Türkeş, AA'nın gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Koalisyonun neden kurulamadığına ilişkin bir soru üzerine Türkeş, 7 Haziran seçimlerinde tek parti iktidarının temin edilemediğini ve böyle durumlarda siyasilerin sorumlu davranarak vatandaşın tercihi noktasında kararlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. Ancak muhalefet partilerinin gereken sorumluluğu göstermediklerini belirten Türkeş, seçimin yenilenmesi ihtiyacının bu nedenle ortaya çıktığına dikkati çekti.
Türkeş,1 Kasım genel seçimlerinde de aynı netice çıkması durumunda ne olacağına ilişkin ise, "Eğer aynı aymazlıkta, aynı inatla devam etmeleri halinde bunun bedelini de kendileri öderler. Çünkü koalisyon, demokraside çok arzu edilen bir şey değil. Siyasi partilerin farklı görüşleri var. Böyle bir durumda farklı siyasi görüşteki yapılar, kendi siyasi görüşü doğrultusunda hükümet etmeye çalışacağı için çatışma kaçınılmazdır. Ama hoşgörüyle, itidalle yaklaşıldığında Türkiye'nin ihtiyacı belli bir dönem içinde koalisyonlardan karşılanabilir" diye konuştu.
"FATURASINI SEN ÖDEYECEKSİN O ZAMAN"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "HDP dışında, tüm partilerle koalisyona hazırız" açıklamasını hatırlatan Türkeş, "Bu çok sempatik, akılcı, 'bak aklı başına geldi' gibi gelebilir. Diğer tarafından da meseleye bakarsanız adama sorarlar, 'Madem ki bir koalisyona girebilecektin, Türkiye'de böyle bir seçim yenilemenin yolunu niye açtınız' diye. Bunun maliyeti, sorumluluğu kime ait olacak. Seçim dediğiniz vatandaşlar, siyasi partiler açısından zor bir şey. Hem maddi hem manevi maliyetleri var. Dün koalisyona girmedin, bugün ise diyorsun ki, '1 Kasım'dan sonra ben koalisyona girerim.' Bunun faturasını da sen ödeyeceksin o zaman, hem maddi hem manevi" değerlendirmesinde bulundu.
"HENÜZ BİR ELEŞTİRİ DUYMADIM"
MHP'den istifa etme sürecini anlatan Türkeş, şöyle konuştu:
"MHP üst yönetimi üzülerek gördüm ki, seçim hükümetinde anayasal bir zorunluluğu, yani yasama görevi üstlenmiş bir şahsın anayasal zorunluluğunu normal bir sabahtan akşama yapılan gözü kapalı particilik ile birbirinden tefrik edemediler, ayıramadılar. O bakımından bundan sonrasında böyle bir yapıda, iktidar istemeyen bir yapıda daha fazla durmanın bir manası yoktu. Onlar usulüne uygun olmayan ihraç süreci işletilirken, ben istifa ettim. Daha sonra AK Parti'den milletvekili adayı oldum."
Siyasi partilerin iktidara götürecek bir araç olduğuna işaret eden Türkeş, "MHP ile bizim manevi ilişkimiz var. Babam rahmetli sebebiyle... Buna dikkat çektim. Bir partide siyaset yapamayacağınızı anladığınızda ayrılmak başka bir şeydir. Oradaki yönetimin hukuksuz olarak seni attım demesi ayrıdır. Ben istediğim yerde siyaset yaparım. Eğer benim fikrim ve siyasi görüşüme uyduğunu düşünüyorsam başka bir partiye geçerim. Kanun, anayasa bize bu özgürlüğü vermiş. Usulüne uygun olmayan beyanı kabul etmek mümkün değil. Burada hukuken hak kaybı var. Bunun yasal süreci var. Bu yasal süreçle ilgili gerekenler yapılacaktır. Bu oraya döneceğim anlamına gelmez. Hiç kimse benim herhangi bir hakkımı elimden alamaz" diye konuştu.
"İŞTE MİRASYEDİ BUDUR"
Seçim hükümetinde görev aldıktan sonra kendisine yöneltilen sözleri, birçoğu hakaret içerdiği için ciddi bulmadığını kaydeden Tuğrul Türkeş, "mirasyedi meselesi" ilgisini çektiği için ona cevap verdiğini söyledi. Mirasın İslam dinine göre helal, hukuken de hak olduğunu vurgulayan Türkeş, "Bu mirası yersiniz, yemezsiniz, kenara koyarsınız, bekletirsiniz o ayrı bir hal. Miras benim, diğer saygıdeğer arkadaşlar da kabul ediyor. 'Onu yiyor', yerim yemem miras benim, sen kimin mirasını yiyorsun? Şöyle derin nefes alacaksın, diyaframı dolduracaksın, her fırsatta rahmetli Başbuğ babamı anacaksın. Sonra da onun dedikleriyle taban tabana zıt iş yapacaksın. İşte mirasyedi budur. Yoksa ben yemiyorum ayrı ama yesem de benim. Hem dinen helal, hem de kanunen" açıklamasını yaptı.
"YAKIN VE BENZEŞİYOR OLMASIDIR"
MHP'nin kurucu lideri Alparslan'ın Türkeş'in oğlu olarak AK Parti'yi tercih etmesindeki en önemli nedenin sorulması üzerine Türkeş, ülkedeki Türk seçmenin yüzde 60'ının merkez sağ olduğunu söyledi.
Aynı taban ve insanların içinde bulunduğu iki siyasi yapının olduğuna işaret eden Türkeş, "Siyaset yapmak istiyorsanız birinde imkan kalmadığında öbüründe yapıyorsunuz. En kısaca tarifi bu. AK Parti'ye geçtiğim günden itibaren büyük bir hüsnü kabul gördüm. AK Parti, yeni bir siyasi yapı, 14 yıllık bir siyasi partidir. Ondan önce de hep gene merkez sağda siyaset yapmış MHP'de, Fazilet'te , Saadet'te arkadaşlarımız, dostlarımız, tanıdıklarımız var. O bakımdan yakın ve benzeşiyor olmasıdır tercih etmemin esas sebebi" ifadesini kullandı. AA