1
İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamaları...
Türkiye'nin küresel önemi coğrafya ve tarih açısından hiçbir zaman değişmez. Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı forumlar sözkonusu oldu. Dünya İnsani Yardım çerçevesinde Türkiye'nin adımları sözkonusu. Türkiye'nin yürütmekte olduğu farklı konulara yapmış olduğu katkıların önemi ortaya çıkar. Türkiye çevresinde ve küresel anlamda bizi ilgilendiren bazı sorunlar oldu. Balkanlar'dan Ortaasya'ya, Afganistan'dan Irak'a önemli sorunlar sözkonusu oldu. Bunları birer deprem olarak tanımlıyoruz. Bugün ABD'de, Avrupa'da, Türkiye'de, Çin'de herkes göçmenlikten bahsediyor, mültecilikten bahsediyor. Mültecilerin büyük kısmının acil yardıma ihtiyacı var. Türkiye en fazla mülteciye sahip olan ülke konumunda.
İSTANBUL İNSANİ YARDIMDA ÖNEMLİ KONUMDA
Bugünlerde tarihi anlamak çok önemli. İstanbul'daki havalimanı Avrupa'nın üçüncü havalimanı haline geldi. İstanbul'un insan hareketliliği açısından çok önemli bir yere gelecek. İnsani yardım konusunda İstanbul çok önemli bir konuma sahiptir. Yarın sayın Merkel'le bu konuyu ele alacağız. Bu bir Türkiye krizi değil, Suriye krizi de değil. Bu bir küresel krizdir. Bu insani perspektifin çerçevesinde Türkiye'nin Filistin, Somali konusunda en önemli maddi yardım sağlayan ülkeler arasında olduğunu ifade etmeliyim. İstanbul'da Mayıs'ta dünya liderleriyle bunu konuşuyor olacağız.
TÜRKİYE BÖLGEDE İSTİKRAR ADASI OLMUŞTUR
Türkiye çevresinde başka birçok sorunla karşı karşıya. Kırılgan devletler komşumuz. Merkezi hükümetler bu ülkelerde coğrafi anlamda uluslararası hukuku kontrol edememekte. Suriye, Libya gibi. Merkezi hükümetler tam anlamıyla ülkelerini kontrol edememekte. Merkezi hükümet Suriye'de şiddet uygulamakta. Kafkaslar'da sorunlar sözkonusu. Aynı zamanda terör sözkonusu. Bu dondurulmuş sorunlar bahsetmiş olduğum devletler çerçevesinde bakacak olursa Türkiye tam bu sorunların ortasında. Türkiye bu kırılgan coğrafyada istikrar adasıdır. Son seçimde yüzde 85 katılım sözkonusu. Bu oran demokrasilerde en yüksek oran. Parlamentoda yüzde 98 oranında temsil sözkonusu. Bizler kapsamlı bir siyasi reformunu açıkladık. Aynı zamanda sorunlara çözümler bulmak için çaba sarfetmekteyiz. Suriye'deki siyasi süreci Türkiye desteklemekte.
DAEŞ İLE PKK'NIN BİRBİRİNDEN FARKI YOK
Buradaki tek istisna ılımlı muhalefetin kendi talepleri ve iradesi çerçevesinde temsil edilmesidir. Terör grupları bu masada temsil edilmemelidir. Türkiye Suriye halkının yanındadır. Bir gün bu ülkede istikrar sözkonusudur. DAEŞ'le mücadele Türkiye'nin önceliğini oluşturmaktadır. PKK ile DAEŞ arasında bir fark yoktur. Suriye'de, Irak'ta, Paris'te, Ankara'da, İstanbul'da ve her yerde bu örgütler insanları öldürmektedir.
