1
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kayseri'deki saldırıyla ilgili soruya Kurtulmuş, öncelikle saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi, ailelere ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) camiasına da başsağlığı temennisinde bulundu.
Hedefin belli olduğunu, geçen hafta İstanbul Beşiktaş'taki saldırının polise yönelik yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, bu saldırının da doğrudan doğruya askere yönelik gerçekleştiğini vurguladı.
Sahada güvenlik kuvvetlerinin karşısında zor durumda kalan, sürekli yenilgi alan ve geri çekilmek mecburiyetinde kalan terör örgütlerinin, doğrudan doğruya güvenlik birimlerini hedef alarak intikam alma peşinde olduklarını belirten Kurtulmuş, "Bu saldırının, bir intikam saldırısı olduğu, kendi durumlarını bir şekilde düzeltmekle ilgili bir çaba olduğu anlaşılıyor." diye konuştu.
Kimlikleri belirlenenlerin, asker ya da sivil olup olmadığı yönündeki soruya Kurtulmuş, "Bunların izne çıkan asker kardeşlerimizin olduğu anlaşılıyor. Tek tek bu kimlikler belirlendikçe kamuoyuyla paylaşılacaktır." yanıtını verdi.
"Oklar şu anda PKK'yı işaret ediyor"
"Orada komandoların yetiştirildiği bir yer olması, o komandoların aslında bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlarda görev yapması önemli. Ama Kayseri'nin seçilmesinin sizce bir anlamı var mı?" sorusuna Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
"Hiç kuşkusuz bu terör saldırıları yapanlar, bir kahvede bir araya gelip 'Hadi şuradan şu bombaları alalım da gidip şurada patlatalım' demiyorlar. Geçen haftaki patlamada gördük, muhtemelen bu patlamada da benzer malzemeler kullanıldı. Bu malzemeler AVM'lerde, çarşamba pazarında satılmıyor. Birtakım ülkelerin silahlı kuvvetlerinin envanterlerinde olan bombaların da olduğu anlaşılıyor. Demek ki işin arkasında lojistik destek var, istihbari destek var, siyasi planlama var, hatta terör anlamında örgütün bütüncül istikametinde de bir planlama var.
"Silahları, bombaları nereden buluyor?"
"Sadece PKK için ya da DEAŞ için söylemiyoruz. Dünya'daki hiçbir terör örgütü tek başına değildir. Bu terör örgütlerinin arkasında birtakım ülkelerin çeşitli destekleri vardır. Biz dostlarımızdan şunu bekliyoruz; terör saldırıları karşısında sadece birkaç tane kınama cümlesi değil, bu terör örgütlerine karşı Türkiye ile ortak bir zeminde mücadele etmelerinin artık şart olduğunu görüyoruz. 'Evet, kınıyoruz ediyoruz.' Kınıyorsunuz da kusura bakmayın, bu insanlar bu silahları, bombaları nereden buluyorlar. Hala birçok ülkede PKK, bu kadar rahat elini kolunu sallayarak nasıl siyasi faaliyet yapıyor. Terörün her türlüsüne lanet okuyan bir anlayışa ihtiyacımız var. Biz bu anlamda bilgi, belge, istihbarat paylaşımına hazırız."
İstanbul Beşiktaş'ta gerçekleşen saldırıya değinen Kurtulmuş, "Dolmabahçe'deki çok açık, şu anda henüz Kayseri'deki bütünüyle ortaya çıkmadı. Dolmabahçe saldırısında kullanılan bir fabrikasyon bombadır ve birtakım ülkelerin envanterinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Emniyetin değerlendirmesi o yönde." dedi.
"Büyük ihtimalle bugün, Ankara yoğunluklu bir çalışma olur"
"Olağanüstü hal süreci bu noktada güvenlik güçlerinin işini kolaylaştırıyor mu, yoksa başka bir sürece mi geçilecek?" sorusu üzerine, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Olağanüstü hal (OHAL) zorunlu" dedi.
"Asla diz çökmeyeceğiz"
"Yılmadan yolumuza devam edeceğiz ve sonuç alacağız. Başka çaresi yok. Yani Türkiye terörden yılmayacak, olağanüstü hal bu mücadeleyi kolaylaştırıyor. Şuna da çok açık cevap vermek mecburiyetindeyiz, bazıları şöyle bir anlayış içerisinde 'Efendim siz güvenlik tedbirlerini bu kadar artırırsanız, bu kadar güvenlikçi politikalar uygularsanız terörü sona erdiremezsiniz.' Kusura bakmasınlar bu son derece yanlış. Teröre destek olan, teröre arka çıkan birtakım değerlendirmelerdir. Türkiye, terörle 2015'in Temmuz'undan bu yana mücadele değil, savaş ediyor. Çok taraflı savaş yapıyoruz. Bu mücadelede tabii ki olağanüstü halin imkanlarından da istifade edeceğiz.
Ama kimse kalkıp da şunu söylemesin, 'Siz bu kadar çok askeri ve polisiye tedbirler almayın. Terör örgütlerine müsamaha edin. Terör örgütleri de saldırıda bulunmasın.' Türkçesi budur bu lafın. Bu son derece haince söylenmiş bir sözdür, son derece alçakça söylenmiş bir sözdür. Böyle şey olmaz, hiç kimse böyle bir algıyı yaymaya kalkmasın. Biz terörle mücadele ediyoruz diye, terör yayılmıyor, terör çok yaygın hale geldiği için, Türkiye'yi boğmak istediği için biz de her yerde teröre, terör örgütlerine karşı mücadele ediyoruz. Korkmadan, yılmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve asla diz çökmeyeceğiz."