuvvetlerimizin aslına rücu ettiriyoruz, kendi milletiyle tekrar buluşturuyoruz. Çıkardığımız KHK ile ordumuzu, TSK'yı darbe öncesine yani olması gerektiği asli yerine taşıyoruz. Her darbe sonrasında ordumuzu biraz daha zayıflattılar. Orduyu, askeri biraz daha tartışılır hale getirdiler. Orduyu vatan savunması noktasında maalesef zayıf düşürdüler. 

ASKER İŞİNİ YAPACAK FABRİKAYLA TERSANEYLE UĞRAŞMAYACAK

Biz bugün ordumuzu yeniden şanlı, şerefli, muzaffer bir konuma yükseltiyoruz. Bu kapsamda Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı yeniden yapılandırdık. Bundan böyle her iki komutanlık İçişleri Bakanlığı'na bağlanmıştır, hayırlı uğurlu olsun. YAŞ'ın toplanma usülünü ve yapısını değiştirdik. Subay, astsubay yetiştiren, 80 sonrası bünyeye giren Haşhaşi virüslerle zehirlenen okulları yeniden ele aldık. Askeri liseler, harp okulları, astsubay okulları Milli Savunma Üniversitesi çatısı altında birleştirdik. Harp okulları aynen devam edecek. Yaptığımız şudur; lise bölümleri kapattık, artık Harp Okulalrına nasıl üniversiteden herkes girebiliyorlarsa herkes liselerden, meclisten, İHL'lerden girecektir. Şartları yerine getiren her vatan evladı bu kurumdaki şerefli yerini alacaktır. Askeriyenin elinde Genelkurmay'a bağlı bir sürü fabrika, tersane var. Asker işini yapacak. Fabrika, tersaneyle uğraşmayacak. Bütün bunları Genelkurmay'dan aldık Milli Savunma Bakanlığı'na verdik. 

O GECE TANKLARIN ÇIKTIĞI KIŞLALAR ŞEHİR DIŞINA TAŞINACAK

Askeri yargıda düzenlemeler yaptık. Şimdi artık disiplin konularıyla sınırlı olarak askeri yargı MSB bünyesinde faaliyet gösterecek. Daha önce Genelkurmay bünyesindeydi. Buradaki hizmetler MSB tarafından takip edilecek. Yüksek Askeri İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay'ı kaldıracağız. Yargıda birliği sağlamak için gerekli adımları atacağız. Diğer partilerle süreci başlattık. Kuvvet komutanlıklarını MSB'Ye bağladık. Ankara Kazan ilçemizde yaptığımız ziyarette açıkladığım gibi, Akıncı üssünü kapatıyoruz. Bu hainlerin merkezinde, millete bombalar yağdıran bu üs artık Ankara için bir yaşam alanı haline gelecek, hayırlı uğurlu olsun. Darbe gecesi Ankara, İstanbul'da tankların çıktığı, zırhlı araçların çıktığı o kışlaları da şehrin dışına taşıyoruz. Bu bağlamda Mamak, Etimesgut'taki zırhlı araçların bulunduğu kışlalar Polatlı tarafına gidecek. İstanbul'da Maltepe, Hasdal kışlası da Çorlu ve Trakya'ya doğru gidecek. Şehrin merkezinde tankın hiçbir işi olmayacak. 

TSK PARMAKLA GÖSTERİLECEK BİR ORDU HALİNE GELECEKTİR

Kara Havacılık Okulu Güvercinlik'i de kapatıyoruz. Oradaki okullar Isparta'ya gidecek. Tehdit şehirlerin merkezinde değil, Ankara'nın merkezinde değil, İstanbul'da değil, tehdit sınırlardadır. Bütün birikimimizi sınır bölgelerine taşıyacağız, dış tehditlere karşı güvenliğimizi sağlayacağız. Darbe sonrasındaki darbelerle zayıflatılan TSK'mızı yaptığımız bu düzenlemelerle daha güçlü hale getiriyoruz, harbe daha hazır hale getiriyoruz, asli görevine, harbe hazırlık, harekat ve caydırıcı gücünü daha da hisseder hale getiriyoruz. Devletiyle milletinin kucaklaştığı bir orduyu sağlıyoruz. İçerideki hainleri, üniformalı teröristleri yok etmiş bir ordu Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle tekrar dünyanın parlak, parmakla gösterilecek ordusu haline gelecek. Halkımız rahat olsun. Bir yandan hainleri büyük bir titizlikle temizliyor diğer yandan da geleceğe yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz. Artık kimin ne dediği umrumuzda değil. Kimin ne dediğinin bir önemi yoktur, önemli olan Türkiye'nin Türk Milleti'nin ne dediğidir. Bizim ordumuzu felç etmek istediler. Bürokrasimizi felç etmek istediler. Mikropları ayıklayarak bürokrasiyi rahatlatıyoruz. 

PKK TERÖR ÖRGÜTÜ BU ÜLKENİN SORUNU OLMAKTAN ÇIKACAK

Siyaseti zehirlemek istediler. Provokatörleri aradan çekiyoruz. Ekonomiyi felç etmek istediler. Bu hırsızları defediyor, ekonomi üzerindeki parazitleri kaldırıyoruz. Dün akşam saatlerinde bir başka hain terör örgütünün maalesef 7 polisimizi şehit verdik. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 15 Temmuz'da FETÖ başarılı olamadı, ama onun kardeş örgütü PKK, FETÖ gibi alçakça saldırı yapıyor. Onun da hesabını soracağız. FETÖ'ye nasıl milletle beraber gereğini yaptıysak, PKK terör örgütünü de bu ülkenin sorunu olmaktan çıkaracağız. Buna kararlıyız. Kırsalda daha fazla operasyonlara ağırlık vereceğiz. Bir emniyet, bir silahlı kuvvetler terörle mücadelede çok daha etkin sonuçlar alacaktır. Bu arada 15 Temmuz sonrasında özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimizde nöbetleri ilgiyle izliyoruz. Van, Batman, Diyarbakır, Şırnak, Bitlis, Bingöl, Şanlıurfa ve daha birçok ilimizde demokrasi nöbetleri kesintisiz devam ediyor. Bütün bölgedeki vatandaşlarımıza buradan selam gönderiyoruz. 

PAZAR GÜNÜ HER GÖRÜŞTEN İNSANIMIZLA MUHTEŞEM BİR MİTİNG YAPACAĞIZ

15 Temmuz'un ardından Türk-Kürt, Sünni-Alevi kardeşliğinde yeni bir dönem başlamıştır. Hain, alçak, satılmışların provoke edemediği bir zeminde köklü kardeşliğimiz inşallah bundan sonra daha da gelişecek, güç kazanacaktır. Her terör saldırısına 79 milyon hep birlikte göğüs gereceğiz, demokratik geleceğimizi hep birlikte inşa edeceğiz. 15 Temmuz Şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Gazilerimize acil şifa dileklerimizi iletiyorum. Terörle mücadele şehitlerimizi rahmetle anıyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 15 Temmuz'u yeni Türkiye'nin miladı olarak şehitlerimizin adını her daim yaşatacağız. İnşallah Pazar günü teşkilatlarımızla, her siyasi görüşten vatandaşlarımızla coşkulu bir miting yapacağız, dünyaya muhteşem bir görüntü vereceğiz. Akşam nöbetlerini aksatmıyoruz değil mi? Hepinizi sevgi, saygıyla selamlıyorum. Allah'a emanet ediyorum, sağolun, varolun.