TÜRKİYE AVRASYA'DA ÖNEMLİ BİR MERKEZDİR
Yeni hükümet olarak reform gündemini ortaya koyduk. 1, 3 ve 6 aylık ve yıla uzanan reform paketini ortaya koyduk. İstanbul'un büyümekte olduğunu, Türkiye'nin gelişmekte olduğunu bu bölgenin dikkat çektiğini herkes görmektedir. Avrasya coğrafyası enerji konusunda projelerimiz sözkonusu. Türkiye lojistik merkez oluşturmasıyla öneme sahip olma sözkonusudur. THY Avrupa'daki 280 destinasyonla dünyadaki en fazla uçan havayollarıdır. Ülkelerarası bağlantıların güçlendirilmesi önemlidir. Bütün bunlara bakacak olursak Türkiye'nin etrafındaki gelişmelere baktığımızda Türkiye'nin bir güvene haiz olduğunu belirtmeliyim. Türkiye enerji ve ticaret merkezi haline gelecektir. Küresel sermaye açısından çok yoğun bir şekilde ortaya koymaktayız. AB ile Türkiye arasında son gelişmeler çok umut vaaden gelişmelerdir. Türkiye'deki yeni hükümet olarak karşımızdaki resmin bütününe bakıyoruz, coğrafya ve insan varlığımızın önemine inanıyoruz. Küresel barışın sağlanması için buna önem veriyoruz.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Davos'tan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"YATIRIM YAPMAZSAN SINIFI GEÇEMEZSİN"
Türkiye'ye yoğun bir ilgi var. Çevre ekonomilerindeki sarsıntılar dünya ekonomisindeki çalkantılar sebebiyle yatırımcılar güvenli bir liman, kalıcı merkezler arıyorlar. Dünyanın en iyi yetişmiş insan unsuru Türkiye'de, en iyi üretim merkezleri Türkiye'de, ulaştırma imkanları zengin. Bunlar da dış yatırımcıları cezbediyor. Türkiye'ye olan ilgilerini ifade ettiler. Malezya'nın son derece önemli Hazana'nın CEO'su benim Malezya'dan öğrencim çıktı. Bu şirket aynı zamanda Sabiha Gökçen Havalimanı'nı yaptı. Türkiye'ye en az 10 milyar dolar yatırım yapmadıkça sınıfı geçemeyeceğini latife yoluyla söyledim.
KIBRIS'TA ÇÖZÜME YAVAŞ YAVAŞ YAKLAŞILIYOR
Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler olumlu yönde seyrediyor. Buraya gelir gelmez ilk görüşmemi sayın Akıncı ile yaptık. Burada ilk kez KKTC bulunuyor. KKTC Devlet Başkanı ve Kıbrıs Rum lideri aynı masada birlikte oturdular ve birlikte hitap ettiler. Artık Kıbrıs konusunda yavaş yavaş garantör devletlerin de sürece katılması aşamasına geçilmesi gerektiğini ifade ettim. Ortak görüşe doğru bir eğilim var. 2004 Davos'unu hatırlıyorum, Annan'ın meseleyi sahiplenmesinin önünü açmıştı. Umarım önümüzdeki aylarda taraflar biraraya gelerek sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulması için bir zemin bulurlar.
TÜRKİYE MÜLTECİLER KONUSUNDA TAKDİR TOPLUYOR
Türkiye Almanya arasında tek konu mülteciler değil. Bu ülke yeni birbirini keşfetmiş değil. Tarihi ilişkilerimiz var. Bu sene sayın Merkel'in Ankara ziyaretinde bu görüşmeyi planladık. Mülteciler sorunu müzakerelerin önemli bir boyutunu oluşturuyor. Katıldığım her oturumda mültecilerle ilgili hem bir farkındalık hem de Türkiye'yi takdir oluştu. Mülteciler konusunda sistematik bir çözüm yolu bulmak lazım. Bir kere mültecilerin akışını yavaşlatmak, Suriye'de çözüm bulmak. Genel mültecilerin adil bir şekilde yükünün herkes tarafından paylaşılması lazımdır. Mülteciler Avrupa'ya da yönelmişlerse bunun bedelini Türkiye ödemeli diye bir algıyı doğru bulmayız.
KILIÇDAROĞLU'NUN ÜSLÜBU SEVİYESİZ VE NEZAKETSİZ
Sayın Kılıçdaroğlu gerçekten siyasi etiğe, nezakete uymayan bir üslup hem siyasetin doğasını olumsuz yönde etkiliyor hem de kendisinin ne olduğunu anlama noktasında ciddi sıkıntılar doğruyor. Keşke Davos'a gelse biraz dünyayı tanısa, Türkiye'nin önemini anlasa. Sayın Cumhurbaşkanımızın döneminde Türkiye'nin nereden nereye geldiğini bilse. Meseleleri şahsileştirerek Türkiye'de son derece olumsuz bir atmosferin oluşmasına sebebiyet veriyor. Siyasi nezaketi, etiği temel alıp eleştirecekse eleştiri kapısı her zaman açık. Sayın Cumhurbaşkanımız üzerinden Cumhurbaşkanımızı yıpratmak için bu tür ifadelerle bir kampanya yürütmesi, Türkiye ile oluşturulmak isteyen algıyla işbirliği yapan bir tablo oluşturdu. Kılıçdaroğlu yurtdışında Türkiye karşıtlarına malzeme vermek yerine seviyeli bir tablo ortaya koymalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimizi temsil eden makama her zaman sahip çıkacağımızı ve saygı duyulması gerektiğini bilmesini isterim.